Kafes davasında tutuksuz
sanık Güney Deniz Saha Komutanı
Koramiral Kadir Sağdıç,
Ergenekon sanığı eski
Jandarma Genel Komutanı Şener
Eruygur'un
beyin kanaması geçirdiği denilen günlerde Deniz Eğitim Komutanlığı gazinosuna geldiğinin kendisine
rapor edildiğini söyledi.
Gayrimüslimleri
hedef aldığı iddia edilen Kafes Eylem Planı'nın asıl amacının
Hrant Dink,
Rahip Santoro ve
Malatya cinayetlerinin asıl faillerini gizlemek olduğunu ileri süren Sağdıç, müdahil olan Agos gazetesi avukatlarına seslenerek, "Birlikte bu cinayetlerin asıl faillerinin tespitinin önünü kestirmeyelim." dedi.
İstanbul 12. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam eden Kafes davasında tutuksuz sanık Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral
Kadir Sağdıç, savunmasını yaptı. Sağdıç savunmasına başlamadan önce söz alan tutuksuz sanık
İzmir Foça Çıkarma Filosu Komutanlığı'ndan Tuğamiral Mehmet Ilgar, "Söz konusu DVD ve CD'lerin nüshaları TÜBİTAK'a gönderildi. Hash değerleri de teslim alındı. TÜBİTAK'taki hash değerleri ile polis tarafından yapılan incelemedeki hash değerlerinin uyuşmadığı tespit edildi. Buradaki süreçte yanlışlık var." dedi.
Ilgar'ın avukatı Murat
Ergün ise, "Biz bu DVD'nin kopyasını değil imajlarını talep ediyoruz." diyerek talebini iletti. Mahkeme de bu talebin değerlendirileceğini söyledi. Bu talebin ardından Sağdıç, savunmasına başladı. Silahlı
terör örgütü üyesi olarak itham edilmenin ağır bir
iftira olduğunu belirten Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, hukuki süreci işleteceklerini belirtti. Komplo kuranları bu süreçte ortaya çıkaracaklarını belirten Sağdıç, Kafes belgesinde kullanılan terimlerin askeri literatürde kullanılmayan terimler olduğunu savundu.
Rahip Santoro, Hrant Dink ve Malatya Zirve Kitabevi cinayetleri ile bağlantı kurulmaya çalışıldığını söyleyen Sağdıç, "Bu olayların sanıkları bellidir. Yargılanmaları sürüyor. Kafes Eylem Planı'nın iki amacı var. Biri TSK ve DKK'yı yıpratmaktır. Önemli bir amacı da bu cinayetlerinin asıl faillerinin ortaya çıkmasını engellemektir. Bizler derdest edilirken asıl failler perdeleniyor. Valilik,
İçişleri Bakanlığı, Dink davasında ilerlenmesini engelliyor. 'Kafes diye bir şey uyduralım. 58 yıl, 88 yıl sürer. 41 bahriyelinin üstüne atalım. Böylece Dink cinayetinde de ilerlenmiş olur.' deniyor." İfadelerini kullandı.
Elde edilecek delillerle bu cinayetlerin asıl faillerinin bulunacağını belirten Sağdıç, "Sayın başkanım, sizin aracılığınızla müdahil avukatlara da sesleniyorum. Dink'in avukatı da burada. Bizler müdahil avukatlarının burada olmasından yararlanacağımızı umuyorum. Hep birlikte müdahil avukatlar, bizim avukatlar Dink, Santoro, Malatya cinayetlerinin tetikçileri belli ama asıl faillerinin tespitinin önünü kestirmeyelim." diye konuştu.
Beykoz'da ele geçirilen mühimmatın kendilerine tertip kurduklarını iddia ettiği kişiler tarafından gömüldüğünü savunan Sağdıç, "Herhangi bir şey yapılacaksa SAT komandoları yeterlidir. Bir şey yapmak istenirse cephaneliğin anahtarı ellerinde. Alır yaparlar, neden götürüp gömsünler." dedi.
Koç Müzesi'nde bulunan
patlayıcı ile ilgili patlayıcıyı bulduğu belirtilen
astsubay Oğuz İşleyenel'in özel bir durum arz ettiğini ifade eden Sağdıç, "Patlayıcıyı bulan, açan,
bakan kişi. Bu işler ortaya çıktığı dönemde 4 ay süreyle orada çalışan kişi. O ve ilişkide olduklarının üzerine gidilmeli." diye konuştu.
ERUYGUR İLE TOPLANTIYI YALANLADI
Ergenekon sanığı eski Jandarma Genel Komutanı
Şener Eruygur'un
beyin kanaması geçirdiğini basından öğrendiğini ifade eden Sağdıç, o dönemlerde Eruygur'un Deniz Eğitim Komutanlığı gazinosuna geldiğinin kendisine rapor edildiğini söyledi. Eruygur ile toplantı yaptığının iddia edildiğini hatırlatan Sağdıç, bunun doğru olmadığını savundu. O sırada bazı komutanların kendisine hayırlı olsun ziyaretinde bulunduğunu anlatan Sağdıç, "İhbarcı, bunu o komutanlar ve Şener Eruygur ile toplantı olarak bildirmiş." dedi.
Bedrettin Dalan'a yaranarak
arazi almaya çalıştığının iddia edildiğini söyleyen Sağdıç, "Dalan'ı tanımam. Ona yaranarak arazi almadım. Dalan'ın elindeki araziyi kamulaştırmak için uğraştım. Araziyi DKK adına kamulaştırarak
tel örgü ile çevirttirdim." ifadelerini kullandı.
Savunmasının sonunda kendisi hakkında bilgi veren Sağdıç, "Basında cani gibi gösterilen Kadir Sağdıç'ın kim olduğunu anlatayım.
Edirne muhasarasından kurtulup
esir düşen. Oradan da kurtulduktan sonra yine 1. Dünya Savaşı'nda askere alınan Kavalalı
Emin Çavuş'un torunuyum. Yüce devlete saygılı, hiçbir vukuatı olmayan, çevresinde sevilen biriyim. Tek bir
disiplin ihtarım yok." ifadelerini kullandı.
Beratını isteyen Sağdıç, "Beratım beni kısmen teselli eder. Asıl benim içimi rahatlatacak olan bu
komploları kuranların Türk yargısına
hesap vereceği günü görmektir." dedi.
Savunmasını tamamlayan Sağdıç'a üye hakim
Mehmet Karababa, "Savunmanızda belgelerin komplo ve
terfi sistemini etkilemek için olduğunu söylediniz doğru mu?" diye sordu. Sağdıç, "Suçlanan isimlere baktığımızda muhtemeldir" karşılığını verdi. Bunun üzerine üye hakim Karababa, "Buradakilerin dışında TSK'da terfi edecek kişiler de var. Onlar da TSK'nın şerefli subayları değil mi?" sorusunu yöneltti. Sağdıç bu soruya da, "İhbarcılar ve sütü bozukların dışındakiler
evet." cevabını verdi.