Ağırlıklı olarak
PKK ve TMY Taslağı’nın içinde bulunduğu “
terör paketi”nin ele alınacağı toplantıda, askerî kesimin
yasaya eklemek istediği değişiklikler gündeme getirilecek. Edinilen bilgilere göre,
jandarmaya,
Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMUK) dışında
arama yetkisi tanınması da bu istekler arasında yer alıyor.
Aralık 2005’teki MGK toplantısında, “23 Şubat’taki MGK toplantısına kadar TMY’nin son şeklini alması”
tavsiye edilmişti. İlk kez Temmuz 2005’teki MGK toplantısına getirilen TMY üzerine
tartışma yaşanmış, talepler “OHAL’i çağrıştırıyor” yorumlarına neden olmuştu.
Askerî kanat, güvenlik zafiyeti yaşanmaması amacıyla 4 Ocak’taki
Güvenlik Zirvesi toplantısında şu önerileri gündeme getirdi: CMUK çerçevesi dışında jandarmanın arama yetkileriyle donatılması; kırsal alanda
operasyon için validen izin zorunluluğunun kaldırılması; yol
kontrolü yapılabilmesi için İl Emniyet Komisyonu’ndan, mahkemeden izin alınması gerekliliğinin kaldırılması;
terörle mücadelede görevli personelin haklarını koruyucu ifadelere yer verilmesi;
propaganda suçunun işlenmesinin önlenmesi için slogan atana, amblem,
bayrak taşıyana ceza verilmesi gibi tedbirler alınması.
Jandarmanın bazı illerde, polis bölgesinde valilerin izniyle operasyon, arama, kontrol ve
baskın yetkisi kullanması büyük tepki topladı.
İnsan Hakları Derneği Başkanı Yusuf Alataş, “Şaşkınlıktan ağzım açık kaldı.” derken
uygulamaya anlam veremediğini söylüyor. Eski Emniyet Genel Müdürü ve DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük de, uygulamanın mümkün olamayacağını söylüyor. “
Polis veya jandarma kendi
hizmet alanları dışında takip yapmak durumunda ise
emniyet ve idari müdürle koordinasyon yapılması mecburidir.” diyen Bedük, iki kuvvetin karşı karşıya gelebileceği uyarısında bulunuyor.
Valilerin
kent merkezinde spesifik bir olay dışında genel anlamda yetki vermesinin söz konusu olamayacağını ifade eden Saffet Arıkan, AB uyum yasalarının bu durumu belli bir çerçeveye oturttuğunu söylüyor. “Alınan kararlar polise güvenilmediğini ortaya koyuyor.” diyen Adaleti Savunanlar Derneği Başkanı
emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, gelişmelerin toplumsal huzursuzluk meydana getireceğini ifade ediyor. Tanrıverdi, uygulamanın çok ciddi hukuk ihlallerini beraberinde getireceğini ileri sürüyor. Özellikle terörle mücadele kapsamında ve çok istisnai durumlarda kısa süreliğine böyle bir uygulamaya gidilebileceğini söyleyen Tanrıverdi, bunun mutlaka çok ciddi denetim altında olması gerektiğine dikkat çekiyor. Konya’da jandarmaya yetki veren Vali Atilla Osmançelebioğlu ise belgenin yetki değil, görevlendirme olduğunu savundu.
Hukukçular da, arama işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr, Caner Yenidünya, jandarmanın polis bölgesi olan büyük şehirlerde arama yapmasını eleştirdi.
Mazlum-Der İstanbul Şubesi Başkanı
avukat Mustafa Ercan ise geçici görevlendirmenin kalıcı uygulamasında sorunlar yaşanacağını belirtti. Yusuf Alataş: İnsan haklarına aykırı bir karar Tümüyle hukuka,
insan haklarına, özgürlüklere aykırı bir karar. Uygulama devam ederse toplumda kargaşa oluşturacak bir durum ortaya çıkar. Güvenliği tehdit eden bir husus. Mustafa Ercan: ‘Vali’ sıfatı haklı çıkarmaz Geçici görevlendirmenin kalıcı bir şekilde uygulanması yetki paylaşımında soruna yol açar. Yetki verenlerin ‘vali’ sıfatının olması hukuk dışı uygulama yapmayı hak-lı göstermez. Vali Osmançelebioğlu: Yetki değil görevlendirme Jandarmaya yetki vermedim, görevlendirmeydi. Karar hukuka aykırı değil. Şu anda iptal etmeyi düşünmüyorum. Ancak uygulamada bir hata görürsem iptal etme hakkı da benim elimde.
ZAMAN