Güney’in MİT bağlantılı olarak cinayeti işlediği iddialarını değerlendiren soruşturma hakimi Jeanne Duye, ilgili Fransız bakanlıklarına yazarak, Fransız gizli servisinin konuya ilişkin dosyaları devlet sırrı olmaktan çıkarmasını istedi. 

Hürriyet'in haberine göre, geçtiğimiz Ocak ayında, cinayetin birinci yıl dönümünde, kimliği belirsiz kişilerce Türkiye’de yayımlanan ses kaydı ve dört MİT mensubunun imzaladığı öne sürülen “görev emri”ni inceleyen Fransız yargısı, cinayetin MİT bağlantılı olarak işlendiği iddialarını araştırmaya başladı. Belgelerin ortaya çıkması üzerine yargıya başvuran kurban yakınları, "Güney’in cinayeti MİT elemanlarıyla beraber planladığını öne süren belgelerin araştırılmasını ve iddiaların Fransız ve Türk istihbarat birimlerince yanıtlanmasını” istedi. Aileler, 14 Ocak günü Türkiye medyasında yayımlanan, “Görev emri” başlıklı, Kasım 2012 tarihli yazılı belgede imzası bulunan dört MİT mensubu hakkında da yakalama emri çıkarılmasını istemişti. 

Hakim Duye, ailelerin dört MİT mensubu hakkında yakalama emri çıkarılması talebini reddetti. Ancak Fransız makamlarına ve ilgili bakanlıklara yazarak, dosya üzerindeki gizlilik ibaresinin kaldırılmasını talep etti. Güney MİT ajanı ise ya da MİT ile birlikte hareket etmişse bunun Fransız istihbarat servisi tarafından bilineceği tezinden hareketle Fransız makamlarına talepte bulunan Duye, Fransız istihbaratından Güney, üç kurban ve Kürdistan Enformasyon Bürosu hakkındaki dosyalardan gizlilik ibaresinin kaldırılarak, bu dosyaların kendilerine gönderilmesini istedi. 

Fransız yargısı MİT bağlantısı iddialarının yanı sıra, İran’dan gönderilen esrarengiz bir mektubu da araştırıyor. Güney daha yakalanmadan Fransız polisine gönderilen, cinayeti Güney’in işlediğini iddia eden ve suikastın tüm ayrıntılarını detaylandıran esrarengiz mektup da mercek altına alındı. 

Halen cinayetin tek zanlısı olarak Paris yakınlarındaki Fresnes Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ömer Güney ise tüm iddiaları reddediyor ve kendisine bir komplo düzenlendiğini öne sürüyor.