Polis Meslek Yüksekokulu’nun şikâyet kutusuna atıldığı iddia edilen birtakım mektuplar gerekçe gösterilerek 16 öğrenciye, mezuniyet sevinci zehir edildi. Polis müfettişleri tarafından ailelerinden uzak tutulan öğrencilere ‘Hizmet terör örgütü ile bağlantınız var mı?’, ‘Çaya, kahvaltıya gittiniz mi?’ şeklinde sorular yöneltildiği öne sürüldü.
İzmir’deki Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu’nun mezuniyet gecesine ‘cadı avı’ ve sorgu odası damgasını vurdu. Önceki akşam yapılan törenin ardından öğrenciler, silahlarını teslim alarak göreve başlamak üzere aileleriyle birlikte okuldan ayrıldı. Ancak okulun şikâyet kutusuna atıldığı iddia edilen bazı mektuplar gerekçe gösterilerek 16 öğrenciye mezuniyet günü zehir edildi. Öğrenciler, ‘Sadece bilginize başvuracağız.’ denilerek, aileleri ve arkadaşlarından ayrı tutulup sorguya alındı.
YAPILANIN HUKUKSUZ OLDUĞUNU BELİRTEN AİLELER, AVUKATLARDAN YARDIM İSTEDİ
Zaman'ın haberine göre; Anadolu’nun farklı farklı şehirlerinden evlatlarının mezuniyet sevincine ortak olmak için İzmir’deki Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu’na gelen aileler, çocuklarıyla birlikte memleketlerine dönmeyi beklerken büyük şok yaşadı. Törenin ardından bazı mezunlar sevinçle okuldan ayrılırken 16 öğrencinin aileleri, çocuklarına kavuşmak için saatlerce bekledi. Ailelere çocuklarının ifadesinin alınacağı bu sebeple mezun öğrencilerin ilişik kesme işleminin ertesi güne kalacağı söylendi. Yapılanın hukuksuz olduğunu belirten aileler, avukatlardan yardım istedi. Avukatların Rüştü Ünsal Polis Meslek Okulu’na gelmesinin ardından mezun öğrencilerin ifade işlemi, saat 19.30 sularında tamamlandı. Silahları teslim edilen öğrencilerin okulla ilişikleri kesildi.
“BİZİM İSTEDİĞİMİZİ SÖYLEMEZSEN POLİS BİLE OLAMAZSIN”
İfade alma işleminin birkaç gündür sürdüğü, psikolojik işkence yöntemleri uygulanarak, “Bizim istediğimizi söylemezsen polis bile olamazsın.” şeklinde baskı yapılarak öğrencilerden amirlerine suç uydurmaları ve şikâyetçi olmaları istendiği iddia edildi. Bu şekilde yaklaşık 40-50 öğrencinin ifadesine başvurulduğu öğrenildi. Avukatsız yapılan sorgulamalarda, ‘Hizmet terör örgütü ile bağlantınız var mı?’, ‘Çaya, kahvaltıya gittiniz mi?’ şeklinde soruların yöneltildiği öne sürüldü. Avukatlar huzurunda, ‘bilgi alma tutanağı’ adı altında ifadeleri alınan polis okulu öğrencilerine okulda bazı yapılanmaların olup olmadığı, komiser ya da müdürlerinin buna göz yumup yummadığı, idarecilerin kendilerini bu yapılanmaya yönlendirip yönlendirmediği sorularak cevapları kayıt altına alındı.
"ÇOCUKLARA HAKARET VE KÜFÜRLER EDİLMİŞ”
Polis Başmüfettişi Reha Kocabıyık ve Polis Başmüfettişi İsmail Duran’ın ifade alma işlemine katılan Avukat İsmail Hakkı Küçük, ailelerin haber vermesi üzerine okula gittiklerini söyledi. Kendilerinden önce çocukların küfür ve tehditlerle korkutulduğunu ifade eden Küçük, şöyle konuştu: “Gittiğimde yapılan baskıya kendim şahit oldum. Odada benzi solmuş, baskı altına alınmış bir öğrenci olduğunu gördüm. Çocuklar, müfettişlerden önce okul yöneticileri tarafından sorgulanmış, çocuklara hakaret ve küfürler edilmiş.”
