Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın bugünkü
duruşmasında söz alan Perinçek, hukukun arkasında devletin
yaptırım gücü bulunan kurallar bütünü olduğunu belirterek, ''Adaletin simgesi olan o güzel hanımın elindeki kılıç devlet zorunu temsil ediyor. Hukukta o kılıç vardır. Şimdi size soruyorum. Sizin arkanızda hangi kılıç var? 13. Ağır ceza
mahkemesi diye adlandırılan mahkemenin arkasında hangi kılıç var?'' dedi.
''Devletin kılıcının ordu olduğunu'' savunan Perinçek, ''Peki ordu bu davanın neresinde?
Ordu bu davanın sanığıdır. Kimse kendisini kandırmasın. Elinizdeki şemaya bakın. Eşref
Bitlis,
Hüseyin Kıvrıkoğlu. Şemada Türk Silahlı Kuvvetleri var.
Türk Silahlı Kuvvetleri burada zanlıdır. Şanlı ordu, bu soruşturmada zanlı olmuştur. O zaman sizin arkanızdaki kılıç ne?'' diye konuştu.
Beşiktaş'taki hakimlerin Türk yargısından koptuğunu, yargının da
Yargıtay,
Danıştay,
HSYK ile bu tertibe
isyan ettiğini öne süren Perinçek, ''Yargı, sizin içine memur olarak dahil edildiğiniz tertibe isyan etmiştir. Sizin arkanızdaki kılıç
Amerikan kılıcıdır'' dedi.
Soruları ve cevaplarıyla ''
Demokratik Açılım Süreci Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne ilişkin kitapçığın
kapak fotokopisini gösteren Perinçek, ''altında
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasının bulunduğu bu kitapçığa göre mahkemenin özel bir mahkeme olduğu'' iddiasında bulundu.
''İşte bu sizsiniz. Yani sizin arkanızda Türk yargısı yok, Türk ordusu da yok'' diyen Perinçek, şöyle devam etti:
''Amerika'ya dayalı hesaplar geçicidir. Hesaplaşmaya gelindiğinde bu tertipte rol alan ve yasaları çiğneyen hakimler ve savcılar Türk yargısının karşısına oturtulur. Ayağımıza kapansanız kimse sizi affetmeyecektir. Suçlarınız büyüyüktür. Bu adaletsizlikleri yapanların gecelerinin korku içinde geçtiğini çok iyi biliyorum. Özel tertiplerde hakim ve savcılardan kimler rol almışsa ayarlanmışlardır diye söz ediliyor. Siz de biraz hakim onuru olması gerekmez mi? Ayarlanmış olmayı kabul ediyor musunuz? Sizi ayarladılar mı? Sizin yerinize 3
çoban oturtun, 2 gün sonra fasa fiso der. Çoban, Osman Yıldırım'ın 3 dakika içinde yalan söylediğini görür. Birbirimize burada çalım atmayalım, çalım satmayalım.''
Sanık olmadığını,
Türkiye emekçilerinin
iktidar davasının adamı olduğunu belirten Perinçek, herkesin yerini belirleyeceğini, mahkemenin de yerini belirlemesi gerektiğini savundu.
Perinçek'in, ''Şu an bulunduğunuz yer iftihar edeceğiniz yer değildir. Çocuklarınıza bırakacak, övünülecek yerde değilsiniz'' sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal
Şengün, ''Size öyle geliyor'' dedi. Perinçek de ''Ben burada sizin şahsınız ve kişiliğinizle uğraşmıyorum'' diye konuştu.
Başkan Şengün'ün ''Mahkeme bunları kabul etmiyor'' demesi üzerine Perinçek de ''Her şey meydanda. Akşamları rahat uyuyamıyorsunuz'' dedi. Şengün ise ''Ben her
akşam çok rahat yatarım'' diye konuştu.
Şengün'ün ''Lütfen durun'' uyarısı üzerine Perinçek,
savunmasını yaptığını söyledi. Şengün de ''Böyle savunma olmaz. Hakkınızdaki
delilleri anlatın dinleriz'' dedi. Perinçek de ''Sizde vicdan olduğunu anladım. Vicdanınıza söylüyorum. 4'ünüz birlikte iddianameyi açın okuyun. Mülakat diye bir delil var mı?'' dedi.
''Demokratik
açılım'' konulu fotokopi sayfasını Şengün'e gösteren Perinçek, ''Sizin hakkınızda özel yetkili denmesi yalan mı?'' dedi. Şengün ise ''Mahkeme asla bunu yapmaz. Hepsi yalan'' diyerek, haklarında bu tür iddialarda bulunanların alnını karışlayacağını söyledi.
Duruşma, taleplerin alınmasıyla devam ediyor.
AA