Senaryosu Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan tarafından kaleme alınan, Zübeyr Şaşmaz'ın yönetmenliğini yaptığı ve oyunculuğunu
Necati Şaşmaz,
Gürkan Uygun, Kenan Çoban,
Erdal Beşikçioğlu, Nur Aysan, Mustafa
Yaşar,
Erkan Sever, Zafer Diper,
Umut Karadağ ve Ayten Uncuoğlu gibi isimlerin üstlendiği "
Kurtlar Vadisi Filistin" filminin basın gösterimi yapıldı.
Filmin oyuncusu
Necati Şaşmaz,
Yönetmen Zübeyr Şaşmaz ve Yapımcı Bahadır Özdener filmin gösteriminin ardından basın mensuplarının sorularını
yanıtladı.
Filmin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz,
Almanya'da 27 Ocak
Perşembe günü izleyiciyle buluşması planlanan "Kurtlar Vadisi-Filistin" filminin gösteriminin durdurulmasına ilişkin soruları yanıtladı. Şaşmaz,
"Allah'tan korkusu olmayandan korkumuz yoktur, Allah'tan korkusu olana da saygımız vardır. Hiçbir şekilde bu güç engellenemez, yani film izlenecektir" dedi. Filme özellikle bir
gala yapılmadığını belirten Şaşmaz, Filistin'in para kazanma amaçlı olarak kullanılmadığını,
İsrail devletinin zulmüyle ve Filistin halkının mağduriyetiyle ilgili konuların daha önceki Kurtlar Vadisi bölümlerinde işlendiğini hatırlattı.
"SANSÜRLE DE OLSA BİZ DURUŞUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"
Şaşmaz, "Davamızı açtık, üst kurulları var onların. Üst kurul bakalım ne diyecek, ondan sonra sonuçlanacak. Kasti bir durum yok. Çünkü
sansüre karşı olan Avrupa'nın sansür yapması kendilerine yakışmaz" şeklinde konuştu.
Hollywood filmlerine
yasaklama gelmediğinin ama Türk filmlerinin yasaklara takıldığının hatırlatılması üzerine Şaşmaz, "Sanırım içeriğinden kaynaklı bir şey. İçeriğinde biz ezilmiş halkın tarafında oluyoruz. Yani bugüne kadar kameranın bize gösterdiği taraf, taşların kameraya atıldığı taraftı. Şimdi en son teknolojik silahların atıldığı tarafı gösterdiğimiz için yani bombanın düştüğü yeri gösterdiğimiz için sanırım bu tepkiyi aldık ama bu susturulamaz bir gerçek" ifadelerini kullandı. Şaşmaz, "Biz zalimin zulmü bitinceye kadar mazlumun yanında olduğumuz için ve bunu da bildikleri için en fazla yapabilecekleri şey, en değerli yapabilecekleri şey kendilerince bilinmeyi ve görsel sansürü sağlamak onlar için. Çünkü bu görsel bize görünmeyeni gösterecek insanların bilinçlenmesine engel olacaklar. Her zaman bu yapılmıştır yine yapılmaya çalışılıyor. Ama sansürle de olsa biz duruşumuza devam edeceğiz" diye konuştu. Filmin
hedef kitlesi hakkında da Şaşmaz, "Hedef insanların, filmin gireceği ülkelerde sevilerek ve beğeni ile izlenmesi ve nihayetinde bilinçlenilmesi için" dedi.
"BURADA BİR YAHUDİ KARŞITLIĞI YOKTUR"
Osmanlı devletinin 1492 yılında İspanya'dan kovulan Sefaradlara kucak açtığını ve onları asimile olmaktan kurtardığını anlatan Şaşmaz, "Bizim hiçbir halkla sorunumuz olmadığını filmde de izleyeceksiniz. Burada bir
Yahudi karşıtlığı yoktur. O halkla geçmişte de sorunumuz olmamıştır, bugünde olmayacaktır. Bizim her millete, her dine, her ırka ve azınlığa saygımız olagelmiştir, olacaktır. Bunu filmde de göreceksiniz" diye konuştu.
"FİLMİMİZ ALMANYA İLE BÜTÜN AVRUPA'DA GÖSTERİME GİRECEK"
Mavi
Marmara görüntülerinin İHH tarafından verildiğini anlatan Özdener filmin
Almanya'da gösterime gireceğini açıkladı. Özdener şöyle konuştu: "Büyük ihtimalle yarın Almanya'da vizyona gireceğiz. Avukatlarımız gerekli başvuruyu ve itirazları yaptılar. Bu zaten hukuka aykırı. bir karardı. Tahmin ediyorum, yarın öğlenden sonra netice alacağız ve filmimiz Almanya ile bütün Avrupa'da gösterime girecek. Bazı sinema salonları filimle ilgili bu husus devam etse bile, filmi göstereceklerini beyan etmişler dağıtımcımıza. Neticede, Alman Film Denetleme
Kurulu'nun
yaptırım yapma hakkı yok. Hiçbir
denetleme kurulu, hiçbir filmi yargılayıp, hüküm veremez." Özdener, Hollywood filmlerinin dünyanın iyi yanlarını yeterince yansıttığını ve bir sonraki projelerinde mayınlı bölgeleri anlatmak istediklerini ifade etti.
"TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDA 1948'DEN BERİ KONUŞULMAYAN İLİŞKİLER VAR"
"Filmin şiddet yanlısı olup olmadığı ve İsrail ile ilişkilerimizde bir sorun yaratıp yaratmayacağı" sorusuna filmin yönetmeni Zübeyir Şaşmaz, "Baktığınızda, bu bir aksiyon filmi. Godard'ın film sosyalizmi ne kadar sorun yarattıysa
Fransa ile İsrail arasında bu da o kadar yaratır. Bunun da onun kadar bir anlatımı vardır" diye yanıt verirken, Senarist Bahadır Özdener, "Yönetmenimizden farklı olarak, ben daha
kriz yanlısı biriyim.
Türkiye ile İsrail arasında 1948'den beri konuşulmayan ilişkiler var. Umarım filmimiz, kendi misyonundan öte bunların tartışılmasına fırsat verir" şeklinde yanıt verdi.
FİLMİN KONUSU
Gazze'ye insani
yardım malzemeleri götürmeye çalışan gemilere yapılan kanlı
baskın üzerine
Polat Alemdar ve arkadaşları Filistin'e gitmiştir. Yapılacaklar bellidir: Bu baskının askeri planlayıcısı ve yürütücüsü olan İsrailli
komutan ele geçirilmelidir. Filistinlilerle kurulan ilk temaslar sayesinde hedefine adım adım yaklaşmaya çalışan
Polat Alemdar'ı bazı sürprizler beklemektedir. Hedeflerindeki kişi olan Moşe Ben Eliezer'in
kural tanımaz gaddarlığı ve teknolojik imkânları işleri zorlaştırmaktadır. Polat, Moşe'ye ulaşmaya çalışırken, Filistin'de masum insanların nasıl öldürüldüklerini görür. Moşe, köyleri yıkmakta, çocukları öldürmekte ve Polat'a yardım eden herkesi hapse atmaktadır. Ancak teknolojik imkânlar ve kural tanımazlık, Moşe'yi kurtarmaya yetmeyecektir. Film 28 Ocak'ta gösterime girecek.