Musul Vilayeti Konseyi ve
Birleşmiş Milletler
Irak Daimi Temsilcisi ve Danışman John Anton Keller, 30 yıldır
Türkiye'nin başına bela olan
PKK'nın
ülkeye verdiği zararın maddi ve manevi olarak
Birleşmiş Milletler'e
dava açıp Irak'tan tahsis edilebileceğini iddia etti.
Keller, "Bir ülke sınırlarından sorumludur. Bu noktadan komşusuna saldırı olamaz. Buna müsaade edemez. Aksi takdirde zarar gören ülkeye hukuki olarak meşru müdafaa hakkı doğar." dedi. Keller'in program sürecinde
kulaklık takmayarak diğer katılımcıları dinlememesi büyük tepki aldı. Salonda bulunan bayan bir
avukat da "Herhalde Keller,
Arapça ve Türkçeyi çok iyi konuşuyor. Ya da kimsenin düşüncesini dinlemek istemiyor." diye sitem etti.
Irak'ın kuzeyinde son dönemde yaşanan bazı sorunlar bu
bölgeye yönelik bir sınır harekatının başlamasına neden oldu. Bu operasyonla birlikte bölgede güveni sağlamak adına gerekli tedbirler alındı. PKK'nın konuşlandığı yerler kara harekatıyla etkisiz hale getirildi. Bu çerçevede tüm dünyanın desteğini arkasına alan Türkiye, gerekli gördüğü yerlerde operasyonlarına hız verdi. Bu çerçevede ADAM Sosyal Bilimler
Araştırma Merkezi,
Taksim Elite Otel'de Türk ve Iraklı bölge uzmanlarını bir araya getirdi. Toplantıya katılan
İsviçre doğumlu bölge uzmanı Anton Keller, Türkiye'nin
Kuzey Irak'a yönelik askeri operasyonun anlaşılır olduğunu kaydetti.
Ülkemizin 30 yıldan bu yana PKK
terör örgütünün saldırılarına maruz kaldığını da kaydeden Keller, "Sizler terör örgütünden dolayı çok sayıda insan kaybettiniz. Bu aşamada Irak'ın sınır güvenliğini sağlaması gerekliydi.
Avrupa Hukuku'na göre bu zararınızı Birleşmiş Milletler'den tahsil edebilirsiniz. Bunun için de hukuki hakkınızı kullanmanız gerekiyor." açıklamasında bulundu. Irak'ta güvenliğin sağlanması gerektiğinin altını çizen Anton Keller, Irak'ın bölünmemesi gerektiğini vurguladı. Keller, ayrıca Türk askerinin Irak'ın kuzeyinde verdiği zararları da ödemesi gerektiği imasında bulundu.
Irak
Tapu Kayıt Sorumlusu Şeyh Saler El
Hafız ise Türkiye'nin Ortadoğu'da büyük bir güç olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin bu bölgede çok ciddi bir rol oynadığını belirten El Hafız, "Bizler Türkiye'nin büyük bir rol oynağını görüyoruz ve görmek istiyoruz. Biz iki ülke arasında sıkı
iletişim kurulmasını istiyoruz. Bu aşamada bölgede istikrarın sağlanması için Türkiye'ye büyük iş düşüyor." diye konuştu.
Barzani'nin de
Saddam gibi bir
diktatör olduğunu iddia eden
Türkmenistan İnsan Hakları Derneği Başkanı
Savaş Avcı da "Barzani bir diktatördür. Yaptıkları Saddam'ı aratmadı. Kendi kafasına göre iş yapıyor. Türkiye, Türkmenlerin arkasında olmalıdır. Bu desteğinizi her zaman bekliyoruz. Biz ülkede
kaos değil, huzurlu bir ortam istiyoruz." açıklamasında bulundu.