Türkiye’de siyasetin ateşinin yükseldiği her dönemde
vakit geçirmeksizin ön plana çıkan Saylan,
AK Parti hakkında açılan
kapatma davasında verilen karar sonrası hayal kırıklığı yaşayanların başında geliyor. Karar sonrası yaptığı açıklamalar kararın Saylan’da
soğuk duş etkisi yaptığını gözler önüne sermeye yetiyor da artıyor bile.
Bugün
Radikal Gazetesi’nin kendisine tahsis ettiği yorum sayfasındaki ‘Bir Durum Değerlendirmesi’ başlıklı yazısına
“Anayasa Mahkemesi’nin, odak olduğu gerekçesiyle AKP’ye verdiği ceza eğer hâlâ doğru değerlendirilemez ve halkımıza meydan okuma ve bildiğini, işine geleni kimselere danışmadan ya da salt yandaşlarla kafa kafaya vererek yapma alışkanlığından uzaklaşılamazsa, ülkede ve halkın çoğunda yaratılan huzursuzluk ve güvensizlik azalmayacak, aksine artacaktır.” tehdidiyle başlıyor Saylan.
Yazısında
Hükümet’e,
Milli Eğitim Bakanlığı’na ve
Sağlık Bakanlığı’na ardı ardına suçlamalar yönelten Saylan’ın bir sonraki hedefi ise
Diyanet İşleri Başkanlığı oluyor.
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu’nun kıyafetinden tutunda cami imamlarının söylemlerine ve alevi köylerine yapılan camilere kadar bir çok konuya el atan Saylan, Diyanet’in yeniden şekillendirilmesi gerektiğini iddia ediyor.
Ak Parti hakkında açılan kapatma davasının sebebi olarak
Cumhurbaşkanlığı’na
Abdullah Gül’ün seçilmesi itirafını da yapan Saylan, Ak Parti’ye ve
Başbakan Erdoğan’a bundan sonra nasıl davranmaları gerektiğine dair yol göstermeyi de
ihmal etmiyor.
Buraya kadar yapılan değerlendirmeler Saylan’ın daha önceki açıklamalarını bilenler için sıradan şeyler. Fakat
ÇYDD başkanı Saylan’ın yazısının sonuç bölümünde yaptığı bir
çağrı var ki işte o Saylan’ın ileriye dönük planları hakkında fikir vermesi açısından oldukça çarpıcı.
Çünkü Saylan,
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara dayanarak çok tuhaf bir çağrı yapıyor. Bu çağrı
Taraf Gazetesi’nin bir süre önce gündeme getirdiği iddiaları da doğrular nitelikte.
İşte Saylan’ın o çağrısı:
“Bütün bu odak olma olaylarından sonra, halk olarak hepimize düşen görev, rejim karşıtı tüm irili ufaklı olayları belgeleyip ilgililere sunmak ve ardını aramaktır. Hukuk bir üstyapı değil bir altyapıdır, unutmayalım ve ona güvenelim. İsterseniz işe ruhsatsız Kuran kursundaki 18 kızımızın başına gelenleri halkça sorgulayarak başlayalım, ne dersiniz?!”
Saylan, bu çağrısıyla Ak Parti hakkında yeni bir dava açılabilmesi için, başsavcılığa vakit geçirmeksizin yeni
deliller toplanmasını istiyor. Ve ilk delil olarak da
Konya’da yıkılan
yurt binası olayından başlanması gerektiğini iddia ediyor.
BEKİR KOÇ/SAMANYOLUHABER