Danıştay’daki kanlı saldırının ardından, İstanbul’da, Cumhuriyet gazetesine yönelik bombalama eylemlerini de aynı çetenin gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Kısa sürede ele geçirilen zanlıların polisteki ifadeleri ise şok etkisi yaptı. İstanbul’da gözaltına alınan Tekin İriş ve İsmail Sağır’ın ifadeleri birçok iddiayı da çürüttü. İşte o ifadelerin bir bölümü: TEKİN İRİŞ: BOMBAYA KARŞILIK 50 YTL ALDIM ”Babam pazarcılık yapıyor, ben Yeditepe Eğlence Merkezi'ndeki Hovarda Bar'da barmenim. Ruhsatsız silahtan gözaltına alındım ve serbest bırakıldım. Sabıkam yok. Ben sol görüşe mensubum, benim herhangi bir sendika, dernek, vakıf üyeliğim yok. Olay günü komşum Erhan Timuroğlu ile birlikte Cocoago Restauran’da otururken, Erhan'ın cep telefonu çaldı. 5 dakika sonra döndüğünde, arayan kişinin Osman Yıldırım olduğunu ve bana bir ‘iş’ olduğunu söyledi. Ne olduğunu sorduğumda, ‘Bomba atmak için Osman Yıldırım'a bir adam lazım olduğunu' söyledi. Osman da restoranta geldi, ‘sen Cumhuriyet gazetesine bomba atabilir misin’ diye sordu. ‘Hayır atamam’ dedim. Teklifini 2 defa reddettim. Ancak üçüncüde bu işi yaparsam herkese hayatını kurtaracak kadar para vereceğini söyledi. Saldırıyı ne için yaptığımızı ona sordum. Yıldırım 'Cumhuriyet yazarları domuza başörtüsü takarak karikatür yayınlamışlar’ dedi. Yıldırım’ın otomobilinde giderken bir poşetin içerisinden çıkardığı el bombasını göstererek bomba piminin nasıl çekileceğini, elimde fazla bekletmeden hemen atmam gerektiğini detaylarıyla anlattı. Gazetenin önünden geçip eylem yapacağımız yeri gösterdi. Şöyle bir yürüdüm etrafta çok fazla insan vardı. Bomba patladığında çok kişi hayatını kaybedebilirdi. Bende bombayı inşaatın bulunduğu sokaktan gazetenin bahçesine pimi çekmeden attım ve uzaklaştım. Osman Yıldırım'ın verdiği 50 YTL’nin 30 YTL'sini taksiye verdim. Osman Yıldırım bana niye böyle bir beceriksizlik yaptığımı sordu. ‘Ne yapayım elimden ancak böyle geliyor’ dedim. -Ben bombalama eylemini yapamayınca görev İsmail Sağır'a verildi. Osman Yıldırım, ben ve Erhan Cumhuriyet gazetesine gittik. İsmail benim attığım yerden el bombasını attı. Ancak o da patlamadı. -Bir gün sonra İsmail ve Erhan'la mahallede buluştuk. Osman bizi Etiler'de bir restorana çağırdı. Yanında bir kişi daha vardı. Adının Alparslan Arslan olduğunu öğrendik. Birlikte ayrıldıktan bir süre sonra Etiler'deki restorana geldiler. Ne olduğunu sorduğumda, ‘Alparslan tekbir getirerek bombayı Cumhuriyet’e attı ve bomba patladı’ dediler. Danıştay saldırısından bir hafta önce Erhan, Ankara'da bir iş olduğunu söyledi. İsmail Sağır, Osman Yıldırım, Alparslan Arslan ve Erhan Timuroğlu birlikte Ankara'ya gittiler. Bana ‘sen gelmeyeceksin’ dediler. Bir gün sonra da Ankara'da ki saldırıyı TV’den öğrendim. İyi ki gitmemişim diye dua ettim. Pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum.” İSMAİL SAĞIR: BOMBAYI ALPARSLAN ATTI “Ben hırsızlık ve yaralama suçlarından sabıkalıyım. Halen inşaatlerde şap işiyle uğraşıyorum. Herhangi bir siyasi görüşe sahip değilim. Erhan’la birahanede tanıştık. Osman Yıldırım beni Etiler'deki bara çağırdı. Tekin İriş de vardı. ‘20'şer bin YTL vereceğiz. Cumhuriyet’i bombalayın’ dedi. Kabul ettik. Ancak benim girişimim başarısızlıkla sonuçlandı. Erhan bize kızdı. Daha sonra birlikte yaya olarak yaklaştık. Alparslan Arslan tekbir getirerek bombayı attı. Erhan’a ‘hani paramız nerede’ diye sordum. Avukat Alparslan Arslan'ı aradı. Arslan, bir yerden alacağı olduğunu, alır almaz paralarımızı vereceklerini söyledi. Daha sonra 400 YTL harçlık vermiş, Erhan 150 YTL'sini bize verdi. Ankara'da bir iş var Erhan Timuroğlu, ‘Ankara'da bir iş var. Eylemi avukat Alparslan Arslan yapacak, sen de gelir misin’ dedi. Gelirim dedim. Arslan, Tekin'e ‘sen gelme arabada yer yok’ dedi. SALDIRIDAN ÖNCE YEMEK BİLE YEMEDİ Avukat Alparslan Arslan otomobildeyken hiç bir şey konuşmuyordu. Yol boyunca hiç yemek dahi yemedi. Biz Ulus'taki bir lokantada yemek yedik. Ancak o yemek yemiyor, ‘Bir işim var onu yapana kadar yemek ya da su içmeyeceğim’ diyordu. Ulus'ta 4 yıldızlı bir otele yerleştik. Alparslan Arslan, ‘Burada arkadaşlarım var’ diyerek ayrıldı.Bir gün sonra ise Danıştay'a saldırdığını TV’den öğrendik. Bizim saldırıdan haberimiz yoktu ancak Erhan'ın var gibiydi. Biz İstanbul'a döndük ve yakalandık. Benim ilişkim sadece parasal bir ilişkiydi. Pişmanlıktan yararlanmak istiyorum.” BUGÜN