Devlet
Tiyatroları’nda kapsamlı bir
sistem değişikliğine gidileceğinin sinyalleri üzerine tiyatro yönetimi sahneden başlattığı direnişi artırıyor.
Ankara Altındağ Sahnesinde oynanan ve baştan sona
AK Parti hükümetinin politikalarını eleştiren oyun için
Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay “kaldırılma” talimatı verdi. Ve
bakan oyunun sahneden kaldırıldığını sanıyordu. Ama Bakanın
Devlet Tiyatrolarında yeni bir yapılanmaya gidileceğini söylemesinin ardından bir internet haber sitesine açıklama yapan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin; Ak Parti hükümetini eleştiren “Bir Mahalle ki” oyununun kaldırılmayacağını aksine oynamaya devam edeceğini söyledi. Genel müdürün bu çıkışı, Devlet Tiyatroları içinde kendisinin gözden çıkarıldığı için ‘çarpışarak çekilme’ yolunu seçtiği şeklinde yorumlanıyor. DT oyuncuları arasında, “Bir Mahalle ki” oyununun DT Genel Müdürü tarafından prestij meselesi yapıldığı iddia ediliyor. Kendi yakın çevresinin baskılarını görmezden gelemeyen Genel Müdür Lemi Bilgin’in oyunun oynanmasında ısrar ettiği ifade ediliyor. Tiyatro camiası Genel Müdür’ün geri adım atıp oyunu kaldırması durumunda kurumdaki ağırlığının tamamen ortadan kalkacağını ve yakın çevresinin de desteğini kaybedeceğini konuşuyor. Tiyatrocular bu yüzden sahnedeki savaşın sürdüğünü düşünüyor. Ak Parti hükümetini eleştirmek için yazılan oyunun sahnelenmeye devam etmesi hükümet ile Devlet Tiyatroları arasındaki gerilimin daha da artacağı şeklinde yorumlanıyor. Tiyatro camiası büyük oynadığını düşündükleri Genel Müdür’ün tavrının sonucunun ne olacağını merak ediyor şimdi.
İşte baştan sona Ak Parti hükümetinin politikalarını eleştiren “Bir Mahalle ki” oyununun tartışılan bölümleri:
Oyunu anlamak için şu eşleşmeleri dikkate almakta fayda var.
Mahalle =
Türkiye
Muhtar (
Yeşil cübbeli) =
Başbakan
Kavuklu (Kırmızı cübbeli) =
Vatandaş
Oyunda Ak Parti’nin kuruluşunu tellal duyuruyor. Ak Parti Zurnik Partisi olarak tanıtılıyor. Ve
milletvekili adayları alaycı bir üslupla kamuoyuna gösteriliyor.
Oyun müzikal girişin ardından Ak Parti’nin milletten oy alıp hükümete gelmesiyle birlikte ülkedeki her şeyi satmaya başladığını anlatarak devam ediyor. İşte hükümet politikalarını eleştiren ve ülkenin batan geminin malları gibi satıldığını anlatan oyundan bir bölüm.
Ülkeyi yönetenler sadece kendi çıkarlarını düşünen insanlar olarak gösteriliyor. Başbakanı temsil eden mahallenin
muhtarı rolündeki kişi Pişekar, iş arayan vatandaşı aşağılıyor ve halkı bakın neye benzetiyor.
İşte oyunda ülkeyi satmaktan başka bir şey yapmadığı iddia edilen Başbakan’ın vatandaşa teklifi. Oyunda bugünün Türkiye’sinde işsizlik ve parasızlık çeken vatandaşın evini satmak zorunda bırakıldığı anlatılıyor.
Oyunda; muhtarın (başbakanın) aracılık yaptığı yabancılar “önce satın alalım sonra anasını satalım” diyerek mahalleye geliyor ve
teker teker evleri satın alıyorlar. Ve evlerini satın aldıkları halkla dalga geçmeye başlıyorlar.
Ve vatandaş geçim sıkıntısı çektiğinden çaresizlik içinde evini satar. Oyunda hükümetin millete malını mülkünü sattırarak başarılı gibi göründüğü izlenimi veriliyor. Ve mahallenin muhtarı yani ülkenin başbakanı ülkeyi satın alan yabancılarla birlikte halka
hakaret etmekte mahsur görmüyor.
Oyunda, bütün derdi ülkeyi satmak olarak gösterilen hükümet paralı yabancıları görünce dayanamaz. Ve kendi halkını aşağılamaktan hiç çekinmez hatta geri durmaz. İşte halkın aşağılandığı başka bir sahne.
Oyun bu şekilde devam ediyor. Ve oyunun sonunda
Avrupa Birliğine girmek için Başbakan ve hükümet üyeleri bir ayıyla bile
aile fotoğrafı çektiriyor.
Özellikle Ak Parti hükümetini eleştirmek için yazılmış oyunun devlet imkanları kullanılarak sahnelenmesi
tartışmasının önümüzdeki günlerde nasıl sonuçlanacağı merak ediliyor.