Bir
polis memuru, “Bahçeşehir'deki evde Cem'in annesi ve 2 kız kardeşi vardı. Ev sanki kan
kokuyordu. Cem evde yoktu. Evin içi çok acele temizlenmiş gibiydi” dedi.
İstanbul'da 3
Mart'ta öldürüldükten sonra kafası kesilen ve cesedi Etiler'de bir çöp konteyneri içinde bulunan 18 yaşındaki
Münevver Karabulut'un
katil zanlısı Cem
Garipoğlu, olayın üzerinden 69 gün geçmesine rağmen yakalanamadı.
Gazete HaberTürk'ün özel haberinde göre,
Cem Garipoğlu'nu ele geçirmek için 2 özel tim kuran İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olan bazı yetkililer ve polis memurları,
cinayetteki detayları anlattı.
'DERSHANE YARDIM ETTİ'
3 Mart akşamı saat 20:00 sıralarında gelen ihbar üzerine Etiler'deki yere giden polis memuru, “Etiler'deki çöp konteynerine gittiğimizde karşılaştığımız
manzara korkunçtu. Durumu hemen cinayet
ekiplerine bildirdik. Olay yerine birçok cinayet ekibiyle birlikte
Asayiş Şube Müdürlüğü Emniyet Müdür YardımcısıMustafa Köse de geldi. Delillerin kaybolmaması için müdürün talimatı ile çöp konteyneri
Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildi. Çevrede bavulu ve gitar çantasını çöpe atan kişileri gören tanıklar aranmaya başlandı. Çöp kutusunun karşısındaki bir işyerinin güvenlik görevlileri, bavulları bir kişinin attığını söyledi” dedi.
Cesedin üzerinde bulunan dershane öğrenci kimliğinden öldürülen
genç kızın adının
Münevver Karabulut olduğunu öğrendiklerini anlatan bir başka polis memuru, “Genç kızın adresini hemen bulmamız gerekiyordu. O saatte dershane kapalıydı.
Dershane yetkililerinin telefonunu bulduk. Kayıtlardan Münevver Karabulut'un ev adresi tespit edildi” şeklinde konuştu. Bir diğer polismemuru ise sözü arkadaşından devralıp, “Münevver Karabulut'un
ailesi Şişli'de oturuyordu. Hemen evine gidildi ve Karabulut ailesi, Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Bulunan kimlik ve
ceset gösterildi. Genç kız teşhis edildi” ifadesini kullandı. Karabulut ailesine “Münevver'in bir erkek arkadaşı varmıydı?”, “Olay günü nereye gitmişti?” şeklinde sorular yönelten polis ekipleri, Münevver'in Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni Cem Garipoğlu ile sevgili olduğu bilgisine ulaştı.
CEM'İN YATAĞININ ALTINDA TESTERE BULUNDU
Hemen araştırma yapan polis, Cem Garipoğlu'nun Bahçeşehir'de oturduğunu öğrendi ama cesedin bulunduğu yerde çocuğun dedesinin yaşadığını tespit etti. Cem Garipoğlu'nun ismine ulaşır ulaşmaz da Bahçeşehir'deki evinde
arama yapılması için
mahkeme kararı çıkartıldı. Bu arada Garipoğlu'nun Etiler'de oturan tüm akrabalarının adresleri de tespit edilmeye başlandı. Mahkeme kararı ile Bahçeşehir'e gidildi. Bahçeşehir'deki ev
jandarma mıntıkasında olduğu için Jandarma Karakolu'na gidildi. Ve her şey 3 saat içinde belirlendi. Bir polis memuru yaşadıklarını, “Bahçeşehir'deki eve gidildi. Jandarma Karakolu'nda çok beklemedik. Jandarma ekipleri olaya gereken hassasiyeti gösterip bizi eve götürdü. Evde anne Tülay Garipoğlu ve 2 kızı vardı. Cem evde yoktu. Evin içinde tuhaf bir koku vardı. Sanki kan kokuyordu. Arama yapıldı. Ev çok acele toplanmış ve temizlenmiş gibiydi. Kısa süre sonra temizlenmiş kan izleri bulundu. Savcılığa bilgi verildi ve savcılığın talimatı ile
olay yeri inceleme ekipleri geldi. Özel ekip gelene kadar evdeki tüm
delil sayılabilecek şeyler korundu” diye anlattı.
Olay yerindeki diğer polis, “İçeri girip de silinmiş kan izlerini görmemek mümkün değildi. Garip bir aile idi. Savcılığın talimatı ile kan izleri ve deliller aranmaya başlandı. İlk başta Cem'in yatağının altında
testere bulundu. Testere korkunç
cinayeti neredeyse aydınlatıyordu. Çünkü testerede saç ve kan damlası vardı. 3 katlı villaydı. En üst kattan aşağı doğru titizlikle incelenmeye başlandı. Neredeyse her yerde kan vardı. Olay Cem'in odasında gerçekleşmişti. Yukardan aşağı 'luminol' sistemle görünmez kan lekeleri ortaya çıkarıldı ve tek damlası bırakılmadan alındı. Yerler silinmişti ama seramik aralarında kan izleri vardı.
Merdivenden aşağı doğru kanlı ayak izleri vardı ve Cem'in kanlı elbiseleri, eşofmanları bulundu” diye konuştu.