BBP'nin
merhum lideri
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki beş kişinin hayatını kaybettiği helikopter
kazası esnasında bölgeden geçen savaş
uçaklarının askerî
radar görüntüleri ortaya çıktı.
Zaman'ın ulaştığı görüntülere göre, kazadan birkaç dakika önce olay mahallinin 28,5 km uzağından bir jet geçiyor. Uçak kuzey
doğu istikametinde ilerliyor. Fakat kazanın gerçekleştiği tahmin edilen 15.03 sularında
Genelkurmay'ın doğu bölgesindeki tüm radarları bir anda bozuluyor. Dört dakika sonra görüntü tekrar geliyor. Aynı uçak bu kez yaklaşık 72 km daha uzakta gözüküyor. Radarların karardığı 4 dakika 38 saniyelik süre içinde söz konusu F-16'nın izlediği rota ise meçhul. Dün bir açıklama yapan
Hava Kuvvetleri, radarların 'karartılmadığını, bozulduğunu' yinelerken, askerî uzmanlara göre, bu gerekçe inandırıcı değil.
Genelkurmay Başkanlığı, soruşturmayı yürüten
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda, kazanın yaşandığı gün saat 15.03.02 ile 15.07.40 arası dijital radar görüntü kayıtlarının, doğu bölgesindeki tüm radarlarda meydana gelen kısa süreli bir
arıza nedeniyle alınamadığını bildirmişti. Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) daha önce yaptığı tespitlere göre helikopter tam da bu zaman aralığında düştü. Yani helikopterin düştüğü anda etrafından bir savaş uçağının geçip geçmediğini gösterecek radar kayıtları yok. Çünkü radarlar o anda 4 dakika 38 saniye boyunca bozulmuş. Ayrıca
Hava Kuvvetleri Komutanlığı daha önce yaptığı açıklamada, kaza bölgesinin 74 km çevresinde herhangi bir savaş uçağı bulunmadığını dile getirmişti. Fakat Genelkurmay Başkanlığı'nın verdiği bilgiler, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın açıklamasını doğrulamadı. Genelkurmay'ın gönderdiği yazıda söz konusu bölgede üç savaş uçağı olduğu, bunlardan en yakınının da 14.59.47'de kaza mahallinin 28,5 km güneydoğusundan 7 bin 528 metre yükseklikten geçtiği belirtildi. Zaman'ın ulaştığı radar görüntülerinde üç savaş uçağı kazanın gerçekleştiği bölgenin yakınlarında görülüyor. Bölgenin en yakınındaki MJ 524 numaralı F-16 savaş uçağı, 14.59.47'de kaza mahallinin 28,5 km güneydoğusundan geçiyor. Uçak kuzeydoğu yönünde ilerlemeye devam ederken, radarlar 15.03.02'de kararıyor. Görüntülerin tekrar geldiği 15.07.40'ta ise söz konusu uçak
enkaz bölgesinin bu kez yaklaşık 72 km uzağında görülüyor. HK 046 ve HH721 numaralı diğer F-16 ve F-4 de kazadan önce MJ 524 numaralı uçak ile yakın bir yerde görülüyor. Görüntüler geri geldiğinde HK 046 numaralı uçak kaza bölgesinin yaklaşık 90 km uzağındayken HH721'in uzaklığı yaklaşık 110 km. Radarların karardığı dakikalarda, Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter düşüyor.
RADARLAR KARARIYOR, HELİKOPTER DÜŞÜYOR!
İşte tüm sorular burada düğümleniyor. Radarların görüntü alamadığının savunulduğu dakikalarda, Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopterin yanından bir savaş uçağının geçip geçmediği aydınlatılamıyor. Genelkurmay'ın, doğudaki tüm radarların 4 dakikalığına bozulduğunu açıklaması ise pek tatmin edici bulunmuyor. Doğu bölgesinde, Malatya,
Mardin,
Maraş,
Diyarbakır ve
Erzurum gibi birçok ilde askeri radarlar bulunuyor. Kara Havacılık Komutanlığı'ndan
emekli bir askeri
pilot, "Bu radarlar birbirinden bağımsız çalışır. Radarlardan alınan görüntüler, Hava Kuvvetleri Komutanlığı
Harekat Merkezi'ne ulaştırılır. Orada dev bir ekrandan saniye saniye takip edilir. Herhangi bir radarda arıza olduğunda, o bölgeyi gören bir başka radar mutlaka vardır. Tüm radarların aynı anda bozulması ise mümkün değil" ifadelerini kullanıyor.
DDK'nın daha önce konuyla ilgili hazırladığı raporda, savaş uçaklarının helikopterler için
tehlike arz ettiği ve yakınından geçtiği bir helikopteri savurabileceği vurgulanmıştı. THY Uçuş Eğitim Akademisi'nde uçuş öğretmeni olarak çalışan emekli asker Mustafa Koç'un
Eskişehir 1. Hava Jet Üssü'nde çalışırken benzer bir kaza yaşadığı rapora yansımıştı. Mustafa Koç'un olayı "UH-1 H
tipi bir helikopterde 2 pilot ve 1 teknisyen ile yaz aylarında 500 feet irtifada (Yaklaşık 150 metre) 80 nutt hızla
tören geçisi yaparken, arkadan gelen bir F4 uçağının helikopteri son anda gördüğü ve helikopterin üzerinden tırmanışa geçtiği, helikopterin uçağın rüzgarıyla tutunamadığı, aşağı itildiği ve savrulduğu ve hızla gölete düştüğü, pilotun belinin kırıldığı, olayın aniden olduğu,
egzoz kokusunu hatırlamadığı, olayın 1994 öncesinde gerçekleştiği" şeklinde anlattığı kayıtlara geçmişti.