1994 yılından bugüne sanat dünyamızla ilgili çalışmalar yapmaktayız. Çalışmalarımıza başladığımız ilk günlerde birlikte olduğumuz Sevgili
Halit Refiğ, “
Sanat Camiası” demenize gerek yok, biz asla CAMİA olamadık, olamayız demişti. O günlerde bu sözü çok ağır bulmuştum. Daha sonraları anladım ki, içinde son derece vahim bir gerçeği barındırıyormuş bu söz.
Duru zamanlarda doğruluğunu acı acı hissettiğimiz bu söz, bulanık ve zor zamanlarda yerini tam bir “BİRLİĞE” bırakıyor ne hikmetse! İşte o zaman akla şu sorular geliyor, omuz omuza olmak için illaki dışarıdan bir saldırı mı olması gerekiyor, milliyetçiliğimizin ortaya çıkması için ciddi kayıplar mı yaşanması gerekiyor?
İçimizde var olan potansiyelin farkında olmalıyız? Bizler her zaman için birlikte güzellikler üretebiliriz. Tıpkı bir eylül akşamı vakfımızın, sevgili Garo Mafyan’la birlikte
ülkemizin bütün dini korolarını sahneye çıkarıp ortak bir programla “Birada Yaşama” mesajları verdiğimiz günde olduğu gibi, bir nisan günü sinema, tiyatro ve müziğimizin unutulmaz 105 sanatçısını “
Çeyrek Asrı Aşan Gurur Tablosu”
ödül töreninde bir araya getirdiğimiz günde olduğu gibi…
Bugün
terör belasından dolayı zor ve bulanık bir dönem yaşıyoruz. Yaşadığımız bu sıkıntılı günleri sanat camiamızın (bilerek yazıyorum) mümtaz isimleri ile değerlendirdik. Aldığımız mesajlar
Türkiyemiz adına beni oldukça duygulandırdı. Sanatçılarımızdan gelen bu değerlendirmeleri siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Aynı hisleri paylaştığımızı beyanla şehitlerimize tekrar rahmet diliyoruz, ülkemizin başı sağolsun.
Yaşadığımız bu sıkıntılı günleri sanat camiamızın mümtaz isimleri ile değerlendirdik.
Ferhat Göçer: Yakın dönemdeki bütün konserleri iptal ettik. Acımız çok büyük.
Olayın olduğu dakikadan beri büyük bir üzüntü ve acı ile olayları yakından takip ediyorum. Yakın dönemdeki bütün konserleri iptal ettik. Acımız çok büyük. Şu bir gerçek ki, ülkenin birliğine ve bütünlüğüne verilecek her türlü zarar,
hain emel yine bu ülkenin insanları tarafından cezalandırılacaktır. Acımız çok büyük; biliyorum ki, bu konuda devlet yetkilileri ellerinden gelen her şeyi yapıyordur. Ümit ediyorum daha fazla şehit vermeden huzur, birlik beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşama şansına sahip oluruz.
Ahmet Özhan: Türk milleti hiçbir zaman zaaf ve zillet içinde olmayı içine sindiremez.
Hangi vatandaşa sanatçıya sorarsan sor aynı cevabı verecektir. Türk milleti hiçbir zaman zaaf ve zillet içinde olmayı içine sindiremez. Bunun en kısa zamanda telafi edilmesi gerek.
Huzurlu ve çevresinde onuruyla, gücüyle ve caydırıcılığıyla varlığını sürdüren
Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğumuzu bir kere daha çevremize göstermemiz ve onları her yolu deneyerek ikna etmemiz lazım. Ben yıllarca
Kürt vatandaşımla bir arada dostça yaşamışım. Benim Kürt vatandaşlarımla bir derdim yok. Bunlar akıllı adam işi değil. Benim Kürt arkadaşlarım var ve onlara toz kondurmam. Onlara karşı bir işin önüne evvela ben geçerim. Terörle siyaseti birbirine karıştırmamak lazım.
Ayla Algan: Habur kapısını kapasınlar elektrik de vermesinler.
Cenazeleri bitinceye kadar Habur sınır kapısını kapatsınlar elektrik de vermesinler… Biz nasıl karanlıkta kalmışsak, onlar da karanlıkta kalsınlar.
Kayahan: Şimdi her zamankinden daha sakin düşünme zamanıdır.
Çok acılı, çok öfkeliyiz ama biliyoruz ki, şimdi her zamankinden daha sakin düşünme zamanıdır. Bu iki duygu arasında gidip geliyoruz. Şehitlerimize rahmet, ailelerimize
sabır, yaralılara
şifa diliyoruz. Ümidimizi kaybetmeden sabırla bekliyoruz.
İsmail Türüt: Vatanın bölünmezliğini anlamak için illa 14 şehit vermek mi lazım!
Son olaylar bardağı taşıran damlalar oldu. Bunlar yıllardır yaşanan acılar. Aynı acıları 10 yıl öncede yaşamıştık. Ben bir şehit dayısıyım. Her zaman her sanatçının bu konuda hassas olması lazım. Bunları fark etmek için illa 14 şehit vermek mi lazım! Ama bu hassasiyetleri gösterdiğiniz zaman birileri kalkıp size marjinalde diyebilir. Ben vatan bölünmezliğini, bayrağın değerini işledim ama tepkiler aldım. Her zaman duyarlılık lazım. Ozan Arif mesela çok siyasi denir, televizyon programlarına çıkarılmaz. Bugün Ozan Arifin 10 sene önce yazdığı şiir okunuyor. Keşke bugünkü tepkileri her gün sanat dünyamızdan görebilsek. Bir Türk evladı olarak çok acı duyuyorum, son derce acı günler. Ama fark etmek için 14 şehit beklemeyelim. Her dönem duyarlı olalım.
