Mayıs 2009'da
Hakkari Çukurca'da yola döşenen
mayının patlmasıyla 7 Mehmetçiğimiz'in şehit olduğu haberi yürekleri dağladı. Olayı
terör örgütü PKK'nın yaptığı sanılırken; acı gerçek yaklaşık 1 buçuk yıl sonra ortaya çıktı. İnternete düşen işte bu ses kaydıyla.
Kamuoyunda "Dost mayını davası" olarak bilinen davaya devam edildi.
Genelkurmay Askeri Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz
sanıklar
Tuğgeneral Zeki Es'le birlikte diğer
komutanlar ve avukatları katıldı. Şehit askerlerden Deniz Demirci'nin anne ve babası da
mahkeme salonundaydı.
Duruşmada Askeri Mahkeme, daha önce
soruşturma aşamasında da bilirkişi olarak görev yapan
Tümgeneral Fahri Kır ve ekibine yeni bir görev verdi.
Tümgeneral Kır ve ekibini yeniden bilirkişi olarak atayan Mahkeme heyeti, sanıkların kusur oranlarının belirlemesini istedi. Ayrıca yeni
belge ve bilgiler ışığında mayınların özenli bir şekilde konulup konulmadığının ve hareket emrinin kurulan ikaz sistemlerine göre verilip verilmediğinin de tespit edilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti bilirkişilerden hassasiyet beklerken; ilk
raporda yer alan 'manidardır' sözünün ne anlama geldiğinin yeni raporda yazılmasını istedi. Bu şekilde 7 mehmetçiğin şehit düştüğü olayla ilgili yeni bir rapor hazırlanacak.
Yeni karara
şehit babası Halil Demirci, ''Vicdanlarına bırakıyorum'' derken; sanık komutan Zeki Es ise hemen
itiraz etti. Gerekçesi ise ilginçti.
Sanık komutan Es, bilirkişilerin soruşturma esnasında hazırladıkları raporlarda hep aleyhine olan delilleri topladıklarını savundu. Yeni bilirkişilere bu şekilde itiraz eden Es, heyetin değiştirilmesini talep etti. Ancak mahkemenin kararı değişmedi.
Mahkeme, sanıklardan gelen bu talebin mevcut bilirkişi raporunun mahkemeye sunulmasından sonra değerlendirileceğine hükmetti. Bilirkişilere raporlarını hazırlamaları için süre de veren mahkeme, duruşmayı 20 Ekim'e erteledi.