17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yürüten polisler "darbeye teşebbüs" suçlaması ile hukuksuzca gözaltına alındı. Gözaltına alınan polislerin emniyet sorgusu ise skandallarla başladı.

Zaman'da yer alan habere göre, müdafi avukatlardan toplamda 16 klasör ve 5095 sayfadan oluşan soruşturma dosyasını 1 saat içerisinde incelenerek ifadeye girmeleri istendi. Şayet 1 saat içerisinde dosya avukatlarca incelenemez ise, barodan avukat çağrılarak ifade alınmasına başlanacağı tehdidinde bulunuldu. Polis avukatları hukuksuz dayatmayı tutanak altına aldı.

 Yolsuzluk ve rüşveti soruşturan polisler, "yasama dokunulmazlığı olan kişilere ait iletişim tespitlerinin çözülerek metin haline getirilmesi, suç tasniflerinde bulunulması, soruşturmada usulsüzlüklerin yapılması, görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek ve gizliliğin ihlali" suçlamaları ile gözaltına alındı.

 Sayılan suçlamalarla alakalı olarak avukatlara bir cd içerisinde verilen ve 1 saatte incelenmesi şart koşulan soruşturma evrakları toplamda 5095 sayfadan oluşuyor. Soruşturma evrakı olarak sunulan bazı "haritalar, grafikler ve fotoğraflar"ın tarama yapılarak dosyaya yerleştirildiği için incelemeye elverişsiz olduğu avukatlarca belirtildi. 1 saatlik süre içerisinde bu kadar belgenin incelenerek savunmaya hazırlanılmasının fiilen imkansız olduğunun altını çizen avukatlar dayatmanın evrensel hukuk normlarına aykırı olduğunu ifade etti. Durumun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) kararları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. Madesi ve ulusal mevzuata aykırı olduğunu vurgulayan polis avukatları dayatılan hukuksuzluğu kayda geçirdi.