NATO ve BM'nin olayla ilgili yetersiz kaldığını belirten
Sabancı, "
Fransızlar, kaçırılan gemilerini SAT komandolarıyla kurtardılar, belki bizim de böyle yapmamız lazım" dedi.
Geçen ay sonu
Neslihan adlı gemisi kaçırılan Yalçın Sabancı, bu konuda ilk kez konuştu. Sabancı Ailesi'nin
denizcilik sektörüyle uğraşan tek ferdi Ya/SA Holding'in patronu Yalçın Sabancı,
Somalili
korsanların geçen ay sonunda kaçırdığı eşinin adını taşıyan Neslihan gemisinin kısa zamanda serbest bırakılacağını beklemediklerini söyledi.
Bugüne kadar korsanların kaçırdığa öteki gemiler gibi Neslihan'ın da, halen Somali'nin güneydoğu sahilindeki Eyl'de demirli bekletildiğini belirten Sabancı, "Maalesef, beklemekten başka bir şey yapamıyoruz. Hep böyle yapıyorlar. Uzun süre gemiye el koyup, sinirleri iyice bozduktan sonra yüksek fidye miktarını gündeme getiriyorlar. Biz de bunu bekliyoruz, hazırlıklıyız" dedi.
Sabancı, sohbetimizde uluslararası sularda meydana gelen gemi korsancılığıyla ilgili ilginç gelişmeleri ve neden çözüm bulunamadığını da anlattı.
Neslihan gemisiyle ilgili en son dakika gelişmesi nedir?
Gemiyle sürekli irtibat halindeyiz. Korsanların fidye istemesini bekliyoruz. Gemiyi, en az 4 ila 6 ay arasında bırakmazlar. Öteki gemiler için de durum böyledir.
Karşımızda muhatap bulamıyoruz
Sizce ne kadar fidye isterler?
Bunu bilmiyoruz, bekliyoruz. Hep böyle yapıyorlar, uzun süre bekletip, sinirleri iyice bozduktan sonra fidyeyi belirliyorlar. Henüz bir rakam telaffuz etmediler.
Eskiden bu yana korsancılık var mıydı?
Korsanlık vardı ama gelirler gemilere çıkarlar, beğendikleri ne varsa alıp giderlerdi veya para isterlerdi ama gemileri
kaçırmazlardı. Bir yıldan bu yana kaçırma başladı.
Gemileri sadece Somalililer mi kaçırıyor?
Genellikle öyle. Şu ana kadar da 178 gemi kaçırıldı. Her
ülke bayrağından var. Üstelik, karşınızda bir muhatap bulamıyorsunuz. Çünkü, Somali'd
e devlet yok. Devlet Başkanı Adis A
baba'ya kaçmış. Kaos halindeki bir ülke. Bu durum da korsanların işine geliyor.
BM ve NATO ağırdan alıyor
Sizce, kaçırılan gemilerimizi nasıl kurtarırız?
Eyl limanına müdahale için BM'nin
yetki vermesi lazım ki, bu da ağırdan alınıyor. NATO'nun gemileri orada ama karşıda da Ruslar var. Bu yüzden NATO, pek bir şey yapamıyor, bence biraz da umursamıyor gibi. Bizim
Dışişleri Bakanlığı çabalıyor ancak bir çözüm çıkmıyor. Fransızlar, gönderdiler SAT komandolarıyla dolu gemilerini, bu işi kendi kendilerine çözdüler. Belki bizim de böyle yapmamız lazım.
ULUSLARARASI DESTEK ŞART
NATO emrindeki Gökova Fırkateyni de bölgeye gönderiliyormuş. Neslihan da Fransız modeliyle kurtarılabilir mi?
