Gerçek
mirasçı olduğunu söyleyen kişiler, bu durumu yaklaşık 40 yıl süren uğraşları sonunda ortaya çıkardı. Vakıf yöneticileri, bu iddiaları yalanlayarak, mülklerin 'Meryem Ana' üzerine
kayıtlı olduğunu söylüyor. Balıklı Rum Hastanesi Vakfı'nın 'gerçekte' olmadığını iddia ettiği
Maria Yuvakim, 1850-1930 yılları arasında yaşamış. Yuvakim, tarım ve ticaretle uğraşan Konstantinos ile evlenmiş. Çiftin 21
Mayıs 1888 (1304) tarihinde Eleni ismini verdikleri bir kızları olmuş. Eleni, Laz Ali isimli bir Türk gencine kaçmış.
Müslüman olup müftülüğe kayıt olan
genç kız, 'Fatma Ulviye' ismini alınca ailesiyle arası açılmış. Fatma Ulviye, 4 evlilik yaşamış ve bu evliliklerden iki çocuğu olmuş.
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, Maria Yuvakim'in
Zeytinburnu Kazlıçeşme'deki 87 bin 347 dönümlük arazisi ile üzerindeki taşınmazları, Bezmi Alem Valide Sultan Vakfı üzerine
tescil edilen parselleri işgal etmiş. Rum vakfı Yuvakim'in ölümünden önce kendilerine noterde 2 adet vekalet verdiğini iddia ederek gayrimenkullerin isimlerini
Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne beyan etmiş. Ancak gerçek varisler,
Hazine ve Vakıflar Genel Müdürlüğü vakfa tapu iptali ve tescili davası açarak gayrimenkulleri geri almış. Hazine, 1947 yılında Türkiye'de
kadastro çalışmalarına başlamış ve Maria Yuvakim adına olan gayrimenkulleri mirasçılar ortaya çıkmadığı için almak istemiş. Vakıf ise Hazine'nin gayrimenkulleri almasını engellemek ve malları kendi adına tescil ettirmek için sahte mirasçılar çıkartmış. Böylece Hazine devre dışında bırakılmış ve katrilyonluk gayrimenkuller vakfa geçmiş.
Osmanlı Devleti'nde yaşayan Rum topluluğunun her türlü nüfus ve benzeri kayıtlarını tutan Rum Patrikhanesi'nde, Maria'nın Konstantinos ile evliliğinden Eleni isimli bir
kız çocuğu olduğu kayıtlı. Sahte mirasçılara ilişkin bilgi ve belgelerin hem asılları yok, hem de bilgiler yanlış. Sahte mirasçıların gerçek gibi kabul edilmesi Patrikhane'nin de bu sahtekârlığa aracı olduğu iddilarına sebep oluyor.
Fatma Ulviye'nin mirasçıları, Yuvakim'in ölümünden önce verdiği iddia edilen noter belgelerinin asıllarının olmadığını, evraklardaki numara ve tarihlerde başka kişilere ait kontrat evrakı bulunduğunu ortaya çıkardı. Mirasçıların temsilcisi Cihan Örnek, Yuvakim'le kan bağı bulunmayan kişilerin mirasçı olarak kabul edildiğini, Rum Patrikhanesi'nin de kişiler hakkında bilgi olmasına rağmen böyle bir yanlışa ortak olduğunu savunuyor.
Balıklı Rum Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Dimitri Karayani ise gayrimenkullerin 'Meryem Ana' üzerine yazıldığını iddia ediyor. Maria Yuvakim'in gerçek kişi olmadığını savunan Karayani, "Maria Yuvakim, Hz. İsa'nın annesinin ismidir." diyor.
Vârisleri temsilen davayı takip eden Cihan Örnek, elindeki belgeleri göstererek Rum vakfını suçluyor. Örnek, gayrimenkullerin gerçek sahiplerine iade edilmesini istiyor.
