Ama gelin görün ki,
Danıştay saldırısını bu
kilit ismi pişkin pişkin gazetelere
röportaj veriyor, taşlar yerine oturunca ortaya çıkarım filan diyor ve de çok ilginç bir günde gelip teslim oluyor.
Polisin bir şehri havaya uçuracak kadar bombayla birlikte yakaladığı "Atabey çetesi" operasyonunun en hareketli gününde hem de.
Ayhan Parlak kimdi, bir hatırlayalım. Tetikçi
Alparslan Arslan'ın Danıştay saldırısından hemen önce 54, göz altına alınan eski yüzbaşı
Muzaffer T.nin ise aynı sürede 63 kez
telefonla görüştüğü kişi.
Parlak’ın
emekli Tuğgeneral Veli Küçük’le 3, İP lideri Doğu Perinçek’le de 1
telefon görüşmesi söz konusu.
Ortada çok vahim sorular var.
Kim bu Ayhan Parlak?
Danıştay'a yapılan saldırının neresinde?
İnsan dünyada en sevdiği kişiyi bile 5 gün içinde bu kadar aramaz. Bu kadar telefon trafiği ne anlama geliyor.
Madem suçsuzdu neden günlerdir polisi peşinden koşturuyordu?
Neyi bekliyordu?
Yoksa bu sürede bazı delilleri karartmış olabilir mi?
Yada birileri kendisine mahkemede nasıl ifade vereceği konusunda seminerler mi düzenledi?
Ayhan Parlak'ın uyuştıurucu kaçakçısı
Ertuğrul Yılmaz'la ilişkisi ne boyuttaydı?
Günlerdir ortada yokken bugün teslim olması ne anlama geliyor?
Zamanlamnın gerekçesi, medyanın kendi ismi üzerinde yoğunlaşarak Atabey çetesi operasyonunu gölgede bırakmak mı?
Ve en önemli soru...
Türkiye bu çetelerden kurtulacak mı?