AA muhabirinin bildirdiğine göre,
kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Tepeköy'de
Müslüman Türklere yönelik katliamın yapıldığı toplu
mezarda bugün saat 07.00'de başlayan bilimsel kazıda ilk bulgulara ulaşıldı.
Yüzeye 1 metre derinlikte bulunan
kemik parçaları ile
eşya parçaları bilim adamlarınca itinayla çıkarılıyor.
Kazı çalışmaları aralıklarla devam ediyor.
Tepeköy'de İbrahim Sefa'ya ait 70 metrekarelik samanlık alanda yapılan kazı çalışmasına
Atatürk Üniversitesi (AÜ) Türk-
Ermeni İlişkileri
Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr.
Erol Kürkçüoğlu, AÜ
Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevat Başaran,
Erzurum Kültür ve
Turizm Müdürü Fikret
Öztürk, Erzurum
Müze Müdürü Mustafa Erkmen,
Palandöken Müftüsü Mustafa Baytar ve diğer yetkililer katıldı.
Kazı çalışmalarının yapılacağı bölgede gazetecilere açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Kürkçüoğlu, ''Tepeköy'deki toplu mezar kazısı, bilim dünyasına Ermeni katliamını belgeleriyle, bilgileriyle ortaya koyacağımız bir bilimsel kazı olacaktır'' dedi.
Uzun bir bilimsel çalışmanın ardından kazı yapılacak bölgenin belirlendiğini ifade eden Kürkçüoğlu, şunları kaydetti:
''Erzurum'un 8 kilometre güneybatısında yer alan Tepeköy'deyiz. Tepeköy'de 1918 yılının şubat ve mart aylarında iki ayrı yerde köyün
sivil ahalisi katledilmiştir. Bilhassa 1918 yılının
ocak, şubat ve mart ayları Erzurum ve çevresi için büyük katliamların yaşandığı aylardır. Tepeköy de bu katliamların yapıldığı bölgelerin başında yer alıyor.''
Doç. Dr. Kürkçüoğlu, kazıyı AÜ Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürlüğü, Erzurum Müze Müdürlüğü ve AÜ Arkeoloji Bölümünün
öğretim üyelerinin gerçekleştirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Köyümüzde 2 önemli katliamın gerçekleştirildiği yer var. Bunlardan birisi köyün kadınlar ve çocuklarının katledildiği yerdir. Diğeri de 60 kişinin katledildiği bu bölgedir. Köy o dönem tamamen savunmasız bir köy. Köyün eli
silah tutan erkekleri o dönem Birinci Dünya Savaşı'nın cephelerinde mücadele ederken köye saldırı olmuştur. Taşnak Ermeni çetesi, köy halkını köyün alt kısmında bulunan eski bir tarihi mekanda topluyor. İfadelerini alıyorlar. Tabii bu ifadeler formalite ifadeler. Daha sonra kadınları Durak Bingöl'e ait otluk alanda katlediyorlar. En fazla köyün kadınları şehit düşüyor. 90'a yakın kadınımız burada şehit düşüyor. Kadınları köy halkı 1958 yılında köyün mezarlığına defnediyor. Köyün erkeklerini de bu alanda 70 metrekarelik İbharim Sefa'ya ait olan samanlık alanda şehit ediyorlar. İkişer ikişer getirip ellerinden bağlamak suretiyle şehit ediyorlar. Bugün bilim dünyasına sözde Ermeni soykırım iddialarına
cevap verecek en önemli mekanın önündeyiz. Burası Anadolu'daki 185 toplu mezar arasından ikisinin yer aldığı bir köy.''
''TARİHİMİZDE VE KÜLTÜRÜMÜZDE SOYKIRIM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR''
Kürkçüoğlu, kazının Ermeni soykırım iddialarına verilecek en güzel cevaplardan birisi olacağına inandığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biraz sonra iş makinesiyle
şehitlik önündeki duvarı yıkacağız. Sonra kazıya başlayacağız. Orijinalini muhafaza etmeye çalışacağız. Bu alan köyün şehitliğidir. Köylü kendi şehidine gereken saygıyı göstermiştir. Bize yapılan müracaatlar ve yaptığımız çalışmalar neticesinde burada yapılan katliamı belgeleriyle ortaya koyduk. Erzurum'dan Ruslar çekilirken bölgede 400 kişilik birlik bırakılıyor. Bu birliğin başında bulunan Rus Yarbay Tverdohlebof'un hatıratına bakıldığında 'Tepeköy'de bir büyük katliamın Ermeniler tarafından gerçekleştirildiğini öğrendim ve Antranik'e bildirdim' dediği görülüyor. Yine
Emniyet Genel Müdürlüğü hemen olayın akabinde nisan 1918'de Abdullah Efendi başkanlığında bir heyeti buraya gönderiyor. Abdullah Efendi bu köye geliyor. Paşa adlı o dönemde 14 yaşında olan yaralı bir çocuğu konuşturuyor. Gerçekleştireceğimiz bu kazı şehitlerimize ve tarihimize saygımız açısından da çok önemlidir. Tarihimizde ve kültürümüzde asla ve asla soykırım söz konusu değildir.''
Daha sonra, iş makinesiyle samanlık önündeki duvarın yıkılmasıyla kazı çalışması başladı.