Zaman TV'de yayınlanan, şair Bekir Salim ve Nuri Şahinoğlu'nun birbirinden renkli atışmalarında, bu hafta da "Gözünün üstünde kaş var..." adlı atışmayla dikkat çeken konulara değinildi.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında yer alan gündemi sarsan iddialara ve sonrasında yaşanan hukuksuzluklara atıfta bulunan şairler, çok çarpıcı mısraları dile getirdiler.
Şahinoğlu, ikimizin de hem ustası, hem dostu, Âşık Şeref Taşlıova Allah’ın rahmetine kavuştu. Okuyucularımızdan bir Fatiha dileyelim. Sen de, bugün bana çatacak gibi duruyorsun. Aç güzel bir ayak, geleyim peşinden…
ŞAHİNOĞLU:
İlk defa fark ettim, karaltı gördüm,
Gözünün üstünde kaş mı var senin?
Saçların karışmış, olmuş kördüğüm,
Başında belâlı iş mi var senin?
SALİM:
Gel, şimdi kirpiği, kaşı bırak da,
Gözünde bir damla yaş mı var senin?
Bir an için dönüp, kendine bak da,
Sol göğsün altında taş mı var senin?
ŞAHİNOĞLU:
Çektiğin çileler sanki az gibi,
Mevsim olmaz, bahar gibi, yaz gibi,
Karşıma kuruldun sihirbaz gibi,
Torbandan çıkacak kuş mu var senin?
SALİM:
Kuşu sen torbaya dolduruyorsun,
Burnunu her şeye daldırıyorsun,
Neye güvenerek saldırıyorsun?
Ağzında yirmilik diş mi var senin?
ŞAHİNOĞLU:
Şahinoğlu der ki, sırrım’ açarsın,
Kartal mısın, yükseklerden uçarsın.
Çağırırım, benden niye kaçarsın?
Peşinde psikopat, keş mi var senin?
SALİM:
Salim, ne söylesem gitmez hoşuna,
“Keş”lik indi şimdi dokuz yaşına,
İhtiyarlık geldi, çöktü başına,
Daha göreceğin düş mü var senin?
ÇIKA ÇIKA NE ÇIKTI!
Şahinoğlu, ayak açma sırası bende ama, izin verirsen bir şiirimi paylaşmak istiyorum:
On yedi Aralık’ta baltanın sapı çıktı.
Sırlar aşikâr oldu, herkesin çapı çıktı.
Tek tek açılıverdi evlerin kapıları,
Karanlık odalardan dünyanın çöpü çıktı.
Bazısının köşkünden balya balya paralar,
Bazısından kim bilir kaç altın küpü çıktı.
Öyle bir dünyalık ki, hesaba güç yetmiyor;
En fakir olanından yüz tane tapu çıktı.
Hepsinin ceplerinden tansiyon hapı çıktı.
Sanki çok razı idik bunların yerlisinden,
Başımıza şimdi de ithal Zerrap’ı çıktı.
O da ne adammış be! Gel de hayret eyleme!
Elinde kaç kişinin urganı, ipi çıktı…
Hırsız, arsız olur da, polis olmaz olur mu?
Karşısına Ömer’i, Yurt’u, Yakup’u çıktı.
Yazık ki, adaletin terazisi ters döndü,
Polis içeri girdi, hırsızın topu çıktı.
Askerin postal sesi tam da kayboldu derken,
Bu defa, sivillerin komik “rap rap”ı çıktı.
Zulüm hep aynı zulüm, taktik hep aynı taktik,
Yirmi sekiz Şubat’ın sadece kepi çıktı.
Her şeyde bir hayır var, şükür, bu vesileyle,
Nifakın hem sicili, hem soyu sopu çıktı.
Ucuzcu fetva ehli, kör, sağır allâmeler…
Bir de, Müslümanların böyle zıp zıpı çıktı.
Eskiler, kalem için “namus” derdi… Bak, şimdi,
Jetonla çalışan bir muharrir tipi çıktı.
Malûm balıklar gibi ne bulsa yiyor bunlar,
Sakallının karnından dört piknik tüpü çıktı.
Bir “paralel” masalı tutturdular; velâkin,
Her melânet altından “yamuk bir yapı” çıktı.
Ey Salim, gam eyleme, kapansın tüm kapılar,
Senin bahtına her dem yeni bir kapı çıktı.
Bekir Salim
USTA SÖZÜ
Bakma yâ Rab sevâd-ı defterime,
Onu yak âteşe benim yerime.
Lâedri
DÖRTLÜK TAMAMLAMA
Bu haftaki “dörtlük tamlaması” için gelen onlarca cevaba gönül dolusu teşekkürler… Gerçekten hepsi birbirinden güzeldi. Bizim tercihimiz İzmir’ den İsa Gazel kardeşimizin tamlaması oldu. Tebrik ederiz…
Hep boş yere gezer, arar dururum,
O’ndan gayri kimse bana yar değil,
Gönül kalemiyle yazar dururum,
Hak uğruna cefa çekmek ar değil
