Hapis cezasının amacı sansür ve gazetecilere gözdağı
1 yıl 3 ay
hapis cezasına çarptırılan
Tayyar'ın cezası ertelendi; '5 yıl adli denetime tabi tutulması' kararlaştırıldı. Buna göre 5 yıl içerisinde benzer bir yazı kaleme alması durumunda hapse girecek. Mahkeme 'gerekçeli kararın' açıklanmasını geriye bıraktığı için Tayyar'ın Yargıtay'a gitme yolu da kapalı.
Meslektaşlarından ve
sivil toplum kuruluşlarından büyük
destek gören Tayyar, duygularını şöyle dile getiriyor: "Verilen karara üzüldüm. Ancak bu üzüntüm kişisel değil. Çünkü bu karar emsal teşkil edeceği için bundan sonra
Ergenekon davasıyla ilgili haber yapacak bütün gazetecileri tehdit ediyor."
Ergenekon 1.
iddianamesinde yer alan resmî bir
belgeyi köşesinde kullandığı için mahkûmiyet alan
Şamil Tayyar, gerekçeli kararın geri bırakılarak temyiz yolunun kapatılmış olmasını anlamlı buluyor. Beş yıl boyunca benzer bir cezayı işlemesi halinde cezaevine girebileceğini söyleyen yazar, "Bu süre içinde karar 'Demokles'in kılıcı' gibi başımda asılı duracak. Bu tedirginlik maalesef direkt olarak yazılarıma yansıyacak." ifadelerini kullanıyor. Kişisel mağduriyetinden çok bu konunun emsal teşkil etme ihtimalinin kendisini üzdüğünü vurgulayan Tayyar, şöyle devam ediyor: "Bu kararla birlikte ilk defa Ergenekon iddianamesindeki bir belgeden dolayı yazı yazan kişi ceza almış oldu. Soruşturma aşamasında bu belgeleri niye yazıyorsunuz diye
eleştiri alıyorduk. Soruşturma bitti ve
mahkeme iddianameyi kabul etti. Mahkemenin kabul ettiği iddianamenin içindeki bir belge nasıl suç unsuru kabul ediliyor anlamak mümkün değil."
Kararın hem
soruşturmayı hazırlayan savcıyı hem iddianameyi kabul eden mahkeme heyetini hem de bu belgeleri haber yapacak tüm gazetecileri tehdit anlamı taşıdığını savunan Şamil Tayyar, mağduriyetin kendisini aşarak bütün gazetecileri bağladığını kaydediyor. Tayyar, kendisi hakkında açılmış 30 tane ceza ve
tazminat davası olduğunu sözlerine ekliyor.
MESLEK KURULUŞLARI TEPKİLİ
Çağdaş
Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: Çok haksız ve yanlış bir karar. Açıkça ifade ve fikir özgürlüğünün yanı sıra halkın haber alma hakkı da engellenmek isteniyor. Bu görüşme iddianamenin ekleri arasında yer almıştır. Dolayısıyla bu, oradaki belgelerin kamuoyuna mal olduğu anlamına gelir. Gazetecinin bu belge hakkında yazı yazması da yorum yapması da serbesttir. Herkesin internetten rahatlıkla ulaşabileceği ve alenileşmiş bir görüşmenin dava konusu olması ve hapisle cezalandırılması kabul edilemez. Ayrıca Şamil Tayyar'dan öte bu kararın bütün gazetecileri de etkileyen olumsuz bir tarafı var. Kararla, kamuya mal olmuş bir iddianame hakkında yazı yazacak bütün gazeteciler tehdit ediliyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç: Böyle bir karar
ifade özgürlüğü açısından sıkıntı doğurur. İddianamede yer alan bir belgeyle ilgili yazı kaleme alınması suç teşkil etmez. Aleniyet kazanmış bir belgeden alıntı yapmak, kaynağına göre doğru bilgiyi aktarmak anlamına gelir.
ZAMAN