Radyo
Televizyon Üst Kurulu (
RTÜK) Başkanı Prof. Dr.
Davut Dursun,
reyting konusunda mevcut düzenden memnun olanlar ile olmayanları bir noktada buluşturacak yeni bir
yasal
düzenlemenin gerekli olduğunu vurguladı. Tasarının
Ekim ayında yasalaşmasını beklediklerini ifade eden Dursun, "Reyting ölçümünü biz yapalım demiyoruz. Bu bir ticari faaliyettir.
Piyasa yapsın yine. Ama gelişigüzel yapılmasın diyoruz. Bir otorite reyting ölçümlerinin nasıl yapıldığına karar versin." diye konuştu.
RTÜK Başkanı Davut Dursun,
Medya Derneği tarafından düzenlenen programda
radyocularla buluştu. Radyoculara yeni RTÜK
yasa tasarısı hakkında bilgi veren Dursun, son günlerde
tartışma konusu haline gelen reyting ölçümleri hakkında konuştu. Reyting konusunda mevcut düzenden memnun olanların ve memnun olmayanların olduğuna dikkat çeken Dursun, yeni yasal düzenleme ile iki tarafı ortak noktada buluşturmanın gerekli olduğunu dile getirdi.
Mevcut yasa tasarısında reyting ölçümleri ile ilgili RTÜK'ün düzenleme yapma yetkisini almasının gerekli olduğuna vurgu yapan Dursun, "Reyting ölçümünü biz yapalım demiyoruz. Bu bir ticari faaliyettir. Piyasa yapsın yine. Ama gelişigüzel yapılmasın diyoruz. Bir otorite, reyting ölçümlerinin nasıl yapıldığına karar versin. Yapmak isteyen firmalar bu ilkelere uygun reyting ölçümleri yapsınlar, bu ilkelere uygun yapılıp yapılmadığını da bir otorite denetlesin, bağımsız uluslararası bir otorite olabilir veya birkaç kuruluşun da içinde olduğu ulusal otorite olabilir. Ama bir otorite desin ki, 'Bu ölçümde bir problem yok.' veya 'Bu ölçümde şöyle şöyle problem var.' Birisi bu konuyu denetleyebilmeli. Şu andaki uygulamadan kaynaklanan sorunlar var. Biz denetimin biraz daha farklı olmasını savunuyoruz." ifadelerini kullandı.
RTÜK'ün de denetimin bir noktasında yer alması gerektiğinin altını çizen Dursun, "Buna
eleştiri getiren çevreler var, kendileri açısından haklı olabilirler. Ama düşünün ki
Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu bu sektörün faaliyetlerini düzenlemek ve
denetlemek amacıyla bir üst otorite oluşturmuş, bu otorite reyting tartışmaları gibi hayati alanla ilgili hiçbir şey söylemesin. Bunu kabul edemeyiz. Reyting ölçümü konusunda RTÜK'ün de düzenleme ve denetleme yapmasını hem de denetlemenin bir yerinde olmasını gerekli olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
BİZİM FİKRİMİZ ALINMADI SERZENİŞLERİNİ CİDDİYE ALMIYORUM
Yeni yasa tasarısı hazırlanırken bazı yayın kuruluşu temsilcileri ile birlikte çalıştıklarını aktaran Dursun, tasarı hazırlanırken kendilerinin düşüncelerinin alınmadığını iddia eden bazı yayın kuruluşu temsilcilerinin olduğunu belirtti. Bu tip serzenişleri ciddiye almadığını kaydeden Dursun, "Taslak hazırlığı sürecinde yayın kuruluşları ile birlikte çalıştık. Onların bütün tekliflerini dikkate aldık. Zaman zaman ortak toplantılar yaptık. Her ne kadar bazı yayın kuruluşu temsilcileri 'bize sorulmadı' 'bizim fikrimiz alınmadı' dese de bir
takım çevrelerde dile getirilen bu serzenişlerini fazla ciddiye almıyorum. Kusura bakmasınlar biz kimseye bir şey sormuş değiliz; ama meslek mensuplarının bize ulaştırdıkları dosyaları ciddiye aldık. Üst kurulda bütün teklifleri değerlendirdik. Bir kuruluşumuzun 'bize bir şey sorulmadı' iddiasını çok ciddi bulmuyorum. Kendileri ile ilgili düşüncelerini biz gazetelerden öğreniyoruz, bize yazı gönderebilirlerdi. Bize bir şey sorulmadı iddialarını ciddi bulmuyorum." şeklinde konuştu.
TASARININ EKİM AYINDA YASALAŞMASI BEKLENİYOR
Sektörde ciddi problemlerin yaşandığını ve bu problemlerin giderilebilmesi için yasal düzenlemenin gerekli olduğunu vurgulayan Dursun sözlerini şöyle tamamladı: "Yasa yenilenmesi ile ilgili 3-4 yıldır süren bir çalışma var. Bu çalışmaları son bir yıl içinde belirli bir noktaya getirdik. Şuanda meclise sevk edilen
Anayasa Komisyonu tarafından görüşülen RTÜK yasa tasarısı tahminimiz ve beklentimiz Ekim ayında yasalaşma imkanı bulacak. Ekim Ayında yasalaşma imkanı bulması durumunda hem yeni teknolojilere uygun bir ortam oluşturması hem AB'ye uyum sağlaması hem de Türkiye'deki medya sektörünün yaşamakta olduğu çeşitli sorunları çözme noktasında uygun zemin oluşturması bakımından hayati değerdedir diye düşünüyoruz."