Sakarya Üniversitesi Rektörü
Muzaffer Elmas, bu duyarsızlığa karşı ilginç bir
tedbir aldı. 5 ay önce yaptığı uyarıların dikkate alınmaması üzerine çareyi öğrencilerine liste dağıtmakta buldu. İldeki riskli binaları gösteren liste, yeni
kayıt yaptıran her öğrenciye verilecek.
Bugün, 17
Ağustos Marmara depreminin on ikinci yıldönümü. Yaklaşık 18 bin kişinin hayatını kaybettiği, 24 bin insanın da yaralandığı felaketin ardından çok şey söylendi, yapılması gerekenler sıralandı. Ancak ciddi bir mesafe kat edilemedi.
Kocaeli, Sakarya,
Yalova ve İstanbul'da
hasarlı binalarda hâlâ binlerce insan oturuyor. Beş ay önce
Sakarya Üniversitesi, muhtemel bir depremde, güvensiz binalarda ikamet eden en az 3 bin öğrencinin risk altında yaşadığını açıklamıştı. Ancak Üniversite Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, sesini kimseye duyuramadı. Gerekli önlemlerin alınmaması üzerine, çareyi öğrencilerini uyarmakta buldu. Üniversite
yönetimi, bu yıl kayıt için gelecek öğrencilere hasarlı ve güvensiz binaların listesini dağıtacak. Yeni dönemde 15 bin öğrenci kabul edeceklerini belirten Rektör Elmas, "Yeni öğrencilere, binaların adresleriyle birlikte raporları vereceğiz. Bu güvensiz binalarda oturmamalarını isteyeceğiz." dedi. Sakarya'da, halen 1.500 orta hasarlı konut, 2 bin 500 adet de çok katlı güvensiz bina bulunuyor. Genelde ev sahiplerinin oturmadığı bu binalar il dışından gelen üniversite öğrencilerine kiralanıyor. Söz konusu evlerin yüzde 70-80'ninde 3-5 kişilik gruplar halinde öğrenciler kalıyor.
İlde öğrencilerin kaldığı yüzlerce binanın yıkılma ihtimali olduğuna dikkat çeken Sakarya Üniversitesi Rektörü Elmas, "
Adapazarı bundan sonraki depremlere, bu koşullarda yakalanırsa, bir önceki depremden can kaybı daha fazla olabilir." uyarısını yapıyor. 5 ay önceki açıklaması üzerine ne yerel yöneticilerden ne de ilgili bakanlıktan kendisini arayıp bilgi alan olmadığını dile getirirken, "Hiç kimse arayıp 'ne yapabiliriz?' diye sormadı. Malumu ilan ettiğimi düşünüyorlar galiba. Hem toplumda, hem de genelde büyük bir duyarsızlık var." siteminde bulunuyor.
Problemin, toplumsal bilinçle aşılacağına inanan Prof. Dr. Elmas, bunun kolay olmadığının da farkında. Elmas, "Bunun bir eşiğine gelmiş durumdayız. Bu, kolay bir iş değil. Mal sahiplerinin tavrı önemli. Çok katlı binaları yeni yönetmeliğe uygun hale getirmek için bir proje başlattık. Tüm kurumların katkısıyla bir şey oluşturmak için çabalıyoruz. Ben 2-3 sene içinde şehrin bu sorunu çözeceğine inanıyorum." diye konuşuyor. 1999 depremine kadar olan süreçte mevcut binaları inşaat mühendisleri ve üniversitedeki hocalarının yaptığının altını çizen Sakarya Üniversitesi Rektörü, "Bu binaların birçoğu yıkıldı. 1999'dan sonra bina inşaatlarıyla ilgili yeni yönetmelikler çıktı. Ancak deprem öncesi yapılan çok katlı binaların hiçbirisi yönetmeliğe uymuyor." ifadesini kullanıyor. Üniversitenin Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve Jeofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent
Gülen ise orta şiddetteki bir depremde 1999 depreminde hasar görüp sağlamlaştırılmayan binaların yıkılabileceğini belirtiyor.
Sakarya
Ticaret ve
Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul da, il genelindeki yapıların yarısının
17 Ağustos depremiyle yorulan ve yıkılmaya hazır binalardan oluştuğunu aktarıyor.