Serdar Gökhan: Baba olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum.
Ne söylesem bilmiyorum… Bölge vatandaşı da
mağdur durumda. Sokağa çıkan insanlar da ne yapacaklarını şaşırmışlar. Devletin, olaylar bu duruma gelmeden önce bir önlem alması gerekiyordu. Ama olaylar kendiliğinden gelişince bu günlere geldik. Devletimiz ABD’den izin alacak,
İngiltere’den izin alacak,
bölgeden izin alacak vs derken aciz bir duruma düştü. Gelişmelere karşı da çıkamıyorlar, bir karar alıp uygulamaya da koyamıyorlar. Türk devleti, Türk sınırları tehdit altında. Her insan kendi vatanını savunmak isteyecektir. Bu olayların bir an evvel durması lazım. Başka söylenecek söz kalmadı… Sadece
baba-evlat ilişkisi çerçevesinde bile değerlendirmiş olsak, ben bir evladın kolay yetiştirilmediğini biliyorum. Ortada bir şey yokken, yok yere evladınız hayatını kaybetsin… Bu olacak şey mi? Karşımızdaki bir ordu değil. Üç-dört çapulcu yüzünden evlatlarımızı kaybediyoruz.
Hülya Koçyiğit: Bütün dünyaya ne kadar güçlü bir millet olduğumuzu gösterelim.
Halkın sokaklara dökülmesi, artık sabrımızın son noktasına geldiğini gösteriyor. Hep beraber bu olaylardan büyük acı duyuyoruz. Evlatlarını kaybeden annelere sabır diliyorum. Bundan sonra bu gibi olaylar bir daha olmasın istiyorum. Elbette inancımız v
e devletimiz güçlüdür. Şu anda kalplerimiz yanıyor. Bu duygularla anlatıyorum. Yıllarca bu güzel vatanın evlatları olarak yaşadık. Lütfen bunun değerini bilelim. Birliğimizin ve birbirimizin değerini bilelim. Bütün dünyaya ne kadar güçlü bir millet olduğumuzu bu vesile ile bir kez daha gösterelim.
Aydan Şener: Gerekenler zamanında yapılsaydı bugün bunları yaşamazdık.
Ben çok üzülüyorum ve çok ağladım bu gelişmeler karşısında. Çok üzücü. Bu nedenle diyecek bir şey de bulamıyorum. Önlem alınması konusunda çok geç kalındı. Birlik olup bunların altında kalınmaması gerektiğini göstermeliyiz. En kısa zamanda bir şeyler yapılmalı ve terörün kökü kurutulmalı. Ciddi anlamda acı çekiyorum.
Güneydoğuda yaşananların tamamıyla bir oyun olduğunu düşünüyorum. Başta ABD olmak üzere bölgedeki bazı ülkelerin oyununa geliyoruz. Devletimiz askerimizle gerekeni yapmalı. Bu bölgeye ülke olarak da yeteri kadar yatırım yapılmamış sıkıntının sebepleri arasında bu da var. Gerekenler zamanında yapılsaydı bugün bunları yaşamazdık. Bu nedenle bölge dış güçlerin etkisiyle bir terör ocağına dönüştü.
Coşkun Sabah: Bölgeye yatırımlar yapılmalı
Artık hiçbir şekilde bu olayın tekrarına hiçbir tahammülümüz kalmadı. Bundan sonra hükümetin acilen en kestirme yoldan en çabuk yoldan çözüm üretmesi lazım.
Kuzey Irak’taki kamplar hemen
imha edilmeli. Güneydoğu bölgemize de yatırımlar yapılmalı, bölge halkının terörden uzaklaştırılması gerekli.
İstihdam sağlanmalı. Bunlar devletin
ekonomik gücüyle ilgili. Önce kısa vadeli ardından uzun vadeli çözümler düşünülmeli. Uzun vadeli çözüm bölgedeki halkın geçim durumumun iyileştirilmesidir. Kısa vadede ise terörün bir an önce durdurulması için gerekenin yapılması gerekir. Halkımızın yaşanan olaylar karşısında sokaklara dökülmek yoluyla tepkisini göstermesi anlaşılır bir olay. Önemli olan büyük taşkınlıkların olmaması. Bu tepki olmalı, olmazsa tepkisiz bir toplummuşuz gibi algılanır.
Kamil Sönmez: İtidalli olmalıyız ama bu olayları halkımıza yaşatanlara da hadlerini bildirmeli.
Genelde hepimizin ve Türk halkının yüreği
yangın yeri gibi. Bu yaşananları içine sindirmek zor bir şey. Şehit olan askerlerimizi televizyonda seyrederken bile yüreğimiz dayanamıyor. İtidalli davranmaktan yanayım ama bu olaylara karşı sadece tepki göstermekle de kalınmamalı. Bu olayları halkımıza yaşatanların hadlerini bilmeleri için gereğinin yapılması gerektiğine inanıyorum.
Fatih Kısaparmak: Emperyalist güçlerin tuzağı.
Ülkemizde yaşayan insanlarımızın binlerce yıllık kardeşliğine engel koymak, olsa olsa emperyalist güçlerin tuzağı olabilir. Herkesin sağduyulu olması gerekir.
Uzun vadeli bir birliğe giderken zor bir süreçten geçiyoruz.
Haber: Gürkan
Vural -
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı