Travertenlerin söz konusu mağaradan çıkan suyla beyazladığını belirten arkeologlar, termal sudan çıkan karbondioksit gazının 2 bin yıl önce olduğu gibi halen hayvan ölümlerine sebep olduğunu tespit etti.
Hierapolis Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 50 yıldır İtalyanlar tarafından sürdürülüyor. Hierapolis Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Francesco D'Andria, Plutonium'da ortaya çıkarılan 'cehennem kapısı'nın çok önemli bir buluntu olduğunu söyledi. D'Andria, "Burası kutsal alan, termal su kaynakları var. Çok büyük miktarda karbondioksit gazı çıkıyor. Onun için kuşlar geceye yakın buraya geliyor ve ölüyorlar. Aynı şeyi 2 bin sene önce antik dönem yazarı Strabon da diyordu. Kuşlar cehennem kapısına geliyor ve ölüyordu. 2 bin sene sonra aynı şeye baktık. Burada yazıt buldum. Hades 'cehennemin tanrısı' ve onun eşi Persephone. Buradaki mağarada çıkan termal su Pamukkale'ye ve havuzlara gidiyor." dedi.
Antik dönemde bölgenin termal su ve çıkan gazlardan dolayı Akdeniz havzasında çok ünlü kutsal merkez olduğunu öne süren D'Andria, "Hierapolis 'kutsal şehir' demek. Bu seneki çalışmalarda tiyatro ortaya çıkarıldı. Bu tiyatro çok farklı. Çünkü genellikle koltuklar ve orkestra aynı seviyede. Burada iki buçuk metre daha aşağıda. Ne demek bu? İnsanlar geliyordu ama mağaraya girmek yasaktı. Buraya yalnız rahipler geliyordu. Burada özel bir kurbanı kesmeden cehennem girişinden çıkan gazlarla öldürüyorlardı. O dönemde kurbanın gazdan öldüğünü bilmedikleri için çok şaşırıyorlardı. Onun için bu ritüel, çok özel ritüel. Strabon, Cassius Dio, Cicero gibi bütün antik yazarlar, 'Hierapolis çok ünlü bir şehir, çünkü cehennem kapısı orada var' diyorlardı." diye konuştu.
Hierapolis Antik Kenti'ndeki kazılara maddi destek veren Denizli İl Özel İdaresi, Pamukkale suyunu bulandırmadan kazı çalışmalarının nasıl devam edeceğini araştırıyor. Pamukkale suyunun kaynağındaki yerde turizm sezonunun en az olduğu dönemde çalışmalara ağırlık verilmesi planlanıyor.