Polis Akademisi'nin 62'nci, Güvenlik Bilimleri Fakültesi'nin 6'ncı dönem mezunlarının yemin ve diploma töreni, Polis Akademisi'nin Gölbaşı Kampüsü'nde gerçekleştirildi. İçişleri Bakanı Osman Güneş, törende yaptığı konuşmada, Polis Akademisi'nden bugüne kadar 499 yabancı uyruklu öğrencinin mezun olduğunu, halen 13 ülkeden 216 misafir öğrencinin akademide öğrenim gördüğünü söyledi. Polis Akademisi'nin uluslararası alanda genel kabul gördüğünü ve başarısını, saygınlığını ispat ettiğini ifade eden Güneş, ''Polisimiz, ortaöğrenim seviyesinden itibaren dünya standartlarında çok iyi bir eğitim almaktadır'' dedi. Polis Akademisi'nin Atatürk'ün emriyle kurulduğunu ve 'Yurtta barış, dünya barış' sözleri doğrultusunda küresel suçla mücadelede görevler üstlendiğini vurgulayan Güneş, bu çerçevede Güvenlik Bilimleri Fakültesine ek olarak iki yeni fakülte açılması için çalışmaların başladığını bildirdi. Güneş, bu fakültelerden birinin ''Sınır Güvenliği Fakültesi'' diğerinin de, küreselleşme sürecinde uluslararası nitelik kazanmış olan suç ve suçlularla etkin mücadele yöntemlerinin öğretileceği ''Uluslararası Güvenlik Bilimleri Fakültesi'' olacağını aktardı. Üstün niteliklere sahip personel istihdamında çok yüksek bir seviyeye ulaşıldığını belirten Güneş, şunları kaydetti: ''Emniyet teşkilatının temel eğitim kurumu olan Polis Akademisi'nin, suçla mücadelede dünya gerçeklerini dikkate alarak bilimsel çalışmalar yürüttüğünü ve polislik mesleğinin her gün daha iyi bir seviyeye gelmesine katkıda bulunduğunu memnuniyetle görmekteyiz. Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde, geleceğimizi sağlam zemine oturtabilmek için çocuklarımızı ve gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek zorundayız. Onları ekonomik ve toplumsal kalkınmanın gereğine ve yararına inanan, büyük idealleri olan, demokrasiyi iyi bir yaşam tarzı, bir felsefe ve bir inanç olarak benimsemiş, fikri hür, vicdanı, irfanı hür insanlar olarak yetiştirmeye mecburuz. Bu anlamda, devlet otoritesinin yasal gücü olan ve toplumda huzur ve güvenliğin korunması için görev yapan, sosyal hayatın düzen içinde sürdürülmesinde önemli rol oynayan polisimizin de bu esaslar çerçevesinde eğitimi, vazgeçilmez bir zorunluluktur.'' -''TOPLUMUN HUZURU İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ''- Toplumun huzuru ve güvenliği için her türlü tedbiri aldıklarını da belirten Güneş, bu amaçla yeni teknolojik gelişmeleri, yeni metotları takip ettiklerini, uluslararası ilişki ve işbirliğini geliştirdiklerini anlattı. Güneş, ''Ülkemizin dünyanın en güvenli ve huzurlu ülkesi olması için elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz'' diye konuştu. Genç komiser yardımcılarına da hitap eden Güneş, mezunlardan, hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermemelerini, görev yaptıkları yerlerde halkla ilişkiyi ve vatandaş merkezli iletişimi ihmal etmemelerini, kanunların çizdiği sınırlardan ayrılmamalarını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne karşı mücadelenin vazgeçilmez bir görev olduğunu asla unutmamalarını istedi. -''KANUN TANIMAZLARIN KORKACAĞI BİR KASIRGA...''- Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal da, akademiden mezun olan 267 öğrencinin Türk Polis Teşkilatı'nda önemli ve şerefli yerlerini alacaklarını söyledi. 