Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu (
USAK) Araştırma Merkezleri Başkan Doç. Dr.
Sedat Laçiner,
terör örgütü
PKK'nın amacının DTP'yi savaşarak Meclis'ten çıkarmak olduğunu ileri sürdü.
Son dönemlerdeki eylemlerin PKK'nın tek bir parça olmadığını açıkça gözler önüne serdiğine dikkat çeken Laçiner,
teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının ardından örgütün ciddi bir liderlik yarışına sahne olduğunu vurguladı.
USAK'ın internet sitesinde yazdığı yorumunda Laçiner, DTP konusunda dikkat
çekici ifadeler kullandı.
Bölgede PKK dışında hiçbir
muhalif örgüt,
dernek ya da grup çıkmaması için fiziksel ortadan kaldırma yöntemine kadar her türlü sindirme ve bastırma çalışmasının yapıldığını savunan Laçiner, bu ortamda garip bir şekild
e devlet güçlerinin de PKK benzeri bir tavır içine girdiğini ileri sürdü.
Terör örgütünün ortadan kaldıramadığı
Kürtçü muhaliflerin de devlet eliyle tutuklanıp veya bölgeden uzaklaşmaya zorlandığını iddia eden Laçiner, böylece bölgede siyasi görüş belirtme tekelinin tamamen
terör örgütünün eline geçtiğini belirtti.
"Kutubun 2 ucu olmak terör örgütünü çok güçlendirmiş ve kendisini 'Kürtlerin temsilcisi' olarak takdim etme gücüne kavuşmuştur." diyen Laçiner, HEP'ten DEP'e uzanan partilerin PKK'ya fikri açıdan yön göstermekten ziyade onun emirlerini uygulamak zorunda kaldığını söyledi.
Kürt sorununun çözümü konusunda PKK ve DTP içerisinde farklı tonların oluşmaya başladığını dile getiren Laçiner, yorumunda "Bu oluşumlar
Irak Savaşı'ndan sonraki dönemde hızla ezilmeye çalışılmışsa ve devlet bu fırsatı iyi değerlendirememişse de bazı süreçler bir kez başladıktan sonra kolay kolay durdurulamaz. DTP ve hatta belki PKK içinde de hala bu görüşlerin etkileri görülmektedir. DTP'in 22 Temmuz seçimlerinde ciddi bir oy kaybına uğramasına rağmen mecliste grup kurabilecek bir güce ulaşması,
yemin ettikten sonra MHP lideri ile el sıkışacak kadar
Ankara'yı benimsemeleri DEP'in bazılarında PKK çevrelerinden farklı bir çizgiye gidebileceği endişelerine neden olmuştur. Özellikle bazı DTP milletvekillerinin ılımlı açıklamaları ve Ankara havasından etkilenerek söylem ve görünümlerini değiştirmeye başlamalar bazılarınca 'ihanetin ön işaretleri' olarak algılanmıştır. Burada DTP'nin PKK'dan farklı bir çizgiye yönelme potansiyeli çok net bir şekilde görülmektedir." ifadelerini kullandı.
Bölgedeki nispi
siyasi istikrar ve
ekonomik iyileşmelerin PKK'nın şahin kanadınca
tehlike olarak görüldüğünü savunan Laçiner, sürecin durdurulması ve DEP'liler davalarının hatırlatılması için eylemlerin başladığını ileri sürdü.
Son dönemdeki terör eylemlerinin bir kısmının doğrudan DTP'yi kaydığı çizgisine döndürmek üzere işlendiğine dikkat çeken Laçiner, DTP içerisindeki bazı şahinlerin de eylemlere paralel olarak PKK ile DTP çizgisi arasında fark olmadığını işlemeye başladığını vurguladı.
"Bu anlamda büyükşehirlerde patlatılan bombalar ile bazı DTP'lilerin açıklamaları aynı amaca
hizmet eden açıklamalardır." diyen Laçiner, "PKK'nın bu noktadan sonraki amacı DTP'yi meclisten savaşarak çıkarmaktır. Bu çıkarma işlemi ne kadar dramatik olur ise
Türkiye ne kadar çok hataya zorlanır ise şov o kadar etkili olacaktır. DTP'nin Meclis'ten adeta 'yaka-paça' kovulması PKK'yı tekrar tek temsilci konumuna getirebilir. Bu da terörün temel hedefidir. Bu süreç içerisinde ılımlı DTP'liler değil de şahin kanat medyada ön plana çıkarılır ise DTP'nin süreçten çıkarılması hızlanacaktır." diye yazdı.
Bundan sonraki dönemde Türkiye'nin suçu değil terörün hedeflediği kitleyi yasal zeminlere çekmesi gerektiğini ifade eden Laçiner, yorumunda şu tavsiyelerde bulundu: "Siyasallaşmadan anlaşılması gereken
rakip görüşlerin -aşırı dahi olsa- kabul edilebilir bir seviyede yasal zemine taşınmasıdır. Buna ek olarak terör bölgesinde Kürt çoğulculuğuna
destek olunmalıdır. Terör bölgenin tek temsilcisi olmaktan çıkarılmalıdır. Küçük ya da büyük, sağ ya da sol yasal çok sayıda siyasi güç ortaya çıkmalıdır. Bölgede son seçimde AK Parti'nin başarısı sorunların yasal zeminde temsili ve çözülmesi anlamında büyük bir kazanım olmuştur. Ancak
CHP'nin Güney
doğu ve Doğu Anadolu'da temsil edilememesi ciddi bir sorundur ve bundan sonra başta CHP olmak üzere tüm ana partilerin bölgede temsil güçlerini arttırmaları ve adeta bölgeye çıkarma yapmaları gerekmektedir."