Şanlıurfa'da askerî törenle toprağa verilen
Yüksel'in ölümüyle ilgili 8'inci
Kolordu Komutanlığı
Askerî Savcılığı'nca yürütülen
soruşturma sonucunda hazırlanan
raporda, 'askerliğe elverişsiz hale gelmek için kendini yaraladığı ve daha sonra öldüğü' ifadeleri yer aldı.
Karakoçan'da vatanî görevini yapan Jandarma Komando Er Ali Yüksel (20), 8
Eylül 2008'de
silahla yaralanma sonucu hayatını kaybetti. Şanlıurfa'ya getirilen ve teröristlerce açılan
taciz ateşi sonucu 'şehit olduğu' belirtilen Ali Yüksel'in cenazesi, askerî törenle toprağa verildi. 8'inci Kolordu Komutanlığı Askerî Savcılığı, olayın ardından soruşturma başlattı. Hazırlanan rapor Yüksel'in Şanlıurfa'nın Vergili köyünde çiftçilikle uğraşan
ailesine 2 Şubat'ta tebliğ edildi. Raporda, Karakoçan İlçe
Jandarma Komutanlığı emrinde görevli
komando timinin 7 Eylül 2008'de Kırmızıtepe mevkiinde pusu faaliyeti icra ettiği, olayda hayatını kaybeden Yüksel'le birlikte göreve giden askerlerle görüşme yapıldığı belirtildi. Olay günü Çan Karakolu'ndan yaya olarak ayrılıp, bir kısım görev icra ettikten sonra Kızıltaş Tepesi'nin bir bölümünü üs olarak tesis eden timde,
Ramazan ayı olması nedeniyle oruçlu olan bazı personelin iftarını yaptığı, bu sırada Ali Yüksel'in, yanındakilere ihtiyacını gidermek istediğini söyleyip mevziden ayrıldığına değinildi. Daha sonra aynı bölgeden silah sesi duyulduğu, incelemede Yüksel'in yaralandığının anlaşıldığı kaydedilen raporda, olay yerinde müdahale edilen, daha sonra Karakoçan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralının müdahaleye rağmen kurtarılamadığı kaydedildi.
Kendisini göğsünden vurmuş
Otopside, Yüksel'in sol göğsüne isabet eden iki mermiyle 'büyük
damar laserasyonu sonucu dış kanama ve hemarolojik şok nedeniyle öldüğünün' anlaşıldığına işaret edilen raporda, Yüksel'in silahından çıktığı belirlenen boş kovan ile cep telefonu bulunduğu kaydedildi.
Askerî savcılığın raporunu inceleyen aile, çocuklarının şehit olduğunu ispatlamak için avukatları aracılığıyla 6 Şubat'ta rapora
itiraz etti. Baba Hüseyin Yüksel, 'kararın bütün aile fertlerini hayal kırıklığına uğrattığını' söyledi. Oğlunun mezarını ziyaret eden Yüksel, "Oğlumu kaybetmişim, devlet benden 20 merminin parasını istiyor. Madem şehit düşmediyse niye evime gelip bana 'Oğlunuz bu vatan için şehit düştü.' dediniz?" dedi.