Güneydoğu'daki
sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra ülkenin batısındaki
Kürt kökenli vatandaşların dernekleri ve Kürt işadamları da akan kanın durması için harekete geçti. İzmir'de 50 dernekten oluşan
Anadolu Birliği Dernekleri
Federasyonu,
PKK'ya
Kürtçe seslenerek, "Édi besé (Yeter artık)." dedi. Federasyon Genel Başkanı Koçali Al, "Ülkenin dört bir yanında ocaklara düşen bu ateş, hepimizin yüreğini yakmıştır. Bu acının bitmesi için herkesi sorumluluğa davet ediyoruz." açıklamasını yaptı. Dün
İstanbul Taksim'de bir araya gelen Kürt kökenli işadamları da aynı mesajı verdi. İşadamları adına konuşan
Bingöllüler Vakfı Başkanı Tahir Dikici, "Tüm gücümüzle haykırıyoruz. Bizim için öldürmeyin. Çünkü bizim medeniyetimizde bir kişiyi öldüren, tüm insanlığı öldürmüş kabul edilir." ifadelerini kullandı. Açıklamasının bir kısmını Kürtçe yapan Dikici, planladıkları eylemleri ise şöyle sıraladı: "
Şiddeti lanetleyen tüm Kürt ve Türklerin katılacağı, 1 milyon kişilik pankartsız, slogansız barış mitingi düzenleyeceğiz. İstanbul'dan bin araçlık bir konvoyla
Hakkâri'ye gideceğiz ve tüm şehirlerde durarak barış mitingleri düzenleyeceğiz."
İstanbul Taksim'de bir araya gelerek, "Bizim için öldürme" diyen işadamları, "Biz, bizim adımıza yapıldığı söylenen bu
terör olaylarını reddediyoruz." ifadelerini kullandı. Grup adına açıklamayı yapan Bingöllüler Vakfı Başkanı Tahir Dikici, sözde Kürt
halkının özgürlüğü iddiasıyla yapılan vahşeti asla tasvip etmediklerini söyledi. Bu olayların arkasında uluslararası terör siyaseti olduğuna inandıklarını belirten Dikici, "Biz
Kürtler olarak bu oyuna gelmek istemiyoruz." diye konuştu.
Kendi adlarına binlerce insanın hayatına kastedilmesine onay vermediklerini, kaydeden Dikici, "Tüm gücümüzle haykırıyoruz. Bizim için öldürme. Bizim için öldürmeyin; çünkü bizim medeniyetimizde bir kişiyi öldüren, tüm insanlığı öldürmüş kabul edilir." dedi. Daha çok ölen ve ölümlerden en çok zarar görenlerin, adına öldürüldüğü iddia edilen Kürtler olduğunu belirten Dikici, "Zaman, can almakla değil, konuşarak, tartışarak, uzlaşarak, demokratik yollardan hak elde etme zamanıdır. Çünkü öldürmekle sonuç alınamadığı ortadadır. Ve aklı başında vicdan sahibi hiç kimse barış için bir otuz yıl daha bekleyemez." ifadelerini kullandı.
Şiddetin artık miadını doldurduğunu ve halkın bunu kabul etmediğini söyleyen
işadamı Tahir Dikici, şiddetin son bulma zamanının çoktan geldiğini ve artık silahların değil, sivillerin konuşacağına dikkat çekti.
Kemal Burkay,
Muhsin Kızılkaya ve
Orhan Miroğlu gibi aydınların insancıl sesinin artık daha çok duyulacağını belirten Dikici, "Biz de sivil vatandaşlar olarak onların aydınlattığı yoldan gidiyoruz. Çağrımız bu ülkenin doğusundan batısına, hangi kesim, hangi grup, hangi kimlik ve hangi etnik yapıda olursa olsun herkesedir." diye konuştu. "Bu kadar sustuğumuz yeter." diyen Dikici, artık barış, kardeşlik istediklerini ve bunun hemen olmasını talep ettiklerini kaydetti.
Barışçıl mitingler düzenleyerek teröre ortak tepki koyma
çağrısında bulunan Dikici, "Gelin, Türk'ün, Kürt'ün, Arnavut'un, Gürcü'nün, Laz'ın, Boş-nak'ın, Çerkez'in bu ülkede birlik içinde yaşamak isteyen herkesin katılacağı, aynı anda milyonların katılacağı, barışçı bir miting düzenleyelim. Beklentimiz, başta Türkiye'deki Kürtler olmak üzere, tüm meslek gruplarından samimi ve sağduyulu insanların topluluklar oluşturarak, gerek örgün gerek sosyal medyada seslerini duyurmaları ve düşüncelerimizde yalnız olmadığımızı göstermeleridir." dedi.
İşadamlarından teröre tepki eylemleri:
Kürt vatandaşlardan oluşan, en az 100 bin kişinin katılacağı "Benim İçin Öldürme" mitingi düzenlenecek.
Şiddeti lanetleyen tüm Kürt ve Türklerin katılacağı 1 milyon kişilik pankartsız, slogansız 'Barış" mitingi.