İddiaya göre
vakıf, sahte evrak düzenleyerek Maria Yuvakim isimli bir kadının katrilyonluk mülklerini sahiplendi. Sahte mirasçılar yoluyla da gayrimenkulleri vakıf adına tescil ettirdi. Gerçek mirasçı olduğunu söyleyen kişiler, bu durumu yaklaşık 40 yıl süren uğraşları sonunda ortaya çıkardı. Vakıf yöneticileri, bu iddiaları yalanlayarak, mülklerin 'Meryem Ana' üzerine kayıtlı olduğunu söylüyor. Balıklı Rum Hastanesi Vakfı'nın 'gerçekte' olmadığını iddia ettiği Maria Yuvakim, 1850-1930 yılları arasında yaşamış. Yuvakim, tarım ve ticaretle uğraşan Konstantinos ile evlenmiş. Çiftin 2
1 Mayıs 1888 (1304) tarihinde Eleni ismini verdikleri bir kızları olmuş. Eleni, Laz Ali isimli bir Türk gencine kaçmış. Müslüman olup müftülüğe kayıt olan genç kız, 'Fatma Ulviye' ismini alınca ailesiyle arası açılmış. Fatma Ulviye, 4 evlilik yaşamış ve bu evliliklerden iki çocuğu olmuş.
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, Maria Yuvakim'in Zeytinburnu Kazlıçeşme'deki 87 bin 347 dönümlük arazisi ile üzerindeki taşınmazları, Bezmi Alem Valide Sultan Vakfı üzerine tescil edilen parselleri işgal etmiş. Rum vakfı Yuvakim'in ölümünden önce kendilerine noterde 2 adet vekalet verdiğini iddia ederek gayrimenkullerin isimlerini Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne beyan etmiş. Ancak gerçek varisler, Hazine ve Vakıflar Genel Müdürlüğü vakfa tapu iptali ve tescili davası açarak gayrimenkulleri geri almış. Hazine, 1947 yılında Türkiye'de kadastro çalışmalarına başlamış ve Maria Yuvakim adına olan gayrimenkulleri mirasçılar ortaya çıkmadığı için almak istemiş. Vakıf ise Hazine'nin gayrimenkulleri almasını engellemek ve malları kendi adına tescil ettirmek için sahte mirasçılar çıkartmış. Böylece Hazine devre dışında bırakılmış ve katrilyonluk gayrimenkuller vakfa geçmiş. Osmanlı Devleti'nde yaşayan Rum topluluğunun her türlü nüfus ve benzeri kayıtlarını tutan Rum Patrikhanesi'nde, Maria'nın Konstantinos ile evliliğinden Eleni isimli bir kız çocuğu olduğu kayıtlı. Sahte mirasçılara ilişkin bilgi ve belgelerin hem asılları yok, hem de bilgiler yanlış. Sahte mirasçıların gerçek gibi kabul edilmesi Patrikhane'nin de bu sahtekârlığa aracı olduğu iddilarına sebep oluyor.
Fatma Ulviye'nin mirasçıları, Yuvakim'in ölümünden önce verdiği iddia edilen noter belgelerinin asıllarının olmadığını, evraklardaki numara ve tarihlerde başka kişilere ait kontrat evrakı bulunduğunu ortaya çıkardı. Mirasçıların temsilcisi Cihan Örnek, Yuvakim'le kan bağı bulunmayan kişilerin mirasçı olarak kabul edildiğini, Rum Patrikhanesi'nin de kişiler hakkında bilgi olmasına rağmen böyle bir yanlışa ortak olduğunu savunuyor.
Balıklı Rum Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Dimitri Karayani ise gayrimenkullerin 'Meryem Ana' üzerine yazıldığını iddia ediyor. Maria Yuvakim'in gerçek kişi olmadığını savunan Karayani, "Maria Yuvakim, Hz. İsa'nın annesinin ismidir." diyor.