Daha önce
aile baskısı mağduru olarak televizyonlarda boy gösteren
Kazan bu defa başörtülü ama reformcu bir izlenim verdi.
28
Şubat sürecinde
Türkiye onun benzerlerini çok izledi. O günün medya figürlerinin görevi, bir başörtüsü ile
dindar görünüp, gayrı meşru ilişkilerini dine mal ederek gerçek muhafazakarları kötülemekti. Şimdi o da din alimi gibi ahkam kesiyor. İnançlı kesimin temsilciliğine soyunmaktan da çekinmiyor. Adı
Rabia Kazan.
İlk önce Papa suikasti tetikçisi Mehmet Ali Ağca'nın nişanlısı olarak duyurdu adını. O zaman başörtülüydu.
Milliyetçi'ydi. Ağca'dan ayrıldıktan sonra İtalyan Kominist Partisinden bir avukatla evlendi.
Ekranlarda, ailesinin zoruyla başörtüsü taktığını iddia ediyordu Rabia Kazan. Oysa
düğün görüntüleri ailesinin bu konuda kızlarını serbest bıraktığını gösterdi. Dahası ailesini baskıcılıkla suçlayan Rabia Kazan'ı kuzeni ve kardeşinin kostümleri yalanlıyordu.
Evlendikten sonra ise farklı bir imajla ortaya çıktı. Bu defa da başörtüsünü çıkarmasıyla konu oldu gazetelere, televizyonlara. En son
Star Televizyonu Ana Haber Bülteni'nde görünmüştü Rabia Kazan.
Avrupa görmüş aydınlanmıştı. Milleti başörtüsü konusunda aydınlatmayı görev bilmişti.
Kazan'ın son televizyon şovunda ise seviye iyice düştü. Bir geceyarısı programına konuk olan Kazan, sunucuyla bel altı sohbetlere girdi.
Bu programda aslında Rabia Kazan'ın fikirlerinin çok sık değiştiğini gördü izleyenler. Zira daha önce Kur'an'da başörtüsü yok, alın ben de açıyorum diyen Kazan bu defa, başörtüsünü sindirmiş göründü. Hatta başka bir bayana da başörtüsü taktı.
Bu defa Kazan "Başörtülüyüm ama reformcuyum" kimliğiyle gelmişti programa. Açıkça hem dindar olabilir hem de bunları yapabilirim" diyordu seyirciye.
Fadime Şahin'i, unutmayan Türkiye, şimdi bu yeni figürün tuhaflıklarını seyrediyor. Onun hedefi
tahrik ya da kafa karıştırmak da olsa, muhtemel ki insanımız söylediklerine ve yaptıklarına sadece gülüp geçiyor.