Dava dilekçesine, akademisyenlerce hazırlanan, santralın proje hataları sebebiyle tarım alanları ve
deniz canlılarına zarar verdiğine dair bir de bilirkişi raporu eklendi. Denizden soğutma suyu alımı ve geri deşarjı sırasında kıyı şeridine zarar verildiği vurgulanan raporda, tesisin soğutma suyu deşarj sistemi ile bacasının yürürlükteki mevzuata göre yeterli uzunlukta olmadığı belirtildi.
Balıkçılar, zararlarının 3 milyon YTL’yi bulduğunu öne sürerken, devletin, yap-işlet yöntemiyle yapılmasına izin verdiği 5 tesisten biri olan
termik santralın yüzde 51’lik hissesi
Alman PWE Power’a, yüzde 49’u ise OYAK’a ait. Termik santral aleyhine açılan
dava,
balıkçıların açtığı ilk çevre davası değil. Yaptığı
kaza sonucu
İstanbul Boğazı’nı akaryakıta bulayan Gotia gemisine
tazminat davası açarak kazanan
balıkçılar, daha önce de
Bakü-Tiflis-
Ceyhan Petrol Boru Hattı’na Adana’nın Yumurtalık ilçesinde avlanma sahalarını daralttığı için dava açarak, 3 milyon YTL tazminat istemişlerdi.
Balıkçıların bu seferki hedefi, Türkiye’nin elektrik
üretiminin yaklaşık yüzde 7’sini sağlayan ve ‘Sugözü Termik
Santralı’ olarak bilinen
İskenderun Enerji Üretim ve
Ticaret AŞ (İSKEN) oldu. Akdeniz’deki balıkların önemli üreme alanlarından Yumurtalık Lagünü ve çevresinde avlanan
Ayvalık Haylazlı
Su Ürünleri Kooperatifi üyeleri, santralın faaliyete geçtiği 2003’ten sonra denizde
kirlilik meydana geldiğini ve
doğal yapısının bozulduğunu öne sürüyor. Haylazlı Muhtarı ve balıkçı
Bayram Ali Yılmaz, avlanma mevsimlerinde 2001’e kadar en az 100 kilogram balıkla döndüklerini, şu anda 3-5 kilogramla yetindiklerini ifade ediyor. Yılmaz, “Kredi borçlarımızı ödeyemiyoruz. 3-5 milyar lira verilip susturulmaya çalışılıyoruz. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.” diyor. Balıkçı
Tolga Cengi, “Santralın atıkları ve ısıttığı sular, balıkların üreme bölgesi olan koya dolduğu için balık, son 5 yılda bitme noktasına geldi.” şeklinde konuşuyor. Kooperatif Muhasip Üyesi Mustafa
İlhan Aksoy, açtıkları davadan sonra santral yönetiminin bölgedeki balıkçılara av malzemesi ve ağ yardımı yapmaya başladığından bahsediyor. Kooperatifin vekili Avukat İsmail Hakkı Atal ise mahkemeye sundukları bilirkişi raporunun santralın mevzuat eksikleri ve çevreye verdiği zararı açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekiyor. Balıkçılar, bölgedeki üst düzey kamu görevlilerinin davadan vazgeçmeleri yönünde sürekli telkinde bulunduğunu da aktarıyor. Balıkçıların üye olduğu
kooperatif yönetimi, 27
Aralık 2005’te santral yönetimine bir
ihtarname göndererek, zararlarının tazminini istedi. Uğradıkları zararın karşılanmayacağını anlayınca da 10
Mart 2006’da Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesi’nde santral aleyhine dava açtılar.
‘Tesis denetleniyor’
İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret Üretim AŞ’nin balıkçıların açtığı davada öne sürülen iddialarla ilgili yaptığı açıklamada; santralın
Dünya Bankası standartları ve ulusal çevre mevzuatına göre projelendirilip, işletildiği belirtildi. ÇED raporunun, bilimsel bir heyetçe hazırlandığı ve tesisin düzenli olarak denetlendiği de bildirildi.
ZAMAN