İstanbul'un 14 milyonluk dev bir şehir olduğunu söyleyen Topbaş, aynı acıları tekrar yaşamamak için radikal kararlar alınacağını belirtti. Van'da yaşanan depremin ardından Türkiye'nin her yerinden yardım gelmesine rağmen yeterli olmadığını kaydeden Topbaş, "Artık 'kral çıplak' demenin zamanı geldi, geçiyor." yorumunda bulundu. Kadir Topbaş, Miniatürk 2012 Spor Başkenti koordinasyon toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin Başbakan Erdoğan'ın kaçak yapılarla mücadele ile ilgili sözlerini hatırlatması üzerine Başkan Topbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kaçak yapıların gerekirse seçim kaybetmek pahasına yıkılacağı yönündeki açıklamaları bir siyasinin, milletini halkını seven bir insanın söyleyebileceği bir söz olarak nitelendirdi. Topbaş, "Tabi ülkemiz ciddi bir fay hattı üzerinde. Sadece İstanbul değil Türkiye, Anadolu olarak da olayı böyle değerlendirmek gerekir. Maalesef geçmiş tarihlerde yüzlerce yıl öncelerinden bu güne kadar bir çok deprem bunları bizleri vuran ülke olmasına rağmen son dönemlerde yapılan yapılarda bu hasiyeti maalesef geride bırakmışız. Deprem bölgelerinde birkaç yüzyıl önce yapılan yapılar ayakta kalırken daha birkaç yıl önce yapılan yapıların çöktüğü görmekteyiz." dedi. Bu açıdan hükümetin ve yerel yönetimlerin hep birlikte el ele vererek halk desteği ile bu Van ve çevresindeki deprem sonrası yaşananları bir daha yaşamama adına iş birliği yapması gerektiğini vurgulayan Topbaş, el ele verilerek Türkiye'nin gelecekte bu acılar yaşamaması için gereken adımların atılması gerektiğini söyledi. Türk insanının Van depreminden sonra gösterdiği büyük duyarlılığın önemine işaret eden Topbaş, ancak nüfus yoğunluğu açısında bakıldığında İstanbul ile mukayese edilmeyecek kadar küçük bir il olan Van'ın Türkiye'nin her tarafından hatta yurt dışından destek almasına rağmen ciddi sıkıntıların halen yaşandığını belirtti. Böyle bir olası depremin İstanbul'u nasıl etkileyeceğini ve Türkiye'yi ne hale getireceğini düşünmek gerektiği uyarısında bulunan Topbaş, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak encümen toplantısını İstanbul'da yapacaklarını ve bu konuyu ilk gündem maddesi olarak ele alacaklarını ifade etti. Bütün bölgelerde kentsel dönüşüm konusunu ilk gündem maddesi olarak ele alma gerekliliğine vurgu yapan Topbaş şunları söyledi: "Bazı bölümleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte yerinden ya da gerekirse bir başka yere taşınması gerekiyorsa bir şekilde çözmek zorundayız. Bu acıları sıkıntıları yaşamama adına artık radikal adımlar atmak zorundayız. El ele vererek ülkemizin gelecekte bu acıları yaşamaması için gereken adımları atmamız gerekiyor." "Bugün biz varız ancak yarın bizler yokuz, gelecekti bir milat olsun diye bu adımı atmak zorundayız." diyen Topbaş, "Aksi takdirde acılar hiç bitmeyecek. İstanbul 14 milyonluk bir ülke özelliği gösteriyor. Büyük yoğun bir şehir, yapılanma şartlarını deprem risklerini dikkate almadan yaptığımız için malzemeleri doğru kullanmadığımız için doğru işçilik ve kalite olmadığı için sonuçlar ortada. Bu bakıma artık bundan sonraki süreçlerde bu hassasiyeti göstermek durumundayız." şeklinde konuştu. İstanbul'un 1998 yılına kadar ikinci derecede deprem kuşağında kabul