Samanyoluhaber.com yazarlarından
Abdullah Abdulkadiroğlu ulusalcı-sol cephenin nasıl birbirine gireceğini yazdı. Ve
erken seçim isteyenlere
SİZİ MEYDANLARDA GÖRMEK İSTERİZ dedi. İşte o yazı
Ak Parti’yi kapattırarak milleti dağıtabileceklerini sananların işi aslında Ak Parti’den daha zor.
Millet için artık mesele Ak Parti meselesi değil.
Kılıçlar çekildi ortalık karışacak gibi gözüküyor. Meydanlar hareketlenmeye hazırlanıyor.
Ak Parti’yi kapatmak için el birliği yapanlar şimdi
siyaset sahnesine ısınıyor. Antrenman turları başladı.
Geçen hafta
Ankara’daki gizemli
akşam yemeğinde bir araya gelen
Ahmet Necdet Sezer,
Sabih Kanadoğlu,
Hikmet Çetin gibi isimler
CHP’yi Deniz
Baykal’dan
kurtarma planlarını masaya yatırdı.
Ak Parti’nin kapatılmasından sonraki süreç için çalışmalar hızlandı. İlk
hedef solu derleyip toplamak. Önce yapılacak iş Baykal’dan kurtulmak, CHP’yi ele geçirmek. Sonra milletin karşısına Ak Parti’yi kapattırmış olmanın gururuyla çıkıp
iktidara talip olmak.
Baykal bu kadar kolay pes eder mi, ‘buyurun ağalar’ deyip ceketi alır gider mi ?
Ben sanmam. Solda ciddi bir pandomim kopacak gibi duruyor.
Çünkü mevcut yapıya bakıldığında
Cumhuriyet Halk Partisi’nde yönetime
muhalif olana
yaşam hakkı tanınmıyor.
Gizemli oluşum yeni bir parti kurmak yerine CHP’nin ismi üzerinden hedefe varmak niyetinde olduğundan işleri zor. Önce Baykal’ın bedenini çiğnemeleri gerekecek.
Yakında Baykal’a yönelik farklı politik operasyonlarla karşılaşabiliriz. Mesela Doğan medyasında Baykal’ı yıpratma kampanyası başlatılabilir.
Tabii CHP’yi ve solu bir
çatı altında toplamak niyetinde olanların en büyük başbelası televizyonlarda ‘savulun geliyorum’ diye sağa sola sataşan
Tuncay Özkan olacak.
Bir ay sonra parti kurup meydanlara inmeye hazırlanan
Tuncay Özkan kendine bir oy hedefi koymuş.
Sıkı durun: 16 milyon.
Geçen akşam televizyonda kendi söyledi.
Sahne performansı; kışkırtmak, saldırmak,
iftira atmak ve
hakaret etmek üzerine kurulu olan Tuncay Özkan, gücü tükendikçe daha da agresifleşiyor.
Aydınlık Türkiye’nin yılmaz savunucusu olan kanalını satınca sırtını dayadığı kesimden büyük tepki alan ve kendine inanan insanları hayal kırıklığına uğratan Özkan, şimdi bir kez daha ‘bana güvenin’ diyecek.
Ak Parti’yi kapattırarak milleti dağıtabileceklerini sananların işi aslında Ak Parti’den daha zor.
Millet için artık mesele Ak Parti meselesi değil.
Mesele; gelecek meselesi,
özgürlük meselesi, hak meselesi,
adalet meselesi, güven meselesi.
Onlar vurdukça millet; statükoya, baskıya ve dayatmaya karşı kenetlenip tek
vücut oluyor.
Onun için statükocu cephenin işi zor.
Ulusalcı-sol yapılanma; bir yandan Ahmet Necdet Sezer,
Sabih Kanadoğlu ekibiyle CHP’yi Baykal’dan kurtarmak için uğraş verecek, diğer yandan 16 milyon oy hedefleyen Tuncay Özkan ile uğraşacak.
Tuncay Özkan ise meydanlarda toplayacağı insanları, iktidar olduğunda kendilerini bir kez daha satmayacağına inandırmaya çalışacak.
Hele en son
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç’a attığı iftira bombası da elinde patlayınca, Tuncay Özkan inandırıcılık konusunda hayli zorlanacak gibi görünüyor.
Önümüzdeki seçim heyecanlı geçeceğe benziyor.
Birbiriyle iktidar mücadelesi verecek parçalı bir ulusalcı-sol kavgası seyredeceğiz.
Eh artık millet sizleri meydanlarda görmek istiyor.
İnanın herkes bunu dört gözle bekliyor.
Çıkın kabuğunuzdan, inin meydana, milletle bir yüzleşin.
Şu millet önce bir görsün sizi, boyunuzu posunuzu.
Güvenip adam yerine koymadığınız, aldığı kararlara
itiraz ettiğiniz, ne anlar dediğiniz, göbeğini kaşıyan adam diye horladığınız,
köylü diye aşağıladığınız bu millet karşılarına çıkıp ne anlatacağınızı merak ediyor.
Siz meydanlarda bir deyiverin diyeceğinizi.
Bakalım sandıkta millet size ne diyecek ?