Amerikan karşıtı ve ulusalcı görünen, düşmanı olduğu hemen herkesi 'Süper NATO örgütü mensubu' olmakla suçlayan
İşçi Partisi (İP) lideri
Doğu Perinçek, bir dönem NATO'nun en ateşli savunucuları arasında yer almış.
Ergenekon iddianamesinde '
terör örgütünün yöneticisi' olmakla suçlanan Perinçek, NATO karşıtlarını adeta vatana ihanetle eşdeğer tutmuş. 12
Eylül öncesinde Perinçek'in genel başkanlığını yaptığı
Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) Başkanlık Kurulu da
destek bildirisi yayınlamış. Bildiride, "Türkiye'nin NATO'dan ayrılması için
kampanya yürütenler, ülkemizin bağımsızlığına
hizmet etmiyorlar." denilmiş. Komünist idelolojiyi benimseyen Perinçek, o yıllarda Sovyetler'e karşı daima ABD ve Batı tarafında yer almıştı. Aynı dönemde Özel
Harp Dairesi (ÖHD)'ni sahiplenen açıklamaları da mevcut. ÖHD, 1952'de NATO'nun yönlendirmesiyle kurulmuş, ilk talimnameleri de Amerika'dan çevrilerek alınmıştı. Daire'nin komünizm tehdidine karşı
Avrupa ülkelerinde kurulan 'gladyo' teşkilatının Türkiye uzantısı olduğu ve bugünkü Ergenekon'un da 'babası' olduğu öne sürülüyor.
TİKP'nin 25 Haziran 1980 tarihli bildirisi, yoruma yer bırakmayacak cinsten: "NATO değişen dünya durumu nedeniyle bugün Sovyet tehdidine karşı bir
savunma örgütü niteliği kazanmıştır. TİKP, NATO'dan
Sovyetler Birliği'ne teslimiyet yönünde ayrılışa karşıdır." Doğu Perinçek, 1981 yılında
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı
Askerî Savcılığı'na TİKP davası nedeniyle verdiği ifadede benzer görüşler dile getirmişti. NATO'nun
Moskova tehdidi karşısındaki önemini fark ettiklerini ve Sovyetler Birliği'nin yayılmasını gemleyen her güce önem verdiklerini söylemişti. Sorgusunda bir adım daha ileri giderek, yalnız Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değil, Moskova'ya karşı Batı Avrupa ordusunun da güçlenmesinden yana olduklarını açıklamıştı. Perinçek'in 1979 yılında Fransa'nın L'Express dergisine verdiği bir
röportaj, Batı Avrupa ordusunu neden TSK kadar desteklediklerinin ipucunu veriyor. 16
Mart 1979 tarihli
Aydınlık gazetesinde de yayınlanan röportajında, "Sovyetler Birliği, Avrupa'ya gözünü dikmiştir. Avrupa ve Türkiye, Sovyetler Birliği'nin
baskı ve tehdidi altındadır. Yani ortak bir kadere sahipler. Bu nedenle Avrupa'nın birleşerek Sovyetler Birliği'ne karşı çıkmasını destekliyoruz." diyor.
ÖHD ile ilgili olumlu düşünceler partinin de görüşüymüş. Yine askeri savcılıkta verdiği ifadede, "Partimiz, 'Özel Harbi' dış tehdide karşı son derece gerekli gördüğünü defalarca belirtmiştir. Biz bunun önemini çok derinden kavramış bir partiyiz." demişti. ÖHD'yi savunan Perinçek'in onun çatısı altında faaliyet gösteren
Özel Kuvvetler Komutanlığı ile neden yıllarca yıldızının barışmadığı ise merak konusu. Birçok açıklamasında
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ve burada görev yapan askerleri eleştirmişti.