Şahin'in
avukatı Cavit Subaşı, Şahin'in
Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek cezai ehliyetinin olup olmadığının sorulmasını istediklerini, ancak
mahkemenin talebi doğrultusunda alınan
raporda Şahin'in Demans hastalığından hiç bahsedilmediğinin, cezaevinde kalmasında bir sakınca olmadığının belirtildiğini söyledi.
Birleştirilmiş
Ergenekon davasının
akşam saatlerinde görülen oturumunda,
Susurluk davasından da 6 yıl hapse mahkum olan
tutuklu sanık İbrahim Şahin'in avukatı Cavit Subaşı, Şahin'in cezai ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda bir rapor alınmasını istedi. Avukat Subaşı, 28
Mart 2000 tarihihinde Şahin'in, geçirdiği bir hastalık sonucu Demans rahatsızlığına yakalandığını belirterek bu konuda sevkinin yapıldığı çeşitli sağlık kurumlarından aldıkları raporlarda bu durumun belirtildiğini hatırlattı.
Avukat Subaşı, mahkeme aşamasında daha önceki oturumlarda
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nden de Şahin'in
Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının tesbit edilmesini istediklerini hatırlattı. Mahkemenin talimatı üzerine Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından, daha önceki raporların incelenerek Şahin'in cezaevi şartlarında hayati
tehlike oluşturacak tıbbi bulguların olmadığının belirtildiğini söyledi. Bu raporda Şahin'in Demans hastalığına hiç değinilmediğini belirten Subaşı, "Bu hastalığına
şifa bulamamıştır.
Adli Tıp Kurumu'nun 7
Ağustos 2002 ve 2
7 Haziran 2003 tarihli raporlarında belirtildiği üzere cezai ehliyeti kaldıran ve tedavisi mümkün olmayan hastalık nedeniyle müvekkilimizin derhal
tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz." dedi.
Avukat Subaşı, tahliye kararının verilmemesi durumunda da Adli Tıp Kurumu'na yazı yazılarak dava dosyasında ve kendilerinde bulunan raporlar ile bilgiler doğrultusunda Şahin'in Demans hastalığı nedeniyle cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor istenmesini talep etti.
Avukat Cavit Subaşı, dilekçesiyle birlikte Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 9 sayfalık raporu da mahkemeye sundu. Adli Tıp Kurumu'ndan 2002 ve 2003 tarihlerinde alınan iki raporda Şahin'in Demansiyel sendrom arızası nedeniyle cezasının infazının CMUK 399/1 maddesi gereği şifası sağlanana kadar ertelenmesi gerektiği belirtilmişti.
Daha önce Adli Tıp Kurumu tarafından alınan iki rapor ile çeşitli sağlık kuruluşlarından alınan raporları inceleyen Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ise Şahin hakkında şu bilgilere yer verdi; "15 Temmuz 2009 tarihinde yapılan muayenesinde başındaki cihaz sorulunca 'Kulak yerine geçiyor. Tek tek yakın konuşulunca anlıyorum.' dediği, cezaevinde olduğunu, buraya nereden geldiğini, ne kadardır cezaevinde olduğunu bilmediğini, 'İddianame de yok, suç da yok.
Ermeni papazı öldüreceğimi söylediler. Ben de savcıdan duydum. Adli Tıp'a daha önce de gelmiştim. 9-10 sene oldu. Halen 2008'deyiz.' dediği, ay sorulunca 'Yazdayız. Haziran-Temmuz, Haziran sonu. Bugünün çarşamba olduğunu çocuklarımın ziyaretinden biliyorum. Pazartesi
telefon ettiriyorlar. Pil istiyorum. Pil sahte. 4-5 saatte bitiyor. Pil çok gidiyor.' dediği, yürüme ve denge bozukluğundan yakınıyor. 'Yanımda
Gazi üsteğmen Serdar kalıyor. Birbirimize
yardım ediyoruz. Unutkanlık şikayetim de var. Sorulan soruları yazıyorum.' dediği tesbit edilmiştir."
Ayrıca raporda İbrahim Şahin'in yürüyüşü sırasında sola çektiği belirtiliyor. (CİHAN)