Kendisinin
iftar yemeğine davet edilmesine teşekkür ederek konuşmasına başlayan
Rasmussen, "Bugün burada bulunmak benim için gerçekten özel ve imtiyazlı bir durum.
Türkiye için önemli ve anlamlı bir olaya katılıyor olabilmek benim için önemli. Buradaki mevcudiyetimi çok açık ve net bir şekilde dünyanın en büyük dinlerinden biri olan
İslamiyet'e karşı kişisel saygım olarak ifade etmek istiyorum. İnsanların kendi kişisel dini duygularına son derece derin bir saygım var. " dedi.
Rasmussen, birçok insan inançlarında güç, rahatlama ve umut bulduğuna işaret ederek, "
Oruç tutmak, sabrı öğretir, mütevazılığı öğretir. İnsanın kendi kendini eğitmesidir. Bizden daha az şanslı olanlara karşı anlayışlı olmayı gösterir. Bu değerler, kültürleri, dinleri aşar. Bunların ötesinde önemli değerlerdir. " diye konuştu.
Türkiye'nin tarih boyunca medeniyetlerin ve dinlerin kavşağında yer aldığına işaret eden Rasmussen, "Benim bu
akşam yemeğindeki bir Danimarkalı olarak mevcudiyetim, bu toplantıya katılmış olmam, bu kültürleri ve medeniyeti bir araya getirme geleneğinin hala hayatta olduğunu, muhafaza ettiğini bizlere göstermekte. Türkiye'nin
Avrupa,
Arap dünyası ve Orta
Asya arasında
köprü görevi bugün her zamankinden çok daha önemli bir durum arzetmekte. Ben NATO'daki görevime başladığımda önceliklerimden birisi bizim ortaklarımızla birlikte NATO'nun dışındaki ortaklarımızla birlikte
işbirliğimizi geliştirmek olacak demiştim. Türkiye de bütün bunların başarıya ulaşmasında, NATO'nun faydasına başarıya ulaşmasında katkıda bulunacak çok önemli bir
ülke. Ben ilk adımları attım bu konuda. Bahsettiğim 11 ülkenin büyükelçisini ofisime davet ettim." şeklinde konuştu.
Rasmussen, NATO Genel sekreteri olarak önceliklerinden bir tanesinin de Afganistan'daki
operasyon olduğuna dikkat çekerek, "Afganlar giderek kendi benliklerini, sorumluluklarını üstlenecekler. Türkiye, önemli bir rolü burada üstlenecek. NATO,
Rusya ile daha pratiğe yönelik işbirliği geliştirmelidir. Bu kolay olmayacak ancak, pozitif işaretlerini görmeye başladım bile. Bu sadece mümkün olan bir şey değil. Bu bütün müttefikler ve Rusya için de mantıklı bir şey. Bazen uluslar arası diplomaside mantıklı olan anlamlı olan hayata geçer." dedi.
Rasmussen, NATO'nun geleceğini şekillendirecek bir süreci başlatarak, bu yeni süreçte yeni bir strateji konseptinin
ittifak içinde ortaya çıkmasını sağlayacağını da vurguladı.
Rasmussen, Türkiye'ye görev süresinin çok
erken bir döneminde gelmesinin Türkiye'ye verdiği önemi gösterdiğini de sözlerine ekledi.
(CİHAN)