28'i dost ve müttefik ülkelerin öğrencileri olan mezunlardan 200'ün üzerindeki öğrencinin, yurt dışında eğitimlerini sürdürdüğünü belirten Köksal, aynı zamanda derslere de başarıyla katılan öğrencilerin çok iyi birer temsilci olduğunu kaydetti. Polis teşkilatının her ferdinin, insan üstü gayret göstererek ülkenin yüceliği için çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Köksal, son yıllardaki anlayışla polis teşkilatının halkın desteğini ve gönlünü aldığını ifade etti. Köksal, ''Polis teşkilatı, mazlumların sığınacağı bir liman, kanun tanımazların korkacağı bir kasırga olarak hizmete devam edecektir'' dedi. Yeni mezunlara da seslenen Köksal, görevlerini yaparken en büyük rehberlerinin Atatürk ilke ve inkılapları, Anayasa, kanun ve nizamlar olduğunu belirtti. Köksal, insanları özde ve gönülde seven bireyler olarak görevlerini sürdürmeleri halinde mutlu ve başarılı olacaklarını da kaydetti. -''AYDINLIK YARINLARIN GÜVENCESİ''- Polis Akademisi Başkanı Vadi Çiçekli de, mezunların, bilim ve teknolojiyi kullanabilen, demokratik, insan haklarına saygılı, erdemli, araştıran, sorgulayan, sağduyulu çağdaş bireyler olarak yetiştirildiğini söyledi. Yeni suç türlerinin ortaya çıktığı günümüzde, terör ve organize suçların sınır tanımadan ilerleyebildiğini belirten Çiçekli, eğitim sisteminin de bu değişimlere uygun olarak geliştirildiğini aktardı. Yüksek Öğretim Kurulu ile sürdürdükleri görüşmeler çerçevesinde iki yeni bölüm açılmasını planladıklarını bildiren Çiçekli, böylece fakülte mezunlarının bu bölümlerden ikinci bir diploma almaya hak kazanabileceklerini ifade etti. Çiçekli, misafir edilen öğrenciler sayesinde yakında uluslararası dost bir polis ağına sahip olacaklarını da belirtti. Dönem birincisi komiser yardımcısı Özgür Günaydın da, polis mesleğinin kutsal bir meslek olduğunu söyleyerek, çevik, atılgan, objektif ve mantıklı olmanın önemine dikkati çekti. Emniyet teşkilatı mensubu olma özelliklerini kazandıklarını söyleyen Günaydın, ''Ülkemizin aydınlık yarınlarının güvencesi olmaya hazırız'' dedi. -MEZUNİYET SEVİNCİ- Konuşmaların ardından, TBMM Başkanı Bülent Arınç dereceye giren Türk ve yabancı mezunlara diploma ve hediyelerini verdi. Diğer mezunların da diplomalarını öğretim üyelerinin elinden almalarının ardından, genç komiser yardımcıları yemin ettiler. Tören alanından geçiş yapan polis helikopterlerinin renk kattığı törende, Polis Akademisi Bandosu da gösteri sundu. Bandonun gösterisine bir seğmen de dansıyla eşlik etti. Tören geçişinin ardından mezunlar, keplerini havaya fırlatarak mezuniyetlerini kutladılar. -FİLİSTİNLİ MEZUNA YOĞUN İLGİ- Törende, Filistinli dönem birincisi Fadi Avat ve Hristiyan din adamı kıyafeti ile törene katılan babası George Avat basın mensuplarından yoğun ilgi gördü. Babası Filistin İl Ortodoks Kilisesi Başkanı olan Avat, Türkiye'de aldığı eğitimden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, görev yapacağı yeri ülkesine gittiği zaman öğreneceğini söyledi. Baba George Avat da, eğitim gördüğü süre içerisinde oğluna gösterilen ilgi ve hoşgörüden dolayı herkese teşekkür etti. Oğlunun, sıkıntılı bir bölgede görev yapacak olmasından dolayı endişe duyup duymadığının sorulması üzerine de Avat, ''Savaş da olsa, barış da olsa, biz oradan yemek yiyoruz. Orası bizim toprağımız. Eğer savaşta ölünecekse orada ölürüz, eğer barış olacaksa orada yaşarız'' dedi. A.A