Terör
örgütü
PKK, 27
Kasım 1978’de
Diyarbakır’ın
Lice ilçesine bağlı Fis (Ziyaret) köyünde kurulur. Halen
İmralı’da
tutuklu bulunan
teröristbaşı Abdullah
Öcalan ve 12 yandaşı, örgüte ait bir parti tüzüğü hazırlar. 12
Eylül 1980 askerî
darbesinden hemen önce Öcalan, örgütü
Suriye kontrolündeki Bekaa Vadisi’ne taşır. Buradaki
Filistin Halk
Kurtuluş Cephesi (FHCK) kampları PKK’lılar için yeni eğitim alanı olur.
Irak ve Suriye toprakları üzerinden
Türkiye’ye sızan
teröristler 14 Temmuz 1984’te ilk terör eylemleri olan
Şemdinli Eruh baskınlarını gerçekleştirir. 1986’da Türkiye’ye girmeye başlayan örgüt
yurt içinde yayılarak yeni alanlar oluşturur. 1990’larda ise PKK terörü zirveye çıkar. 1998’de Suriye’den
İtalya’ya geçen örgüt
elebaşı Öcalan,
Yunanistan başta olmak üzere birçok
Avrupa ülkesini dolaşır. Yunanistan’dan
Kenya’ya kaçan Öcalan, 15
Şubat 1999’da yakalanarak Türkiye’ye getirilir.
PKK’nın bilinen kısa tarihini bu şekilde özetlemek mümkün. Ancak örgütün hâlâ açığa çıkmamış pek çok sırrı var. Bu durum hem PKK’yı gizemli hâle getiriyor hem de örgütün sıradan bir yapı olmadığını gösteriyor. Bir dönem 12 bin
silahlı terörist sayısına ulaşan PKK’nın içte ve dıştaki kirli bağlantıları merak edilen konuların başında geliyor. Normal bir parti tüzüğü hazırlayan ve birimlerini oluşturan PKK’nın kimsenin bilmediği sırlarını yıllarca bir
arşivde topladığı belirtiliyor.
Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına kadar tutulan
kayıtlarda binlerce
belge ve görüntünün olduğu tahmin ediliyor. PKK’yı tam anlamıyla deşifre edecek olan bu arşivin şu anda nerede olduğu ve kimlerin elinde bulunduğu konusu ise muamma.
TÜRKİYE’DEKİ KOPYA KİMDE?
Ancak ortaya çıkan yeni bilgiler ve ileri sürülen bazı iddialar arşivlerin akıbeti hakkında bazı ipuçları veriyor.
İstihbarat kaynaklarına göre bu arşivin bir
kopyası 2000 yılının başında
Kuzey Irak’tan Türkiye’ye getirildi. Bu konuda ileri sürülen en önemli bulgu, arşivlerin 3’er kopya hâlinde hazırlandığı, ayrı ayrı muhafaza edildiği ve bir kopyasının halen
terör örgütünün elinde olduğu yönünde. Şu anda da PKK’nın bu arşivi
Kandil’de özel yalıtımlı bir mağarada sakladığı belirtiliyor. Arşivin aynı zamanda CD ve dijital ortama aktarıldığı belirtiliyor. Bu arşivde örgüte katılan bütün militanlara ait kişisel bilgi ve fotoğraflar da yer alıyor. Arşivlerin bu kısmına dair bilgilerin örgütün sözde komutanlarının da elinde olduğu vurgulanıyor. Nitekim yapılan bazı operasyonlarda örgüt militanlarına ait fotoğraflı bilgilerin ele geçirilmesi bunu doğruluyor. Halihazırda 80 bin teröriste ait
kişisel bilgiler emniyet güçlerinin elinde bulunuyor.
Türkiye’ye gelen arşiv kopyasının kimlerin eline geçtiği konusu ise tam bilinmiyor. Yine istihbarat birimlerine göre arşivler başından beri PKK ile irtibatı olan kişilerin elinde. Örgüte
lojistik destek, silah ve ilaç gibi temel ihtiyaçları sağlayan bu kişilerin PKK’yı başından beri yönlendirenler olduğu öne sürülüyor. Halen
soruşturması devam eden
Ergenekon terör örgütünün PKK’nın kayıp arşivinin akıbetini bildiği sızan bilgiler arasında. Ergenekon ve arşiv meselesi, soruşturma sırasında
emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün ismiyle birlikte gündeme gelmişti. Ancak bu arşivin
JİTEM başkanlığı yapan ve öldürülen emekli
Binbaşı Ahmet
Cem Ersever’e ait olduğu basına sızdı.
Veli Küçük’ün de bu belgeleri "meslekî bir alışkanlık ve merak gereği topladığı" ifadesini verdiği belirtiliyor.
