Askerin ‘eylem planı’
Taraf gazetesi,
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman
Paksüt’ün
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral İlker Başbuğ’a ‘gizli ziyareti’nin ardından Silahlı Kuvvetler kaynaklı önemli bir haberi daha manşetten duyurdu.
Eylül 2007 tarihli ‘Bilgi Destek Faaliyeti
Eylem Planı’ ile ‘Kamuoyu oluşturma gücüne sahip bulunan üniversiteler, üst yargı organlarının başkanları ile basın mensupları,
sanatçılarla temasın muhafaza edilerek, bu kişilerin TSK ile aynı paralelde hareket etmelerinin sağlanması’na dönük faaliyetlerin yürürlüğe konulduğu bildiriliyor.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan çıktığı resmi olarak
belgelenen ve Taraf’ın elinde bulunan 11 sayfalık ‘Lahika-1’ adlı ‘eylem planı’ndaki önermeler, ‘
Cumhuriyet kazanımlarını korumak’ esasına dayandırılıyor. AKP’nin anayasa paketinin ‘milli devlete karşı’ bir girişim olduğu, toplumda İslami hayat tarzının yaygınlaştırıldığı, ‘irticai odaklar’ın faaliyetlerini yasal ve
legal zemine oturtarak, okul,
yurt v
e devlet kurumlarında kadrolaşma konusunda önemli mesafeler aldıklarının altı çiziliyor.
Eylem planı,
Güneydoğu bağlamında 28
Şubat’taki ‘andıç’ uygulamasını da gölgede bırakacak hedefler içeriyor:
“DTP’nin
Kandil ve AB arasında sıkışmasına yol açacak şekilde
terör yanlısı tutumlarının sergilenmesi,
PKK’ya desteği azaltmak için
bölge halkını rahatsız edecek şekilde
Türkiye sınırına yakın bölgelerde ve
Kuzey Irak’ta operasyonlar ve ağır
silah ateşiyle
mesaj verilmesi, TSK karşıtı fikir ve eylemleriyle bilinen sanatçı ve yazarların yıpratılması.”
Genelkurmay Harekât Başkanlığı’nın koordine edeceği faaliyetlerin alanı o kadar geniş ki, varoşlarda örgütlenmekten STÖ’leri etkilemeye, film, dizi, belgesel çekiminden
şarkı bestelemeye, internet ortamını kullanmaya kadar uzun bir liste çıkıyor karşımıza.
‘
Yargının TSK ile aynı paralele çekilmesi’ planın can alıcı bölümü.
Taraf’ın yayımladığı belge TSK bünyesinde bir ‘iç çalışma’ olsa bile sonuçları itibariyle Türkiye’nin iç ve dış siyasetine ‘örtülü’ bir müdahale niteliğinde olup yüzde 47 oyla iktidara gelmiş bir partinin faaliyet alanını daraltarak demokrasiyi ‘yargı üzerinden’ kesintiye uğratma çabalarını açığa vurmaktadır.
27
Nisan ‘e-muhtırası’ ile
Anayasa Mahkemesi’ni ‘367’ kararını almaya zorlayan ve
Meclis’i
cumhurbaşkanı seçemez duruma düşüren Genelkurmay’ın, AKP’yi bu kez de ‘yargı
darbesi’ ile iktidardan uzaklaştırmaya çalıştığı gözleniyor. Bu çağda ‘askeri darbe’ olmayacağı için askerler, bunu kamuoyu üzerinden yapıyorlar.
Eylem planını okudukça,
Nuri Bilge Ceylan’ın ‘yalnız ve güzel ülkemize adadığı’ filmi de bu faaliyetlerin ürünü mü diye kuşkulanmıyor değiliz?!
DERYA SAZAK - MİLLİYET