Büyük hayaller kurarak hazırlandığı üniversite sınavını 2004-2005 yıllarında kazanan Kadri İşgören 27 yaşında.
Diyarbakır Ergani doğumlu İşgören,
Fırat Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi'ne yerleşti. İşgören, 4 yıl süren öğrenim hayatının
tatil dönemlerinde ağabeyleriyle birlikte
kaldırım taşlarını döşeyerek eğitim masraflarını karşılamaya çalıştı.
Resim öğretmeni.jpg' align='right'/>
Yaz döneminde güneş altında çalışarak hayatını kazanan İşgören, öğrencilik yıllarında yapılan birçok resim yarışmasında derece aldı.
Sütçü
İmam Üniversitesi'nde düzenlenen resim yarışmasında 200 öğrenci arasında birinci seçildi. Kendi üniversitesi tarafından yapılan yarışmada jüri özel ödülünü aldı.
İki kez kişisel ve üç kez karma resim sergisi açan Diyarbakırlı
genç,
öğretmenlik hayaline kavuşmak için
KPSS'ye girdi. Ancak üç kez girmesine rağmen istediği sonucu elde edemeyen İşgören, öğretmenlik hayalini ertelemek zorunda kaldı. Bu sürede ailesine yük olmak istemeyen İşgören,
Edirne'de abisi ve yakınlarının yanında çalışmaya başladı.
Şehir merkezindeki
sokak ve caddelerde yapılan
yenileme çalışmalarına katılan genç, diğerleri gibi gün boyu kaldırım taşı döşeyerek hayatını kazanmaya çalışıyor. Kadri İşgören,
Fırat Üniversitesi mezunu olduğunu belirterek, KPSS'yi kazanamadığı için ekmeğini taştan çıkarmak zorunda kaldığını söyledi.
İşgören, "
Öğrencilik yıllarımda da bu işi yapıyordum. Bu şekilde aileme yük olmadan eğitim masraflarını karşılıyordum. Öğrenim gördüğü dönemde birçok üniversitenin düzenlediği resim yarışmalarında derecelerim var. İki kişisel üç tane de karma sergi açtım. Atama bekliyorum. Üç yıldır girdiğim sınavı geçemediğim için yine aynı işi yapıyorum. Kazanacağım güne kadar bu şekilde devam edeceğim. Resim alanında açılan kadrolar çok yetersiz. Her yıl 100 tane öğretmen alınıyor bin tane mezun oluyor. Daha çok kadronun açılması lazım. Bu nedenle ekmeğimi taştan kazanıyorum." dedi.
Kadri İşgören'in ağabeyi Mehmet İşgören ise kardeşinin üniversiteyi bitirmesinden dolayı gurur duyduklarını, ancak mezun olduktan sonra gelip kendileriyle birlikte bu işi yapmasının iyi bir şey olmadığını belirtti. Günlerinin, çalışarak geçtiğini anlatan ağabey, kardeşinin durumuna üzüldüğünü kaydetti.