1993 yılında kıdemli binbaşı rütbesinde olan Ersever, PKK konusunda kirli ilişkilerin olduğunu ve birtakım derin bağlantılardan söz ederek örgütün bu şekilde bitirilemeyeceğini açıklayıp görevinden
istifa etmişti. Ersever kısa süre sonra da
Elmadağ’da ölü olarak bulunmuştu. Alınan bilgilere göre Ersever, yapılan operasyonlar sırasında örgüte ait önemli miktarda bilgi ve belgeyi ele geçirmişti.
‘MOSSAD ELE GEÇİRDİ’ İDDİASI
PKK arşivinin, Öcalan’ın Suriye’den kaçmasıyla birlikte sağ kolu olan Delil kod adlı terörist tarafından bir müddet Suriye’de muhafaza edildiği biliniyor. Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilmesiyle başlayan yargılama sürecinde söz konusu arşivler gündeme geldi.
Ankara,
Dışişleri aracılığıyla arşivleri Suriye’den istedi. Ancak Şam’daki
yönetim o dönemde ellerinde PKK’ya ait bir arşiv bulunmadığını bildirdi. Buna rağmen Türkiye, PKK’nın karakutusu niteliğindeki arşivlerin Suriye’nin elinde olduğunda ısrar etti. Öcalan, yargılanması sırasında PKK’ya ait bir arşivin var olduğunu ve yapılan her şeyi kayıt altına aldıklarını söyledi. Aynı bilgiyi PKK’da ikinci adamlığa kadar yükselen, şu anda Diyarbakır
Cezaevi’nde tutuklu bulunan terörist Şemdin
Sakık da dile getirdi. O da verdiği ifadede söz konusu belgelerde örgütün yurtiçi, yurtdışı bağlantıları yanı sıra para kaynaklarına dair önemli belgelerin olduğunu söyledi. Bir diğer iddia ise arşivin bir kısmının MOSSAD’ın elinde olduğu yönünde.
İsrail istihbaratının bu arşivleri 1982’de ele geçirdiği belirtiliyor. İsrail’in bu tarihte Filistin Kurtuluş Örgütü’ne yönelik Bekaa Vadisi’ne yaptığı operasyonda PKK’nın da zarar gördüğü ve bu sırada örgüte ait bazı dokümanları MOSSAD’ın ele geçirdiği belirtiliyor.
EN ÇARPICI BİLGİLER...
Örgütün kuruluş aşaması, kimlerden
yardım aldığı, Abdullah Öcalan’a Türkiye’de darbe olacağı haberini kimin verdiği, Doğu ve Güney
doğu’da PKK’nın kimlerle irtibat hâlinde olduğu, bazı
faili meçhul cinayetlerin ne amaçla işlendiği gibi konuların PKK’nın bu gizli arşivinde yer aldığı iddia ediliyor. Öcalan’ın talimatıyla bütün görüşmelerin yazıya ve kayda döküldüğü, gizli ve açık olmak üzere iki ayrı "PKK tarihi" oluşturulduğu da aktarılan bilgiler arasında. PKK’nın
Ermeni terör örgütü ASALA ile bağlantısı, birçok ülkenin istihbarat birimlerinden yardımların alınması gibi konular da bu arşivde yer alıyor. PKK’nın
finans kaynakları, hangi
bankalarla çalıştığı, banka
hesap numaraları da arşivdeki kayıtlar arasında.
Ancak arşivdeki en çarpıcı bilgilerin, Öcalan’ın Türkiye’de bazı kişilerle sürekli görüşmeler yaptığı; hatta PKK’nın neler yapması gerektiği konusunda birilikte kararlar alındığına dair görüşme notları olduğu belirtiliyor. Örgütün aldığı yardımlar da arşiv belgelerinde saklı.
ARŞİV BİLİNMEDEN PKK BİTMEZ
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonrada PKK arşiv tutma geleneğini sürdürdü. Örgütün 1999’dan sonra hangi ülkelerle görüştüğü, kimlerden silah aldığı Avrupa bağlantıları ve Öcalan’dan sonraki elebaşlarının resmî kişilerle olan görüşmeleri de bu arşivde yer alıyor. Bu nedenle askerî uzmanlara göre düzenlenen hava operasyonlarında hassas davranılması şart. Zira Kandil’de bulunan örgüte ait 30 yıllık bütün bilgilerin
imha edilmesi her şeyin gizli kalmasına yol açabilecek. Yine aynı uzmanlara göre PKK’nın arşivi teşhir edilmeden terör örgütünün tam anlamıyla bitirilmesi mümkün değil.
HAŞİM SÖYLEMEZ- AKSİYON