edildiğini ve bütün yapıların buna göre yapıldığını hatırlatan Topbaş, " O döneme kadar hiçbir yetkili uzman, yada ilgili bakanlık bu konuda itiraz etmemiş. Bu şehir 250 yıllık, 100 yıllık periyotlarla büyük depremler yaşamasına rağmen 1996'da Başbakanımız belediye başkanı oluncaya kadar İstanbul Belediyesi'nde deprem müdürlüğü yoktu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi böyle bir hasiyet taşımıyordu. Hadi bunlar geride kalsın ve bundan sonrası için yapılan tüm yapılar ve özellikle ilçe belediyelerinin denetiminde ruhsat ve iskan verirken de mutlaka bu konuda hassasiyet göstermeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı. "KRAL ÇIPLAK DEMENİN ZAMANI GELDİ, GEÇİYOR" Vatandaşları konut alırken imar ve iskan durumun belediyelerden sorgulamaya çağıran Kadir Topbaş, "Bu bir otokontrol sistemini getirecektir. Bu taktirde müteahhitler de bu sorgulandığı için doğru yapılar yapacaklardır. Otokontrol sistemini kurmak zorundayız. Maalesef malzeme çok kötü kulanılmış 98 eskisi ve belki yakın tarihe kadar. Deniz kumu ve midye istiridye kabuklarıyla, yıkanmamış kumla, piyasa malı demirle, kötü işçilikle yıkıldığı zaman beton bloklar şeklinde değil ufalanmış betonlar görüyoruz. Halbuki beton ufalanmaması lazım. Demek ki imalatı çok kötü." ifadelerini kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak 22 TIR malzemeyi bölgeye gönderdiklerini ve 150 personelin kurtarma çalışması yaptığını ilçe belediyelerinin 39 TIR ve 12 kamyonluk malzemenin bölgeye gönderilmesine rağmen hala yeterli olmadığını vurgulayan Başkan Topbaş, "Bu açıdan bakıldığında artık kral çıplaktır demek zamanı gelmiştir ve geçiyor bile." dedi. İstanbul'da Zeytinburnu ve Sümer Mahallesi'nde bir kentsel dönüşüm başlattıklarını belirten Topbaş, dönüşümü yapabilmek için KİPTAŞ ve Zeytinburnu Belediye Başkanlığı'nın vatandaşları ikna için 2,5 yıl gayret ettiğini söyledi. İstanbul'da 1 milyon 600 bin binanın büyük kısmının olası depremden etkilenebileceği düşünülünce Zeytinburnu'ndaki kentsel dönüşümün çok küçük bir proje olduğunu anlatan Topbaş, "Geçtiğimiz seçimlerde siyasi partiler aleyhimize kullandı. 'Bunlar geldiği zaman yıkıp başkalarına peşkeş çekecekler' dediler ve tedirgin ettiler. Bazı ilçelerimiz partimiz kaybetti. O yerler maalesef hala durmakta ve olası depremde bir tehlike arz etmekte." İfadesini kullandı. Bu durum karşısında imar artışı ile vatandaşın kendi evini yapması yoluna gittiklerini aktaran Topbaş, ancak bu yönde de bir adım atılmadığını söyledi. Önümüzdeki dönemde bu hakları süreli hale getireceklerini belirten Topbaş, "Yapılmadığı taktirde müdahale edilmek zorunda. Şunu maalesef görüyoruz. Burada daha fazlasını nasıl alabilirim hesapları yapılmakta. Kaç daire vereceksin hesapları yapılmakta. Bu işi hem geciktiriyor. Hem yanlış yollara gerçekten doğru iş yapan müteahhitleri caydırıcı olarak ortaya çıkıyor. Kentsel dönüşüm bedelini belediyenin kendi bütçesinden karşılamasının mümkün olmadığını dile getiren Topbaş, fay hattı üzerindeki yapıların başka yerlere taşınmasının bile söz konusu olabileceğini aktardı. Topbaş şöyle konuştu: "Bu gün bunun önüne geçilmezse yarın telafisi mümkün olmayacak belki 100 yıl kayba sebep olacak sonuçlara katlanmak zorunda kalabiliriz." (CİHAN)