Bardakoğlu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'nin zorunlu ders olmaktan çıkarılmasını doğru bulmadığını ifade ederken, toplumun seçmeli din eğitimi seçeneğini tartışma zamanının da geldiğini söyledi. Ali Bardakoğlu'nun Yeni Şafak'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu olmaktan çıkarılıp seçmeli ders yapılması sizce doğru mu?
Okullardaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlu olmaya devam etmelidir. Eğer içeriğinde, okutulmasında sıkıntılar varsa onlar giderilmelidir. Geçmişte bir süre din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği yaptım. Bu ders çocuklarımızın din hakkında sağlıklı, doğru bilgi edinmesi, temel insani ahlaki değerleri tanıması açısından son derece yerinde ve faydalıdır. Bu ders bir din eğitimi dersi değildir. Çocukları abdeste, namaza alıştırma, Müslümanlaştırma dersi değildir. Öyle de olmamalıdır. Altını çizelim, bu bir din kültürü dersidir, din eğitimi değildir. Sadece
İslam dininin belli bir mezhebi eğitim amaçlı olarak verilmez. İçeriğinde yanlışlar varsa onlar giderilmelidir. Ama dersi zorunlu olmaktan çıkarmak son derece yanlış. Bu dersin niçin zorunlu olarak konduğunu hatırlarsak o zaman aynı hataları tekrar yapmamış oluruz.
Seçmeli ders olması çok ciddi sıkıntılar meydana getirir.
SEÇMELİ AYRIŞMAYI KÖRÜKLER
Seçmeli ders olması durumunda ne tür sıkıntılar yaşanabilir peki?
Çocukları böyle bir tercihle başbaşa bırakırsak, ya da eskiden olduğu gibi Din Kültürü dersini geç saatlere koyup da, adeta Din Kültürü almak isteyenler okulda kalsın, diğerleri evlerine erken dönsün gibi bir cezalandırmaya dönüştürürsek doğru olmaz. Seçmeli yaptığınızda o ders olmaktan çıkıyor, öğretmenlerin neredeyse yalvararak çocukları sınıfta tuttuğu gevşek bir derse dönüşüyor. Çocukların psikolojisi açısından da sorun olur. Seçenler ile seçmeyenler arasında bir soğukluk, gerilim olacak. Çocukların ağzıyla konuşuyorum, 'Dine karşı mısın,
taraftar mısın? Dinci misin, dinsiz misin?' gibi tartışmalarla karşılaşırız. Çocukların kafasına neden bu sorunları zerkedelim?
Öğretmenlik yaptığım dönemde din dersi seçmeli, ahlak bilgisi zorunluydu. Öğrencilerin bir kısmı dışarda, bir kısmı sınıfta kalıyordu. Bu öğrenciler arasında ciddi sıkıntıya yol açıyordu. Bunları bilmek, tahmin etmek için çok fazla ileri görüşlü olmak gerekmez. Ailelerin isteği halinde zorunludan muaf olması sistemi de yine bana göre sakıncadan uzak değildir. Öyle olursa biz o çocukları tecrit etmiş, ailesi din dersi istemiyor şeklinde o aileyi deşifre etmiş olacağız.
Sünni-
Alevi ayrışmasını körükler.
DİN EĞİTİMİ TARTIŞILSIN
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin yanında seçmeli din eğitimine imkan tanıyan düzenleme yapılabilir mi?
Ailelerin, çocukların istemesi halind
e devletin buna imkan sağlaması lazım. Bugün neticede din eğitimini veren tek kurum
Diyanet İşleri Başkanlığı ve onun yaz Kur'an kurslarıdır. Bu kurslara devam eden çocuklar o yaştaki çocukların ancak 8'de, 9'da biri. Böyle olunca çocuklarımızın yeterince din eğitimi aldığını söylemek bile zor. Biz
Anayasa'nın devlet gözetiminde din eğitimini düzenleyen maddesiyle ilgili sınırlı bir alanında sınırlı bir
hizmet veriyoruz.
Din eğitimi ihtiyacı bana göre Kur'an kursları yoluyla karşılanmış olmuyor. Okullarda din eğitimini nasıl verebiliriz? Bu tartışılabilir, ama mutlaka seçmeli olmalıdır. Değişik formüller üretilebilir. Batıda bunu kiliseler yürütüyor. Kiliseden giden papazlar okulda din eğitimi veriyor. Türkiye'nin eğitim sistemi din görevlisinin okula gidip din eğitimi vermesine müsait mi? Çocukların okullarda değil de camide veya Diyanet'in kurumlarında din eğitimi alması eğitim-
öğretim süresince mümkün mü? Yoksa yaz Kur'an kurslarıyla mı yetinmeliyiz? Toplum bunları 'vay şu
tehlike geliyor' diye bir önyargıya vehime kapılmadan soğukkanlılıkla tartışabilmeli.
Okullarda din eğitimi dersi okutulması laikliğe aykırı olur mu?
Hayır, Anayasanın o maddesi laikliğe aykırı değil ki. Devletin zorunlu olarak din eğitimi vermesi laiklik ile çelişir. İnsanları belli bir dine yönlendirmesi, belli bir dini telkin etmesi laikliğe aykırıdır. Devlet bu konuda tarafsızlığını korumak zorundadır. Ama devlet özgürlüklerin de önünü açmak yükümlüğündedir. İnsanlara gereken imkanları, zemini sunmalıdır. Din eğitimini belki zamanında, yeterince versek, almak isteyenlere yardımcı olsak, imkanlar temin etsek gerek imam hatip okulu gerek din kültürü tartışmaları daha rayına oturacaktır.
MHP'li vekil: Zorunlu olmalı
MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, ilk ve orta öğretimde din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılarak 'seçmeli ders' haline getirilmesinin “kabul edilemez bir durum” olduğunu öne sürdü. Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmaları "kaygıyla takip ettiklerini" belirten Serdaroğlu, din derslerinin yeterli olmadığını savundu. Serdaroğlu şunları söyledi: "Okullarımızda haftalık bir saat olan din dersine, dersin ehli öğretmen yerine dersi boş geçen öğretmenler girmektedir. Bu nedenle dini bilgiden yoksun gençlerimiz ahlak dışı olayların içinde kendilerini bulmaktadırlar. Din dersine ilahiyat mezunu öğretmenler girmelidir. Din dersinin haftalık müfradat içindeki sayısı veya saati artırılmalıdır."
YENİ ŞAFAK