Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde oluşacak boşluk akıllarda soru işareti oluşturuyor. KCK'nın bu bölgedeki il ve ilçelerde EDEV'ler kurması, BDP'den eğitimle ilgili yapılan çeşitli açıklamalar ve Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği mesaj, kapatmaların dört gözle beklendiğini gözler önüne seriyor.

Konuyla ilgili olarak Samanyolu Haber'e konuşan Ankara Strateji Enstitüsü Uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar, gözlerden kaçmaması gereken önemli bir noktaya vurgu yapıyor. 

Bölgede KCK'nın kendi eğitim sistemini kurarak paralel bir yapılanma oluşturduğunu söyleyen Bahar, PKK'nın eğitim aracını kullanarak kendi sosyal oluşumunu gerçekleştirmek istediğini belirtti. Bahar, BDP'nin belediyeleri çatısı altında eğitime destek diye nitelenen oluşları olduğunu söyleyerek; "Bölgede eğitime destek evleri adı altında, BDP'li belediyelerin çatısında ve desteğinde 120'den fazla eğitim kurumunun faaliyette olduğunu biliyoruz. Buralarda sadece eğitim verilmiyor, aynı zamanda  Türkler ve Kürtler arasındaki kopuşu sağlayacak ideolojik bilgiler verilmekte ve PKK'nın dağ kadrosuna yönelik gençlerinde buralardan seçildiğini biliyoruz." dedi.

Devletin ve gönüllü hizmetlerin bölgeden çekilmesi halinde boşluğu PKK'nın dolduracağını vurgulayan Bahar; "Bir taraftan devlet dershaneleri kapatırken diğer taraftan PKK'ya bölgede büyük bir alan açmış durumda." diyerek tehlikeye dikkat çekti.

"Türkiye'de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde etnik farklılıkların ön plana çıktığı yerler düşünüldüğünde eğitimin yerele verilmesinin ülkenin bütünlüğü açısından doğru sonuçlar üretmeyecektir" diyen Bahar, tüm eğitimin sisteminin yerel yönetimlere verilmesiyle ilgili batının örnek gösterildiğini fakat bahsedilen sistemde önemli bir detayın da olduğunun altını çizdi: "Batı ülkelerinde, demokratik yönetimlerde eğitim hizmetleri lokaldir ve belediyeler tarafından yerine getirilir ama bu hizmetler sürdürülürken merkezi hükümetin de politikaları belirleme, karar alma  süreçlerinde etkin olduğunu görüyoruz." dedi.

PKK ve BDP'nin farklı bir kimlik inşa etmek ve kendi ideolojisinde bireyler oluşturmak istediğinin altını çizen Bahar, dershane konusunun sadece haftasonu dershaneye gitmek zorunda kalan öğrenciler veya dershane sahipleri ve öğrenciler arasındaki bir ilişkiye indirgememek gerektiğini söyledi: " Mesele bu şekilde indirgenmemeli. Doğu ve Güneydoğu'da devletin yetersiz kaldığı eğitim alanlarında, Türkiye'nin bütünlüğü açısından çalışmalarda bulunan STK'ların doldurduğunu görüyoruz. Özellikle dershaneler, etüt merkezleri ve okuma salonlarının bölgede Türkler ve Kürtler arasındaki ilişkinin zedelenmemesi açısından son derece önemli işlevleri olduğunu bölgede ileri gelen kişiler ve bilimsel araştırmalar bize bunu gösterdi."