Sakın 'keh keh keh' gülmeyin...

Bu öyle abartılı bir laf değil.İçi boş bir iddia hiç değil..Sakın ‘keh keh keh’ gülmeyin... Aziz Üstel tarihi iddiasını yazdı.

Sakın 'keh keh keh' gülmeyin...

Ve Ortadoğu’da Türkiye güneşi doğuyor! Hele o yılların birikimi, aşağılık duygularınızın ardına sığınıp, ‘ ulan biz kim bölgede.... dünyada söz sahibi olmak kiiiiim!’ diye saçmalamayın. Şimdi çok daha iyi anlıyorum Michael Rubin ve benzer neo-conların, yani yeni yobazların bu AK Parti kapatılsın....Tayyip yeni Putin... kellesi vurula, önümüze gümüş tabakta getirile... naralarının ardında yatan gerçekleri.. Bunların hayali, dünyanın en zengin petrol bölgesi, Orta Doğu’da bir imparatorluk kurmaktı.. Türkiye’yi pısırık bellemişlerdi... Türkiye burnunun dibinde yangın çıksa üzerine işemezdi söndürmek için... Etliye de karışmaz, sütlüye de.. Rahmetli Turgut Özal, Saddam’ın Kuveyt’i işgali sonrasında oluşan koalisyona askerimizle katılalım dedi diye zamanın Genel Kurmay Başkan’ı istifa etmişti... Rahmetli’nin sınırlarımızın yanıbaşında olan bitene seyirci kalamayız, önderliği ele almamız gerek lafını evirip çevirip ‘bir koyarız, on alırız’ gibi basit tücaar/esnaf deyişleri diye sunmuşlardı millete. Şimdi... lütfen bu lafı iyi okuyun,belleğinize de kazıyın: ‘Türkiye’nin bölgesel politika uygulamalarında gözlenen en ciddi zaaflarından biri, dış politika alanları arasındaki taktik bağlantıları da gözeten, büyük ölçekli stratejiler geliştirememiş olmasıdır!’ Bunu söyleyen Ahmet Davutoğlu. Bu gün Tayyip Bey’in önderliğinde, Türkiye’nin dış siyasette bir ‘güneş gibi doğmasının’ da mimarı. Büyük Ölçekli Strateji Nedir bu? Gelsin mi yanıtlar? Peki gelsin... Türkiye’nin İsrail’le Suriye arasında buzları eritmesi... ikisini de masaya çekmesi. Yeni yobazlar ne diye bas bas bağırıyor: ‘İran’a saldırdığın an İsrail Suriye’yi de vuracak!’ Geçti Bor’un pazarı. Çünkü bu iki ülke, Türkiye aracılığıyla aralarındaki sorunları çözecek.. Peki şu günlerde ne oluyor ‘büyük ölçekli strateji’ olarak nitelendirebileceğiniz? ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hedley’le oturuldu, uzun uzun konuşuldu. Ne dendi Hedley’e: ‘Türkiye, ABD’nin İran’la diyalog kurmasını bekliyor... sorun mutlaka barışcı yollardan çözülmeli...bu bölge bir savaş daha kaldıramaz... petrolün varili 750 doları görür...’ Bunun üzerine Hedley, Türkiye’den şu ricada bulundu: ‘Lütfen İran Dış İşleri Bakanı Muttaki’ye söyleyin, BM kararlarına uysunlar... Olumlu yönde bir hareket görürsek bizde gereken adımları atarız!’ Hedley Cumhurbaşkan’ı, Başbakan, Dış İşleri Bakanı ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’la görüştü uzun uzun. Irak, PKK gibi konular da vardı gündemde ama, asıl konu İran’dı. Türkiye hem İran’a yeni bir öneri paketi getiren altı ülke hem de İran’la çok iyi diyolog içinde olan tek ülkedir! Ve göreceksiniz sonunda ABD ile İran’ı masaya oturtacak olan ülke de Türkiye olacaktır. Asıl ulusculuk,ulusun çıkarlarını korumak, ulusun bayrağını göklerde dalgalandırmak budur.. Çete kurup, darbeciliğe soyunmak değil.. Zırt, pırt AB işbirlikçisi, ABD uşağı gibi bayat, ucuz ve de saygısızca kelam etmekse hiç değil! AZİZ ÜSTEL/STAR
<< Önceki Haber Sakın 'keh keh keh' gülmeyin... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER