Bu alanda
Pakistan’da barış ve hoşgörü adına yapılan her olumlu çalışmanın
ülkeyi dünyaya tanıtıcı nitelikte değerlendirilerek
desteklenmesi noktasında üniversiteler ve
sivil toplum örgütleri ortaklaşa seminerler ve konferanslar düzenliyor.
Bunlardan sonuncusu Pakistan’ın başkenti
İslamabad’da Rumi Forum ve Allame İkbal Üniversitesi
işbirliği ile düzenlendi. Doğu ve Batı Rezonansı (Resonance of the East and West) başlıklı uluslararası seminere ülkenin tanınmış ve saygın bilim adamları katıldı. Doğu ile
batının
savunma kaygısından uzak bir yaklaşım ile diyaloğa geçebileceğine inancının elealdındığı seminerde
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin görüşlerinede yer verildi.
Ahmed, “rezonans” kelimesinin dikkatli ve isabetli şekilde seçilmiş bir kelime olduğunu vurgulayarak, manasının tüm boyutlarıyla incelenerek farklı kültürlerle
diyalog konusunda
Müslümanların İslam’ı olduğu gibi ortaya koymasının ve birleştiriciliğin öneminin altını çizdi. Fikir kalıplarının gözden geçirilmesinin gerekliliği ve Doğu ve Batı’nın kendilerini ve birbirlerini nasıl gördüklerinin de
analiz edilmesinin gerekli olduğunu hatırlattı. İnsanların şahıslara takılmadan düşüncelerin masaya yatırılması gerektiğini vurguladı. Müsbet hareketin insanlarla biraraya gelmesinde merkezi bir unsur olduğununa değinerek sözlerini tamamladı.
Bir diğer konuşmacı, Prof Dr. Halid Makbul Doğu ile Batı arasında olduğu belirtilen ayrımın tamamen suni olduğunu ve menfi yönde cereyan ettiğini belirterek, böyle bir ayrımın sömürgecilik devrinde ortaya çıktığını aktardı. Dr Makbul Doğu ile Batı’nın arasındaki etkileşimin 12. ile 14. yüzyıllar arasında bugünkünden daha ileri seviyede olduğuna da dikkat çekti.
Multan Bahauddin Zakariya Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Muhammed Ekrem “
Mevlana Celaleddin Rumi’nin Manevi Rolü” başlıklı bir konuşmasinda; Mevlana’nın tüm insanlığa ayrım gözetmeksizin sevgi gösterdiğini ve tüm dini, ırki ya da ülke farklılıklarının Mevlana Hazretleri tarafından bir “birlik okyanusu” şeklinde değerlendirildiğini aktardı.
Fethullah Gülen üzerine bir sunum yaparak, Gülen’in birçok dünya diline çevrilen kitaplarını ve düşünceleri etrafında toplanan
gönüllüler hareketini tanıttı. Eğitimin insan unsuruna olan etkisi ve toplumsal barışın ve mutabakatın sağlanması yönünde büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Murat Yılmaz, Fethullah Gülen’in eğitim, bilim, ekonomi ve sosyal eşitlik konularında verdiği konferanslara değinerek, bir teori olmasına rağmen kanunmuş gibi ortaya konan Darwinism düşüncesine karşı dünyada oluşan harekete, Gülen’in 1970’lerde konferanslar verdiğini açıkladı. Özellikle 11
Eylül olaylarına karşı ilk tepkiyi veren Müslüman din adamlarından birisi olan Fethullah Gülen’in, “Terörist Müslüman olamaz ve bir Müslüman terorist olamaz,” sözünün önemine dikkat çekildi.
Bir diğer tanınmış sosyal bilimci, Dr Naim Müştak, gündemi etkileyen bir dizi kitap tanıtımı içerisinde savaşlara dair kitapların olduğuna dikkat çekerken, Müslümanların diyalog ve birbirlerini anlama adına
yabancı kaynaklardan daha çok kendi kaynaklarını keşfetmesi gerektiğini belirterek, bu alanda Fethullah Gülen ve düşüncelerinin anlatıldığı "Advocate of Dialogue" kitabının bu konuyla ilgilenen herkes tarafından okunması gerektiğini ve bu geniş düşünceli insanın ve düşüncelerinin yakından tanınması gerektiğine inandığını kaydetti.
Rumi Forum Akademik Koordinatörü
Suat Erguvan ise Müsbet Hareket üzerine yaptığı konuşmasında 21.yüzyılın birleştirici insan profilinin temel bir analizini yaparak olumlu davranışlarda bulunan, bilinçli, yapıcı düşünce sahibi ve iç-dış bütünlüğüne haiz insanların geleceğin mimarları olarak nitelendirilebileceğini belirtti. Bu bağlamda dünya çapında faaliyet gösteren Türk Okulları’nın sulh adacıkları olarak birleştiriciliğine dikkat çekilerek, dünya barışı adına müsbet hareketin gerekliliği ve 21.yüzyılda müsbet hareketin eğitim ve diğer birleştirici unsurların kulllanılması ile içten bir gönüllüler hareketi ile yürütüldüğü belirtildi.
Dr Muhammed
Ziya’ül Hak, Fethullah
Gülen Hocaefendi’nin düşünceleri ve kültürler ve inançlar arası diyaloğa yaptığı katkıları anlatan konuşmasında, Gülen’in
teşvik ettiği gönüllüler hareketinin insan ve toplum gelişimi adına olumlu çalışmalarının, Pakistan’da son günlerde çok ihtiyaç duyulan toplumsal barış ve birlik konularında örnek alınması gerektiğine inandıklarını ve bu amaçta Gülen Hareketini tanıtacaklarını söyledi
Kapanış konuşmasını yapan Allame İkbal Üniversitesi Rektörü Prof Dr
Mahmud’ul Hassan Butt, seminerin katılımcıların ufkunu açtığını ve ilerleyen günlerde bu konu çerçevesinde farklı akademik birlikteliklere Rumi Forum ile
imza atmak istediklerini belirterek, semineri müsbet hareket ve düşünce ve iç-dış bütünlüğünün vurgulandığı unutulmaz bir program olarak özetledi.
Seminerde Pencap Üniversitesi’nden Dr. Mümtaz Salik ve Dr. Kalbi Abid, Dr Muhammed Bekir Han, Dr Muhyiddin
Haşimi, Uluslararası İslam Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dr Muhammed Halife Hassan ve Dr
Abdülhamit Birışık da konuşma ve sunum yaptılar.
A.ERKAN YİĞİTSÖZLÜ/PAKİSTAN