İstanbul'dan bin araçlık bir konvoyla yola çıkacak işadamları Hakkâri'ye kadar yol üstündeki her şehirde duracak, o şehir insanı ile bir araya gelerek barış ve sağduyu mitingleri düzenleyecek.
Şiddetin durması için 1 milyon
imza toplanacak. 100 kişilik bir heyetle bu imzalar Kandil'deki PKK yönetimine teslim edilecek.
Yeni anayasa çalışmalarında başta anadilde eğitim ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olmak üzere Kürt haklarının eksiksiz olarak verilmesi için Parlamento'da girişimlerde bulunulacak.
Bu ve buna benzer eylemlerin planlanması ve gerçekleştirilmesi için bir çağrı ve veri merkezi kurulacak. Geniş halk kesimlerinden gelecek her türlü
öneri ve bilgilendirme toplanacak ve değerlendirilecek.
DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİ DEVAM ETMELİ
Bitlis'in 32 sivil toplum kuruluşu da
terörist saldırıya tepki gösterdi. Bitlis'teki STK'lar bir
basın açıklaması yaptı. STK'lar adına konuşan
Eğitim-Bir-Sen Bitlis Şube Başkanı Rasim Taşcan, yediden yetmişe Bitlis'te yaşayan herkesin terör olaylarından rahatsızlık duyduğunu vurguladı. Taşcan, "Başlattığı
demokratikleşme sürecinden taviz vermeden daha kararlı bir şekilde yoluna devam etmesi için hükümete çağrıda bulunuyoruz. Aynı şekilde, Kürt halkının adını kullanarak terör üreten PKK'ya da, saldırılara derhal son vermesi, siyasetle müzakere sürecinin önünü açması çağrısında bulunuyoruz. Hangi kesimden olursa olsun artık analar ağlamasın diyoruz." diye konuştu.
Şanlıurfa Barosu da saldırıyı sert bir dille eleştirirken, "Silahların konuştuğu bir dünyada insancıl sivil bir dilin oluşmasının imkânsız olduğunu biliyoruz." açıklaması yaptı. Barış umutlarının yeşerdiği zamanlarda ülkenin şiddet ve saldırılarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekilen açıklamada, "Ne zaman uzlaşı ve sağduyu toplumda
egemen olmaya başlasa, yerinde ve zamanında, kararlı ve cesur adımlarla koşmasını beklediklerimiz inanılmaz kararlarıyla bunu yıkmayı başardı." denildi.
Şırnak'ın
Cizre ilçesinde bulunan sivil toplum kuruluşları da, yaptıkları ortak açıklamada, Hakkâri saldırısı sonrası herkesin sağduyulu olmasını istedi. Cizre
Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Adnan Elçi, "Herkesin sağduyulu bir şekilde iyi niyetlerini ortaya koymak suretiyle bu tür olaylara çözüm bulmasını istiyoruz." diye konuştu. Cizre Genç İşadamları Derneği Başkanı Ali Bingöl ise, "Biz saldırıları yapanlara şunu söylüyoruz. 'Kanlı eylemlerle
demokrasi olmaz. Artık yeter.' diyoruz. Tabii buna karşı herkesin sağduyulu davranmasını istiyoruz." diye konuştu.
Sezen Aksu: Bütün acılara rağmen ille de barış diyorum
Sanatçı
Sezen Aksu, İngiltere'nin başkenti Londra'daki tarihî Royal Albert Hall'da verdiği konserde Hakkâri Çukurca'da 24 askerin şehit olduğu
hain saldırıyı kınadı. Ünlü
sanatçı, "Bütün acılara rağmen ille de barış diyorum. Lütfen bütün evlatlarımızın geleceğini kaybetmeden bir an önce barış gelsin. Çünkü insanların hiçbir amacı, onurlu bir barıştan değerli ve kutsal değil." dedi. Büyük acılarda nasıl
şarkı söyleyeceğini düşündüğünü ifade eden Aksu, "Bazen geçici de olsa şarkılar ağrı kesici gibi oluyor. Bu çok ve çok acı durumda birazcık olsun elimizden tutsun şarkılarımız." diye konuştu. Yaklaşık 3 bin 500 kişinin dinlediği konserde sanatçının repertuvarının yavaş şarkılardan oluşması dikkatlerden kaçmadı.
ALEX: ARTIK CANLAR YANMASIN, ŞEHİTLER VERİLMESİN
Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı
Alex de Souza, terör örgütünün saldırıları sonrası 24 askerin şehit düşmesine çok üzüldüğünü dile getirerek, bu olayların olmasını hiç kimsenin istemediğini belirtti. FB TV'ye açıklamalarda bulunan Alex, "Bu, Türkiye'de yaşayan herkesin de bildiği gibi iç sıkıntılarından bir tanesi. Şu anda bizim yapabileceğimiz, şehit düşen askerlere dualarımızı esirgememek, onların ailelerine
sabır dilemek. Umalım ki sorumlu olan insanlar, bu sorunların çözülmesi için ellerinden geleni yapsınlar ve artık canlar yanmasın, şehitler verilmesin." diye konuştu.