İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı
Doğu Perinçek, ''her seçimden önce tutuklandıklarını, sonra da
beraat ettiklerini ''öne sürdü.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada
savunmasını sürdüren Perinçek, kendilerini ''
Kürt örgütü'' olarak adlandıran örgütlerin liderlerine gönderdiği 26
Mayıs 2000 tarihli mektubun da iddianamede suç unsuru olarak yer aldığını kaydetti.
Perinçek, şunları söyledi:
''2000 yılında Abdullah Öcalan'ın avukatları bir
heyet halinde ziyaretime geldiler, görüşlerimi sordular. Bizzat Abdullah Öcalan'ın görüşlerimi öğrenmek istediğini, ona aktaracaklarını söylediler. Ben de
Kürt meselesinin çözümü dahil,
Türkiye'nin yaşadığı sürece ilişkin tahlilimi ve programımızı anlattım. Daha sonra bu çözümlerin yetersiz ve eksik aktarılmasından kaygılanarak, görüşlerimi yazılı hale getirdim ve bütün Kürt örgütü liderlerine ve basına gönderdim. Resmi makamlara da yolladım ve ayrıca Teori Dergisi'nin
Aralık 2000 tarihli sayısında tam metin halinde yayımladım.''
Söz konusu mektubun gizli olmadığını belirten Perinçek, mektubun yayımlandığı Teori Dergisi'nin Aralık 2000 sayısına ilişkin herhangi bir
soruşturma başlatılıp başlatılmadığının İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorulmasını talep etti. Perinçek, ''Bu mektubun her satırının altına bugün de
imza atarım. Herkese de dikkatle incelemelerini ve bu meselenin çözümünde değerlendirmelerini öneririm'' dedi.
''Kürt meselesi konusunda sorunu halkı kazanarak çözmeyi amaçladıklarını'' belirten Perinçek, bu konudaki görüşlerini anlattı.
Atatürk'ün ''Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir'' dediğini, ''bunun Kürt ve Türk'ü kaynaştırdığını'' söyleyen Perinçek, ''Atatürk'ün başlattığı sürecin daha sonra kesildiğini'' savundu.
Perinçek, ''Atatürk devrimlerin tamamlanamaması, Atatürk'ün üzerinde durduğu Güney
doğu Anadolu'daki
toprak reformunun yapılamaması nedeniyle bugün bulunulan noktaya gelindiği'' görüşünü dile getirerek, ''İP'in can ve kan pahasına bunları uygulamaya çalıştığını'' söyledi.
-İSVİÇRE'DEKİ SORUŞTURMA-
İddianamede, Talatpaşa Komitesi'nin ''
Ergenekon terör örgütü''nün bir yan kuruluşu gibi gösterildiğini ve faaliyetlerini de örgüt adına yürüttüğünün söylendiğini belirten Perinçek, 2005 yılında dönemin Türk
Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu'nun ''
Ermeni Soykırımı yoktur'' dediği için İsviçre'de hakkında soruşturma başlatıldığını kaydetti.
Halaçoğlu'nun savunma vermeyeceğini öğrendiğinde, İsviçre'ye giderek burada bu konuyu savunma gereği hissettiğini anlatan Perinçek, bunun üzerine 7 Mayıs 2005 tarihinde İsviçre'de bir
basın toplantısı düzenlediğini anlattı.
Perinçek, 22 Temmuz 2005'te İsviçre'de Rauf Denktaş'ın da aralarında bulunduğu bazı kişiler ve akademisyenlerle bir dizi etkinlik yaptıklarını anlatarak, duruşma salonunda bu etkinliklerin görüntülerini izlettirdi. Doğu Perinçek, ''Ergenekon örgütü yapıyorsa bunları, herkes Ergenekoncu olur'' dedi.
Winterthur'daki konferans sonrasında gözaltına alındığını belirten ve çıkışta basın mensuplarına yaptığı açıklamanın görüntülerini izlettiren Perinçek, şunları söyledi:
''Aynı yargı burada da devam ediyor. Çünkü o yargının merkezi aynı. İsviçre'yi o yargıya zorlayan da iddianameyi yazdıran da ABD'dir. O yargı benim her yerde peşimden geliyor. AİHM'de bu konuda dava açmıştık. Beni arkamdan vurdular. 'Onu kendi ülkesinde bu Talatpaşa Komitesi'nin çalışmalarından dolayı hapse tıktılar' deniyor. Şimdi gelin AİHM'den adil bir karar bekleyin. Beni bırakın, AİHM'den 'Ermeni Soykırımı yalandır' deme hakkını alayım geleyim.''
Talatpaşa Komitesi'nin İsviçre'de yaptığı etkinlikleri ayrıntılarıyla anlatan Perinçek, hakkında açılan soruşturmanın önce kapatıldığını, 6 ay sonra ise dışarıdan bir müdahale ile yeniden açıldığını söyledi.
AA