Başbakan Erdoğan,
İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde, ''AB ve
Türkiye'' konulu toplantıda konuştu ve soruları yanıtladı.
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının,
AK Parti'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın Türkiye'nin
AB üyeliği sürecini nasıl etkileyeceğine yönelik bir soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Şu anda bir hukuki süreç başlamıştır ve bu hukuki süreç
Anayasa Mahkemesindedir.
Anayasa Mahkemesi kendi görevini yapacaktır, biz de ilgili arkadaşlarımızla bu konuda savunmalarımıza yönelik çalışmalarımızı yapacağız. Bütün gayretimiz, demokratik istikrarın,
ekonomik istikrarın baş başa yürüdüğü bir Türkiye mücadelesini aynı kararlılıkla yürütmektir. Şu anda olay bir yargı süreci içerisindedir. Dolayısıyla bu süreç içerisinde çok daha fazla yorum yapmak uygun değildir.''
Erdoğan, davanın AB sürecine etkilerine yönelik sorunun yinelenmesi üzerine, ''Bunu değerlendirmek bana düşmez. Bunu değerlendirecek olan ben değilim. AB üyesi ülkelerin mensupları, liderleri, herkes kendi yorumunu, değerlendirmesini yapıyorlar'' dedi.
''ÖNCELİKLİ MESELE DEMOKRATİK VE HUKUKİ İSTİKRAR''
Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada da hukuki ve siyasi meşruiyeti her zaman önemseyen iktidarlarının, demokratik ve ekonomik istikrarın korunmasını en öncelikli mesele olarak gördüğünü söyledi.
Başbakan Erdoğan, bu sayede 2002 yılında 230 milyar dolar gayrisafi
yurt içi hasıla ile Türkiye'nin 26. sırada bulunduğunu ancak 2007 yılı sonu itibarıyla bu rakamın 660 milyar dolara ulaştığını ve Türkiye'nin dünyanın en büyük 17. büyük ekonomisi haline geldiğini kaydetti.
2002 yılı öncesinde yılda 1 milyar dolar olan küresel
sermaye gelişinin 2007 yılı sonu itibarıyla 22 milyar dolara yükseldiğini belirten Erdoğan, bunun, başarının tesis edilmesiyle sağlandığını söyledi. Başbakan Erdoğan, ''İki sihirli kelime diyorum, (güven ve istikrar)'' dedi.
Daha işin başında ''uzun ince bir yolda'' olduklarını söylediklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin, Cumhuriyetin kuruluşuyla Atatürk'ün önderliğinde başlayan çağdaşlaşma yolculuğunda bayrağı son beş buçuk yıldır AK Parti olarak biz taşıyoruz. Bu yolda zorluklar, engeller bundan önce oldu. Bugün zaman zaman sıkıntılarımız olabilir ama Türkiye için dönüşün olmadığını herkesin bilmesini isterim. Türkiye, her türlü zorluğu aşabilecek demokratik birikim ve olgunluğa, hukuki tecrübeye sahiptir''