Yapılan istihbarat çalışmaları sonucu; 17 üniversitenin, provokasyon merkezi seçildiği tespit edildi... 17 şehirlik provokasyon listesinde;
İstanbul,
Ankara,
İzmir,
Erzurum,
Diyarbakır,
Trabzon,
Bursa ve
Samsun ilk sıralarda yer aldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, bu şehirlerdeki üniversitelerin
rektörlüklerine,
Kasım ayında acil kodlu uyarı yazıları yazdı. Uyarılarda; bazı grupların panel,
seminer ve konferanslarda
saldırgan eylem yapacağı belirtildi. Grupların, ses getirecek bu eylemler için
hazırlık yaptığı iletildi. Hazırlıklarda en dikkat çeken tespit sahte öğrenci kimlikleri oldu.
Emniyet; İstanbul,
Boğaziçi,
Marmara, Ankara,
Gazi ve
ODTÜ ile Ege üniversitelerinde; sahte kimliklerin çoğaldığını tespit etti. Rektörlüklerden, öğrenci belgelerinin acilen güncellenmesi istendi...
Bu uyarılar,
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya da yapıldı. Ankara Polisi, Kuzu'ya öğrencilerin saldırı hazırlığında olduğunu bildirdi; programa katılmaması istendi. Rektörlüğün, konferans salonunu da programa kısa süre kala değiştirdiği ortaya çıktı.
Siyasal Bilimler Fakültesi'nde konferanslar, genelde üst kattaki büyük salonda yapılırdı. Fakat, üniversite yönetimi, polisin itirazına rağmen konferansı, tek kapısı olan bu
küçük sınıfa aldı. Dolayısıyla; öğrenciler çok önceden derse girdiği için üstleri aranamadı... Aslında
emniyet, saldırı olacağını bildiği için sınıfa girip öğrencileri aramak istedi. Fakat üniversite yönetimi bunu kabul etmedi. Polisin önüne konan bütün bu engeller, saldırıyı kaçınılmaz hale getirdi...
Ankara
Üniversitesi yönetimi,
protestoyu masaya yatırdı. Rektörlükte 2 saat toplantı yapıldı. Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Celal Göle, yönetime protesto hakkında bilgi verdi. İstifaya çağrılan Rektör
Cemal Taluğ ise
istifa etmeyeceğini söyledi.
YÖK,
soruşturmayı şimdilik öğrencilerle sınırlı tuttu. Protestonun perde arkası aralandıkça, soruşturmanın Rektör ve Dekan'a kadar uzanabilir.
Yargı da saldırının üzerine gitmeye başladı. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı, protestoyla ilgili soruşturma başlattı.