Müfettişler baskı kurup ifade alırken kendilerinin gitmesinin ardından bu hukuksuzluğun düzeltildiğini belirten Küçük, “Müfettişlerle aramızda tartışmalar yaşandı. Daha sonra avukat huzurunda ifade almayı kabul ettiler. İfadelerin tamamlanmasının ardından çocuklar, silahları teslim edilerek okuldan mezun edildi.” dedi.
‘BUNLARI MEZUN ETMEYECEĞİZ’ DİYE TEHDİTLER SAVRULDU
Kendilerine yapılan müracaat üzerine Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu’na giden Avukat Ali Aksoy da şu açıklamalarda bulundu: “İfadelerine başvurulan öğrencilerden 15-20 tanesinin mezuniyet belgelerinin ellerine teslim edilmediğini ve gönderilmediklerini, bu çocukların son dönemde sürekli şantajlarla, tehditlerle ifadelerine başvurulduğunu öğrendik. Müfettişlerle görüşmek için odalarına indik. Bu sırada okulun yöneticilerinden, adının Barış olduğunu öğrendiğimiz 4. sınıf emniyet müdürü olan kişi, yanımızda, ‘Bunların hiçbirini mezun etmeyeceğim, aileleri boşuna bekliyorlar.’ diyerek tehditler savurdu.”
"DÜZMECE DE OLSA DELİLLERİMİZİ OLUŞTURDUK"
Polis başmüfettişlerinin de öğrencilerin ifadelerini alırken, “Buradan sana vurduğumda kapıya kadar uzatırım. Şerefsiz, sen daha memur bile olmadın. Bizim söylediklerimizi imzalayacaksınız, bize bilgi vereceksiniz. Bilgi vermediğiniz sürece buradan çıkışınız olmayacak, mezuniyetiniz mümkün olmayacak.” şeklinde tehditler savrulduğunu öğrendiklerini anlatan Avukat Aksoy, bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Polis başmüfettişlerinin, kendilerinin huzurunda ifade almaya başlamasının ardından taktik değiştirdiğini iddia eden Aksoy, “Kendilerince, ‘Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu’nda görev yapan amirlere yönelik, düzmece de olsa delillerimizi oluşturduk. Şimdi onlara saldıracağız, öğrenciler bizim için küçük yemdi, öğrencileri bırakıyoruz.’ dediler.” şeklinde konuştu.
"GELEN AİLELER DE EN MUTLU GÜNÜNDE EN KÖTÜ GÜNLERİNİ YAŞADILAR"
Hukuksuzluğa kimsenin müsaade etmeyeceğini ve bunun yargıdan döneceğini ifade eden Avukat Aksoy, Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu’nda yapılanın, ‘Cadı avıysa cadı avı’ diyenlerin cadı avı çalışması olduğunu iddia etti. Mezuniyet törenine gelen ailelerin en kötü günlerini yaşadığını dile getirerek, “Bu duruma maruz kalanların çoğu, sıkıntı olmasın diye ailelerinden gelmemelerini istemiş. Gelen aileler de en mutlu gününde en kötü günlerini yaşadılar. Oturup ağlaşan bile oldu. Öğrenciler ve aileler, buradan hayatlarında hiç unutmayacakları bir travmayla ayrıldılar. Baskılar yüzünden son 10 günde 5 kilo kaybeden var, uyumayanlar var.” dedi.
‘EVLADIMA BUNU YAPANLARI ALLAH’A HAVALE EDİYORUM’
Oğlu sorgulamaya alınan ve kendisi de devlet memuru olan Kütahyalı bir baba, “Evladımın en mutlu gününde yanında olmaya geldim ancak bize bugünü zehir ettiler. Yapılan ne haktır ne adalettir. Bunu bize reva görenleri Allah’a havale ediyorum.” dedi..