Emniyet mensuplarına yönelik 22 Temmuz sahur operasyonları ile başlayan hukuksuz operasyonlarda her geçen gün yeni bir skandal ortaya çıkıyor. Gözaltı süresinin aşılması, nezarethanede insan hakları ihlalleri ve ‘kaç İsmail kaç’ vakası gibi skandallara bir yenisi daha eklendi. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına imza atan polislere yönelik operasyona da savcı İsmail Uçar’ın hukukçu kimliği ile bağdaşmayacak ifadeleri damgasını vurdu. Emniyet amiri Mehmet Akif Üner, savcı Uçar’ın sorgu sırasında dosya ile alakası olmayan konulara girdiğini belirterek, “Savcı bey devamlı olarak eski Beşiktaş adliyesinde görev yapan savcılarımızdan hâkimlerimizden ‘Beşiktaş’taki ağabeyler’ olarak bahsetti. Bu insanların geçmişte yapmış olduğu işlemlerin usulsüz olduğundan ve şimdi intikam hissiyle hareket ettiklerinden bahsetti. ‘Onlar zamanında yaptı, şu anda da sıra bize geldi, biz yapıyoruz’ tarzı cümleler kurdu. Burada savcının niyetinin tamamen başka olduğunu çok açık şekilde gördüm.” dedi.

Zaman'ın haberine göre savcının sorguda sık sık HSYK seçimlerinden de bahsettiğini anlatan Üner, “Yargıda Birlik Platformu’nun güçlü olarak göründüğünü anlattı. Ama hiçbir şeyin net olmadığını, seçimlerdeki sonuçlara göre tavırlarının daha da netleşeceğini söyledi. İddia ettiği paralel devlet yapılanmasıyla alakalı operasyonların dalga dalga devam edeceğini, sırada işadamlarının olduğunu, daha sonra da gazetecilerin alınacağını söyledi. HSYK seçimleriyle ilgili tavır değişikliğinden bahsedince ben de ‘Seçimlerden istediğiniz sonucu alamazsanız ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ diye sordum. Sorumu ‘bilmiyoruz artık’ diye geçiştirdi. Kendisini HSYK seçimlerine kilitlenmiş vaziyette gördüm. Tam bir kararlılık içerisinde değil, seçimlerin sonucunu kestiremediğinden dolayı çekimser kaldığı hususlar var.” şeklinde konuştu.

Savcının sorguda durup dururken Fethullah Gülen’den bahis açtığını anlatan Mehmet Akif Üner, “Savcı Fethullah Gülen’in vaazlarından bahsetti. Vaazları takip ettiğini, düşmanını çok iyi tanımak için bu vaazları izlediğini, düşmanının bütün inceliklerini öğrendiğini anlattı. Ben de kendisine ‘Eğer düşmanınız onlarsa, onlar üzerine neden operasyon yapmıyorsunuz?’ dedim.” ifadelerini kullandı. 10 senelik meslek hayatında birçok savcı ile çalıştığını aktaran Üner, ilk kez İsmail Uçar gibi biriyle karşılaştığını kaydetti. Üner, HSYK’nın savcı Uçar hakkında inceleme başlatması için çağrıda bulundu.

Savcılık sorgusunda benzer bir muameleye de Mustafa Demirhan maruz kaldı. Savcının sözlü tacizlerini mahkeme sorgusunda tutanağa geçirten Demirhan olayı şöyle anlattı: “Savcı Uçar, İstanbul Adliyesi’nde görev yapmış bazı hakim ve savcıların cemaatçi olduğunu söyledi. Bunlardan ‘Beşiktaşlı ağabeyler’ diye hitap etti. Savcı Uçar, cemaatçi denilen hakim savcıların özel hayatlarına dair bazı bilgiler paylaştı. Ayrıca gizli tanıkla ilgili savcıya bir soru yöneltildi. Savcı İsmail Uçar, gizli tanığı kastederek ‘Fethullah Gülen’in sadıklarla beraber olun’ sohbetini dinlememiş demek ki’ diye bana cevap verdi. Ben de kendisine demek ki bu sohbetleri gayet iyi takip ettiğini söyledim. Savcı Uçar ise ‘Düşmanını iyi tanıyacaksın’ diye bana cevap verdi.”