Sakarya'da go-kart pistinde kaşkolu karting aracının aksına dolanması sonucu başı koparak ölen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Tuğba Erdoğan'ın ölümüyle ilgili, mahkeme kararını verdi. Pistin işletmecisi ve kardeşini 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, bunu, 18 bin 200 lira para cezasına çevirdi. Sanığın parayı 24 taksitle ödemesine hükmeden mahkeme, belediye görevlilerinin ise beraatine karar verdi.
Adapazarı ilçesinde, geçen yıl 7 Şubat'ta bir alışveriş merkezinin otoparkında bulunan go-kart pistinde, kaşkolunun karting aracının aksına dolanması sonucu başı kopan Tuğba Erdoğan'ın ölümüyle ilgili, pistin işletmecisi Y.M., kardeşi Ö.M. ile Adapazarı Belediyesi yetkilileri H.Ş., Y.E., A.T., Ö.T., A.K. ve M.İ.'nin yargılandığı davanın karar duruşması, Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan pistin işletmecisi Y.M., kardeşi Ö.M. ve tarafların avukatları katıldı.
Maktul Erdoğan'ın ailesinin avukatı Hasan Hilmi Yavuz, dosyadaki bilirkişi raporundaki eksik hususlar doğrultusunda tazminat davasının görüldüğü Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporunu dosyaya sunduklarını ve bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu savundu. Çelişkinin giderilmesi ve gerçeğin ortaya çıkarılması adına yeni bir bilirkişi raporu alınması talebinde bulunan Yavuz, sanıkların üst sınırdan ya da alt sınırdan uzaklaştırılarak cezalandırılmasını istedi.
Zaman'ın haberine göre; belediye görevlilerinin avukatı Nurullah Sayar ise müvekkillerinin bilirkişi raporunda kusursuz olduklarının sabit olduğunu ifade etti. Kazanın oluşumu ile müvekkillerinin görevleri arasında ililiyet bağının bulunmadığını belirten Sayar, müvekkillerinin beraatini talep etti. Olay sırasında pisti çalıştıran sanık Ö.M. de vicdanen rahat olduğunu söyledi. Maktulü uyardığını öne süren Ö.M, "Kaza şanssız bir kaza. Kaza öncesinde kendisini uyardım. Tanığın da bu şekilde uyardığı hususu sabit. Dünyada böyle bir kaza olmadı. Bu olayın hiç meydana gelmemesini dilerdim. Ancak kazayı engellemek gibi bir şansımız yoktu. Hayatım alt üst oldu." dedi.
Pistin işletmecisi Y.M., işletmenin ortağı olduğunu, olay sırasında pistte olmadığını, iş yerinde gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını iddia ederek, suçsuz olduğunu ve beraatini istedi. Sanıkların avukatı Yüksel Genç ise kazayla ilgili alınan üç bilirkişi raporu arasında çelişkiler bulunduğunu dile getirdi. Kazanın yaşandığı araçta kusurun bulunduğunu ileri süren Genç, savunmasında şunları kaydetti: "Çelişkilerin giderilmesi için yeni bir bilirkişi raporu talep ediyoruz. Kaza sırasında kullanılan aracın motor gücü itibariyle bu şekilde kazanın oluşumuna sebebiyet vermesi mümkün değil. Kazadan sonra araçların satışını yapan firma TSE'den uygunluk belgesi istemiş. TSE uygunluk vermemiş. Müteveffanın içinde bulunduğu araca arkadan kendisini takip eden ve arkadaşı tarafından kullanılan aracın çarpması neticesi kaza meydana gelmiştir."
Kısa bir ara sonrası kararı açıklayan mahkeme, pistin işletmecisi Y.M.'yi 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Cezanın, sanığın geleceği üzerindeki etkisini dikkate alan mahkeme, sanığın cezasını 2 yıl 6 aya düşürdü. Sanığın kişiliğini ve ekonomik durumunu gözönüne alan mahkeme, hapis cezasını 18 bin 200 lira adli para cezasına çevirdi. Sanığın parayı 24 taksitle ödemesi kararlaştırıldı.
Diğer sanık Ö.M. ise 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın, sanığın geleceği üzerindeki etkisini dikkate alan mahkeme, cezada indirim yaparak 2 yıl 6 aya düşürdü. Ö.M.'nin cezası paraya çevrilmedi. Mahkeme, belediye görevlilerinin de beraatine karar verdi.