Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman'ın mitingde "Ne şeriat, ne
darbe" diyordunuz,
muhtıraya karşı mısınız? sorusunu cevaplayan Saylan 'Tabii ki değilim.' dedi.
Anayasa Mahkemesi'ne
baskı yapıldı diye düşünenleri 'oportinist ve kötü niyetli' olmakla suçlayan Saylan'ın 27 nisan bildirisi hakkındaki çelişkili değerlendirmesi şöyle: 'O, bir muhtıra değil! Abartıyorlar. 23
Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'nı gölgelemek için, bir "kutlu
doğum haftası"
icat edildi. Neymiş?
23 Nisan, Peygamberimizin doğum gününe denk geliyormuş. Bu vesileyle, çocukları sarıp sarmaladılar, ilahiler okuttular.
Ordu da bu tür meselelerde çok hassas. Bu yüzden muhtıra verildi. Ertesi gün
Milli Eğitim Bakanı televizyonlarda, "Valla biz yapmadık! Belki Diyanet'tir" dedi. Diyanet "Alakamız yok" dedi. Anlaşıldı ki, Hizbullah'a bağlı bir dernekmiş. Kimse farkında değil. Allah'tan ordu var, onlar görüyor, vazifelerini yapıyorlar. Biz de buna sevineceğimize, söyleniyoruz. Bunu darbe çağrısı gibi algılıyoruz. Çok kızıyorum buna. Çünkü orduya zarar vermeye çalışıyorlar. Der Spiegel'den de geldiler, onlara da söyledim, "Bizim insanımızda Çankaya'ya ve askere karşı müthiş bir saygı vardır" dedim, "Bunu korumamız lazım." Evet,
Türkiye daha önce darbelerden çok çekti, ama bu yaşadığımız darbe filan değil. Haklı bir uyarı...''