Umarım kurtarılır. Gökova'nın ne yapacağı henüz bilinmiyor, çünkü çok tehlikeli bir bölge. Fransızların SAT'ları başardığına göre bizim Türk SAT'ları da başarabilir ama bu işe uluslararası kuruluşlar el atmalı. Örneğin, konu BM platformunda tartışılmalı ve gündeme alınmalı. Ortaçağ'da yaşanan korsancılığın 21'inci yüzyılda yeniden hortlaması, trajikomik bir durum ama denizlerin güvenliği de çağımıza uygun şekilde dünya çapında gözden geçirilmeli.
BUNLAR KORSANLIĞI KURUMSALLAŞTIRMIŞ
Geminizdeki durumu yerinde tespit etmek için bölgeye gittiniz mi?
Hayır hiç gitmedim. Gerektiği zamanlar irtibat kurabiliyoruz. Kaptanla ve mürettebatla görüşmek sorun olmuyor ama korsanların hiç acelesi yok.
Fidye pazarlığında en büyük bedeli alabilmek için çok sabırlı davranıyorlar.
Korsanların Müslüman olması da işi kolaylaştırmıyor mu?
Dinin onların umurunda olduğunu hiç sanmıyorum. Korsanlığı kurumsallaştırmışlar adeta. Uluslararası mevzuatları da takmıyorlar. Çünkü, onlara 'dur' diyecek bir devlet gücü yok. Zaten çaresizliğimiz de bu yüzden.
OĞLUMUZUN HAYATI İÇİN ENDİŞELİYİZ
Yemen açıklarında korsanların ele geçirdiği ''Karagöl'' adlı kuru yük gemisinin kaptanı Uğur Mümtaz Temeltaş'ın (29), Hatay'ın
İskenderun ilçesindeki ailesi, endişe içinde çocuklarından haber bekliyor. Hindistan'a 5 bin ton
kimyasal madde yükü götürürken Aden Körfezi'nde korsanlar tarafından kaçırılan Türk bayraklı ''Karagöl'' adlı geminin kaptanı Temeltaş'ın İskenderun'un Denizciler beldesi Fatih Mahallesi'nde oturan babası
Ziya Demirtaş ile annesi Aysel Demirtaş, çocuklarından haber alabilmek için sürekli haberleri izliyor.
İki gün önce konuşmuştuk
İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olan çocuklarının 8 yıldır kaptanlık yaptığını anlatan baba Ziya ile anne Aysel Demirtaş, ''Oğlumuz iki gün önce arayarak Aden Körfezi'nde olduklarını söylemişti. Daha sonra geminin korsanlar tarafından kaçırıldığını öğrendik'' dedi.
Geminin bağlı bulunduğu şirketin yetkililerinden geminin Somali'ye doğru gittiğini öğrendiklerini belirten Ziya Demirtaş, ''Oğlumuzun hayatı konusunda tedirginiz. Başlarında silahlı korsanların olması bizi endişelendiriyor. Devletimizin konu ile yakından ilgilenmesini istiyoruz. Dileğimiz oğlumuzla birlikte tüm personelin sağ salim kurtulması'' diye konuştu.
10 MİLYON DOLARDAN AŞAĞI FİDYE İSTENMİYOR
Yük gemilerinin art arda kaçırılması, armatörleri de endişelendiriyor. Deniz
Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu üyesi ve Eşref Cerrahoğlu, korsanların kaçırdıkları gemileri uzun süre tutsak almalarının deniz ticareti açısından büyük risk yarattığını belirtiyor.
Gemi korsanlığının bir çeşit
terör olduğuna dikkat çeken Cerrahoğlu, uluslararası sularda güvenliğin sağlanması için küresel kuruluşları göreve çağırıyor. Kaçırılan gemilerden 10 milyon dolardan aşağı fidye istenmediğini de belirten Cerrahoğlu, işin içine siyasetin de karıştırıldığını söylüyor ve "Korsanlar, yeni şartlarına kaçan Somali Devlet Başkanı'nın ülkelerine geri gönderilmesini de eklemeye başladılar" diyor.
Bugün