Saldırının emrini veren kişinin ilginç bağlantısı

Bugün Yazarı Gültekin Avcı, Reyhanlı'daki saldırının emrini veren kişi olduğu iddia edilen Mihraç Ural'ın ilginç bağlantılarını köşesine taşıdı.

Saldırının emrini veren kişinin ilginç bağlantısı


Ural'ın Doğu Perinçek'i Suriye'deki karargâhında Öcalan'la görüştüren adam olduğunu iddia eden Avcı, yazısının sonunda ilginç sorular sordu:

"Öcalan'ı tasarlayarak kucağında yetiştiren bu devlet, acaba Mihraç Ural ile nasıl bir irtibat ağına sahip(ti)?
Ergenekon Mihraç Ural'a hangi siparişleri verdi?
Reyhanlı Ergenekon-Muhaberat ittifakının meyvesi mi?"

İşte Gültekin Avcı'nın yazısı...

Hatay kaos planı ve Ergenekon

Türk derin yapılanması ne havlu attı ne de bitti.

Bunu Başbakan da ikrar etti.

Derin yapı, bugüne kadar boğazını sıkan Ergenekon operasyonuyla bir süre nefes darlığı çekti.
Lakin Ergenekon soruşturma süreci bittiği için bu hamle sadece ciddi bir darbe olarak kaldı.
Türk derin yapılanmasına ağır veya ölümcül bir darbe olamadı.

Bu tür hayati soruşturma süreçlerinin hepsi siyasal bir değerlendirmeye tabi tutulunca, derin yapı silkinme fırsatını yakaladı.

Önemli tecrübeler de kazandı.

Eskiden onu sorgulayabilecek bir mekanizma yoktu.

Artık pervasızca açıktan oynadığında soruşturulma ihtimali olduğunu gördü.

Ve yeni döneme uyum sağlamasını bildi.

Bunlar benim sübjektif analiz ve görüşlerim değil.

İki TSK mensubunun söyledikleri...

Ergenekon'un DHKP/C'ye lider kadrodan ve orta kademeden nasıl hükmettiğini, militanlara nasıl eğitim ve mühimmat sağladığını...

PKK ve Hizbullah'la olan iltisak ve bağlantısını...

Mafya, medya ve STK'lara nasıl hükmettiğini...

İfade veren mafya babalarının Ergenekon kendilerine sorulduğunda kaygıyla yüzlerinin değiştiğini...

Pek çok bilgi ve belgeyle biliyoruz.

Hatırlarsanız geçen sene Adana, Mersin, İskenderun ve Hatay'da toplantılar yaparak "Halk, Suriyeli mültecilerden rahatsız", "Sıra Türkiye'deki Aleviler'e gelecek" şeklinde propagandalar yapılmıştı.

Türkiye, Muhaberat eksenli Mihraç Ural'ın Acilciler'ini ilk o zaman duymuştu.

Bugün Hatay'da operasyonel etkiye sahip olan grup, Mihraç Ural'ı reddeden Acilciler değil, onu genel sekreter kabul eden Muhaberat'ın gölgesi olan Acilciler'dir.

Geçen yıl Acilciler'in 1 Eylül'deki Hatay eyleminde "Kanımız canımız Esed'e feda" sloganları atılmıştı.

Hatay Valiliği önünde toplanan ve aralarında Emek Partisi, Eğitim-Sen, DİSK, KESK, ÖDP ve TMMOB üyelerinin de bulunduğu grup, Esed ve ailesinin resimlerini taşıyordu.

Bunlardan bir grup ev ev gezip Suriyeliler'in kapısını çalarak "Sizi burada istemiyoruz. Gidin buradan" diyerek tehditler savurmuştu.

Hataylılar ise eyleme katılanların Hataylı olmadığını, otobüslerle dışarıdan geldiğini söylüyordu.

Bunlar kimlerdi?

Geçmişte ve hâlâ yaşandığı üzere Alevi vatandaşlarımızın kapılarına işaret koyanlar kimlerdi?
Gazi olaylarını ve Madımak faciasını planlayan derin aktörler Hatay'la yakından ilgilenmektedir.

Yakından ilgilenen hatta Hatay'da üslenen diğer iki aktör de Savama ve Muhaberat'tır. Çünkü Türkiye'de planlanan mezhep çatışmasının domino etkisi doğurup süratle diğer illere sirayet edebilmesi için Hatay'ın özel bir önemi vardır.

Öcalan'ı bu devlet yetiştirdi.

PKK, MİT gözetiminde kuruldu.

"PKK'yı bitirirsem beni de bitirirler" diyen Öcalan'dı.

Öcalan'a devletle işbirliği için izin verildi çünkü çözüm süreci PKK'yı bitirmek değildi.

Ve derin bağlantıları olan bir adam da Mihraç Ural.

Doğu Perinçek'i Suriye'deki karargâhında Öcalan'la görüştüren adam.

Bu itibarla Ural'ın PKK ve İP arasındaki ilişkileri yürüten adam olduğu iddia edilmişti.

Diğer yandan Abdullah Çatlı yakalandığında, "Fransa'ya Acilci olarak iltica ettim" demişti.

O dönemde Çatlı'ya Acilciler grubundan Mihraç Ural ve Kemal Bayram referans oldu.

Eski JİTEM'ci Abdülkadir Aygan ise "Mihraç Ural yönetimindeki Acilciler örgütü mensupları, aynı zamanda Suriye vatandaşı ve Muhaberat elemanı kimliğine sahiptir. Suriye'de onların verdiği referans geçerlidir. Bu durumu bizzat, PKK üst düzey sorumlularının ağzından öğrendim" diyor.

Öcalan'a 12 Eylül önceden haber verildi ve Suriye'ye geçişi sağlandı.

Mihraç Ural ise Temmuz 1980 sonunda Adana Cezaevi'nden orada bulunan Acilciler'le birlikte kaçıyor ve kısa süre sonra Suriye'ye gidiyor.

Düşünün 12 Eylül darbesinden 2 ay önce...

Gizli tanığın, bazı TSK mensuplarının eğittiğini söylediği DHKP/C, bugün Lazkiye'de Mihraç Ural'ın gözetimindeki kamplarda yaşıyor.

Soru şu:

Öcalan'ı tasarlayarak kucağında yetiştiren bu devlet, acaba Mihraç Ural ile nasıl bir irtibat ağına sahip(ti)?

Ergenekon Mihraç Ural'a hangi siparişleri verdi?

Reyhanlı Ergenekon-Muhaberat ittifakının meyvesi mi?
<< Önceki Haber Saldırının emrini veren kişinin ilginç bağlantısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER