Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Sevban
Yıldırım, yaptığı açıklamada, düşünce ve kanaat özgürlüğünün sağlandığı, bireysel
özgürlük alanlarının genişletildiği, herkesin temel kimliğinin gereği, doğuştan gelen temel haklarını
yaşamsal hale getirebildiği yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini her fırsatta talep eden bir
sendika olduklarını söyledi.
Yıldırım, "Demokrasiye zemin hazırlayacak
sivil toplumun yaşam alanı olan sivil anayasa ile ilgili yapılacak her türlü düzenlemeyi destekliyoruz." dedi.
"NİÇİN 'EVET' DİYECEĞİZ"
Yıldırım, 12
Eylül referandumunda neden '
evet' diyeceklerini, bunun da bir çok sebebi olduğunu belirterek, bu sebepleri şöyle sıraladı: "
Kamusal ya da özel hayatta dezavantajlı konumda olan; kadınlar, çocuklar, özürlüler, yaşlılar, şehitlerimizin dul ve yetimleri için, kişilerin gelişigüzel fişlenmemesi için, bilgi edinme özgürlüğünden istifade edebilmek ve hakkımızdaki yanlış kayıtları düzeltebilmek için
yurt dışı çıkış özgürlüğünün kısıtlanmaması için, her türlü iş ve eyleminden dolayı haksızlığa uğrayan vatandaşımızın mahkemeler dışında da şikayet edebileceği bir mercii olarak
Kamu Denetçiliği Kurumu'nun kurulması için,
12 Eylül Darbesi'ni yapanlardan
hesap sorulabilmesi için, YAŞ kararlarıyla ordudan atılanların mahkemelerde haklarını arayabilmesi için 'evet' diyeceğiz.
Yıldırım, ayrıca, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son vermek için, vatandaşın
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurma hakkı için 'evet' oyu vereceklerinin altını çizerek gerekçelerini şöyle sürdürdü: "
HSYK'nın temsil gücünün artması demek olan tüm hakim ve savcıların HSYK üyelerini seçiminde söz sahibi olması için, sendika olmanın olmazsa olmaz şartı olan toplu
sözleşme hakkı için,
grev hakkının önündeki engellerin kaldırılması için, memurlara ve diğer kamu görevlilerine verilen
kınama ve uyarı cezalarına yargı yolunun açılması için,
emekli memurların da toplu sözleşmeden yararlanması için, yeterli görmediğimiz ama bu günden daha iyi yarınlara bizi taşıyacağına inandığımız anayasa değişikliğine, toplu sözleşme yanında toplumsal sözleşmeye de katkı sağlayacağı inancıyla 'evet' diyoruz."